Kılıçdaroğlu’ndan uyarı: YSK seçimlerde erteleme talep ederse demokrasiye darbe talep etmiş olur
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, seçimlerin ertelenmesi tartışması için "Aklınızdan bile geçirmeyin. Bunu YSK talep ederse demokrasiye darbe talebinde bulunmuş olur" dedi.
Fotoğraf: CHP
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin genel merkezinde basın toplantısı düzenledi.
Depreme ve seçim tarihi tartışmalarına dair açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, İletişim Başkanlığı eliyle yürütüldüğünü söylediği "Asrın felaketi" kampanyası için "Videoyu geri çektiler, rezalete son verdiler. Aslında biz bunu daha önce de izlemiştik, bu vitaminsiz Goebbels bunu bir defa yapmıyordu" dedi.
"Açık ve net söylüyorum, seçimler zamanında olacak" diyen Kılıçdaroğlu, "Bu ülke için asrın felaketi tek adam rejimidir, Erdoğan'dır. Art arda felaketler yaşadık. Beceriksizliği ile bir önceki felaketi arar oldu. Asrın ihanetidir, asrın iş bilmezliğidir, asrın beceriksizliğidir" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu'nun açıkalamalarından öne çıkanlar şöyle:
"VATANDAŞLARIMIZIN KANI BU İKTİDARIN ELİNDEDİR"
"Acım tarifsiz. Deprem bölgesi karış karış gezdim. Yine gideceğim. Gördüklerimi unutamıyorum. Gecelerdik uyumak mümkün değil. Dehşet içindeyim. Bir üzülüyorum bir öfkeleniyorum. Duygularım karmakarışık. Ailesiz kalan çocuklar gördüm, evlat kaybetmiş annelere sarıldım. Ölmüş evladının cenazesini bekleyen babalarla ağladım. Enkaz altında kalan sevdiklerinin sesini duyan, çaresiz kalan kadınların feryadını dinledim. Bir vinç gelsin diye yıkıntı başında soğuktan titreyenleri gördüm. 'Devlet nerede' diye haykıranları duydum her gittiğim bölgede. Bunlar kulaklarımdan silinmiyor. Bu millete 'Devlet nerede' diye sordurttular. Yerli ve milliden devlet nerede noktasına geldik. Tedbirsizlik, sorumsuzluk, denetimsizlik, yıkım, çöküş, liyakatsizlik, rüşvet, her türlü değerden kopma, yağma, hırsızlık. 'Devlet nerede' sorusu bunları akla getiyor. Açıkça söylüyorum, vatandaşlarımızın kanı bu iktidarın elindedir. Tek adam rejimi devleti felç etti. Hırslarıyla paralize etti devleti. Devlet yönetilmiyor, devlet yok edildi. Hiç kimse unutmasın. Bu yaşadıklarımızın tek sorumlusu tek adamdır ve onun bu ülkeye dayattığı rejimdir."
"BECERİKSİZLİKLERİ ON BİNLERCE İNSANIMIZIN CANINA MAL OLDU"
"Gördüğüm tablo: Asla koordine olamadılar. En kritik saatlerde geç kaldılar. İnsanlarımız donarak öldüler. Utanarak sıkılırak söylüyorum. İnsanlarımız ölürken onlar nasıl bu işi siyaset üstüne taşırız diye, sorumluluk almayız diye özel çaba harcadılar. Beceriksizlikleri on binlerce insanımızın canına mal oldu.
İnsanlarımız enkaz altında inlerken eğitimli mehmetciğimiz kışlada bekletildi. Nasıl bir korkaklıktır kendi askerinden korkmak. Asker bu konuda deneyimli, birikimli. İlk 12 saat içerisinde sorunları çözecek kapasiteye sahip ama askeri özellikle beklettiler."
"SOSYAL MEDYAYA YASAK GETİRDİLER"
"Durumun vahameti ortaya çıkınca zaten olmayan akli melekelerini kaybettiler. Tüm yardım ve kurtarma faaliyetlerinin koordine olduğu alan sosyal medyaydı. Sosyal medyada yasak getirdiler, ağırlaştırdılar. Ekiplerimiz VPN üzerinden harekete geçtiler ama gelen taleplerin yüzde 60'ı kesildi. Bununla da kalmadılar. Soru soran gençler, gazetecileri, bilim insanlarını gözaltına aldılar. Haber kanallarına sorumluluğu hafifletme talimatı verdiler. Kalemi kırılmış kişiler isyan eden vatandaşlarımızın önünden mikrofonlarını çektiler."
"ONLARA GÖRE SENİN KADER PLANINDA MOLOZLAR, ONLARINKİNDE SARAYLAR VAR"
"Daha da acısı bir de çıkıp vatandaşlara kader planı dediler. Onlara göre senin kader planında molozlar var, donarak ölmek var. Erdoğan'ın ve şürekasının kader planında ise ışıltılı hayat ve saraylar var. Kimse de sormadı, Japonya'da bu kader planı neden farklı çalışıyor."
"BU VİTAMİNSİZ GOEBBELS…"
"Sonra ne mi yaptılar? Bu rezaletler yetmedi İletişim Başkanlığını devreye koydular. İletişim Başkanlığı hemen en çok takipçili hesapları satın almaya başladı. Kampanya çalışmışlardı. 'Siyaset üstüler' reklam kampanyasına başladılar, 'Asrın felaketi' kampanyasını öne sürdüler. Sosyal medya hesapları açıldı, yandaşlara emir verildi. Bölgede arama kurtarma faaliyetlerini koordine edemeyen Erdoğan, kendi iletişiminin koordinasyonuna düşmüştü. Bir video devreye soktular, belgesel sesiyle kendilerini aklamaya başladılar. İnsanlar molozlar altındayken, belgesel tadında efektli video servis etmeye başladılar. Allah bunlara akıl fikir versin. Gerçekten akıllarını kaybetmişler. Çok para harcamışlardır ama hata üstüne hata yaptılar. Videoyu geri çektiler, rezalete son verdiler. Aslında biz bu İletişim Başkanlığını daha önce de izlemiştik. Bu vitaminsiz Goebbels bunları bir defa yapmıyordu. Yeni ekonomi modeli dediler, işsizlik fırladı.Enflasyonla topyekun mücadele dediler, enflasyon uçtu. Türkiye Yüzyılı dediler, şimdi asrın felaketini konuşuyorlar. Erdoğan ne zaman batırırsa halka hemen bir reklam ve kavram servis etmeye başlıyor. Halkımız 'Devlet nerede' diye haykırırken ortaya koyabilecekleri tek şey koskoca bir yalan makinası. Yaptıkları PR acizliklerini ve rezaletlerini normalleştirme çabalarıdır."
"ASRIN FELAKETİ ERDOĞAN'DIR"
"Sevgili halkım, artık yetti! Milletin canına tak etti! Asrın felaketi demiş beyefendi. Asrın felaketi nedir anlatayım. Bu ülke için asrın felaketi tek adam rejimidir, açıkça ifade etmek gerekirse Erdoğan'dır. Art arda felaketler yaşadık. Hepsinde beceriksizliği ile bir önceki felaketi aratır oldu. Halkımıza yaşatılan koordinasyonsuzluk ve devletsizlik, asrın felaketi, asrın cinayetidir. Asrın ihanetidir, asrın iş bilmezliğidir, asrın tedbirsizliğidir, beceriksizliğidir."
"CAN KAYBI 30 BİNİ GEÇTİ, BİR KİŞİ BİLE İSTİFA ETMEDİ"
"Vefat edenlerin sayısı 30 bini geçti, bir kişi bile istifa etmedi! Nasıl bir koltuk merakıdır, rant anlayışıdır. Açıkça söylüyorum, rüşvet ve yandaş politikalarının affı maffı olmaz, vicdan azabı çekmiyorlar. Size o izinleri kim verdi, kim denetlemeyin talimatı verdi. O imzaları kim attı yıkılan binaların. Hepsi çıkacak ortaya. Asla ve asla yakalarını bırakmayacağım, tamamın hesabını soracağım."
"ÖĞRENCİLER YURTLARINDA KALSINLAR"
"Kurtarma çalışmalarındaki beceriksizlikleri yetmedi şimdi de üniversitelerimize ve öğrencilerimizin yurtlarına çökmeye çalışıyorlar. Sadece İstanbul’da 750 bini aşkın konut boş duruyor zaten, turizm sektörünün kapasitesi 1 milyon 600 bin. Gençlerimizin eğitim kalitesini düşürmeye, bu ülkenin geleceğini mahvetmeye sizin ne hakkınız var. Derhal üniversiteleri açın, öğrenciler yurtlarında kalsınlar.Bizim büyükşehir belediyelerimize gelenlerin tamamının yerleşim sorununu çözeceğiz. Akıl dışı işler yapıyorlar."
"SEÇİMLER ZAMANINDA OLACAK"
"Seçimleri ertelemeye çalışıyorlar. Rolü belli isimleri öne sürüyorlar, ertelemeden bahsediyorlar. Açık ve net söylüyorum, seçimler zamanında olacak. Seçim savaş dışında ertelenemez. Savaş için bile TBMM kararı verir. Anayasa madde 78 çok açık. Tıpkı Anayasa 101. madde de olduğu gibi."
"YSK DEMOKRASİYE DARBE TALEBİNDE BULUNMUŞ OLUR"
"TBMM’de de YSK’de de afet halinde seçimi erteleme diye bir olay yoktur, böyle bir yetki de yoktur. Söylüyorum, aklınızdan bile geçirmeyin. Bunu YSK talep ederse demokrasiye darbe talebinde bulunmuş olur."
"BU ÜLKE SANA BİR SAAT BİLE VEREMEZ"
"Erdoğan çıkmış bana bir yıl daha verin mesajıyla ortada geziniyor. Erdoğan bu ülke sana tam 20 yıl verdi. Bu saatten sonra sana bir yıl değil, bir saat bile veremez. Deprem aslında bu köhnemiş zihniyetin ve beceriksiz sistemin de yıkılışı. Ama Türkiye’nin büyük bir değişime ihtiyacı var. Deprem aslında bu köhnemiş zihniyetin ve beceriksiz sistemin yıkılışı. Türkiye’nin büyük bir değişime ihtiyacı olduğunu ifade ettim. Bu iktidarı biz değiştireceğiz halkın oylarıyla. Sadece iktidarı değiştirmek yetmez, zihniyetini değiştireceğiz. Bu zihniyet tek adam zihniyetidir. Milletimizden çalınan 418 milyar doları kuruşu kuruşuna tahsil edeceğiz ve milletin cebine koyacağız. Bu parayla Türkiye’yi ayağa kaldıracağız. Yatırım taahhütleri alıyoruz. Çok sayıda yatırımcı kapıda bekliyor. Sorun şu, para var ama dürüst insan yok. Harcadığımız her kuruşun hesabını millete vermek bizim onurlu bir görevimizdir. Dürüst ekipler, ahlaklı siyasetle, bu parayla Türkiye’yi hızla toparlar. Yeter ki ikinci yüzyılda cumhuriyetimizi akılla, bilgiyle, bilimle, adaletle, vicdanla baştan kurmaya çalışalım.
Bunun için büyük bir değişimi başlatmak zorundayız. Herkes düşünüp bu bağlamda tercihini yapmak zorundadır. Şehirlerimizi yeniden inşa edeceğiz, imar afları asla talep edilmeyecek. Halkımıza mezar olan çürük, rant düzeni bir yana; temiz ve ferah bir yana. Bir avuç çeteyi zenginleştiren sistem bir yana vatandaşı için çalışan devlet bir yana. Hırsızlık ve bencillik bir yana birlik ve insanlıktan yana olma bir yana. Herkes tarafını buna göre seçsin. Kaybedecek bir dakikamız bile yok." (HABER MERKEZİ)