15 Şubat 2023 14:25
Son Güncellenme Tarihi: 15 Şubat 2023 15:10

Buldan ve Sancar'dan ortak açıklama: Bir doğal felaket değil bir siyasal felaket söz konusu

HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar, deprem bölgesi Diyarbakır'da açıklama yaptı.

Fotoğraf: MA

Paylaş

HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar, deprem bölgesi Diyarbakır'da HDP Kriz Koordinasyon Merkezi'nde basın açıklaması yaptı.

Kurtarma çalışması zamanında yapılmış olsaydı, kayıpların bu kadar olmayacağını vurgulayan Buldan, On binlerce insanın enkaz altında can vermesi elbette cinayettir. İmar affı çıkartanların, denetim yapmayanların, önlem almayanların bundan sorumlu olduklarını da belirtmek istiyorum" dedi. Buldan, "Enkaz düzenine değil yaşam düzenine ihtiyaç var bu ülkede" diye ekledi.

Sancar da "Bu olayı 'Asrın felaketi' olarak nitelemek sorumluluktan kaçma çabasıdır. Yine 'Kader planı' sözleriyle sorumluluğu üzerinden atma çabasının da herhangi bir inandırıcı tarafı yoktur. Ortada bir kader planı değil bir talan, rant ve sömürü planı söz konusudur. Bir doğal felaket değil bir siyasal felaket söz konusudur" ifadelerini kullandı.

BULDAN: ENKAZ DÜZENİNE DEĞİL YAŞAM DÜZENİNE İHTİYAÇ VAR

Buldan, açıklamasında şunları söyledi:

"Bugün depremin 10'uncu günü. Halen ağır bir tablonun olduğunu gittiğimiz her yerde görüyoruz. İlk günden beri depremzedelerin yanında olmaya çalıştık. İktidara büyük bir öfke olduğunu gördük gittiğimiz her yerde. Ama bunun yanında bizi en mutlu eden büyük bir dayanışmanın olmasıydı. İnsanlar bir seferberlik ruhuyla depremzedelerin yaralarını sarmaya çalıştı. Bu çok kıymetli bir durum.

Enkaz altında binlerce insan olduğu gerçeğini unutmamalıyız. İnsanlar halen enkaz altından yakınlarının çıkarılmasını bekliyor. Enkaz kaldırma çalışmalarının titizlikle yapılması gerektiğini altını çizmek isterim. İnsanların enkaz altından vücut bütünlüğünün bozulmadan çıkarılması önemli.

Soba, çadır, battaniye ve hijyen malzemesi ihtiyacı çok fazla.

Hukuk komisyonumuz enkaz kaldırılırken delillerin karartılmaması için büyük bir çaba sarf ediyorlar.

Kimsesiz çocuklarla ilgili özellikle sosyal medyada ortaya atılan iddialar var. Bu konuda kamuoyu aydınlatılmalı. Kimlik tespitleri bir an önce yapılmalı.

10 gündür organize olmayan bir iktidar var. Özellikle ilk 2 gün gittiğimiz yerlerde bu durumu yerinde tespit ettik. Zamanında bir kurtarma çalışması olsaydı, kayıplarımız bu kadar olmayacaktı.

Elbette biz iktidarın zihniyetinin, düşüncesinin halk olmadığını biliyoruz. Sadece kendilerini ve geleceklerini düşündüklerine bir kez daha tanıklık ettik.

Siyasi partilerin, sivil toplum örgütlerinin yaptığı yardımları engelleme durumuyla karşı karşı da kaldık. Yaptıkları, yardım yollayanlara engel olmak ve algı yaratmak oldu. Yardım yollayamadığını bir süreci yaşattınız haklara, yardım yapanlara engel olmayın.

On binlerce insanın enkaz altında can vermesi elbette cinayettir. İmar affı çıkartanların, denetim yapmayanların, önlem almayanların bundan sorumlu olduklarını da belirtmek istiyorum. Mecliste özellikle 2018’de çıkarılan imar affına karşı muhalefet eden tek partiydik. Bunun sonuçlarının ne kadar ağır olduğunu, insanlara ne kadar büyük zarar verdiğini hep birlikte gördük.

Bütçeyi yandaşa, betona ve savaşa karşı kullananları bir kez daha uyarmak istiyoruz. Depreme ayrılması gereken kaynaklar savaşa ve bombaya ayrıldı. Savaşa değil yaşama, bombaya değil depreme harcanacak kaynaklar bizlere bugünleri belki yaşatmayacaktı.

Savaşla ülkenin ekonomisini çökerttikleri gerçekliğini bir kez daha ifade etmekte fayda var. Biz ısrarla barış politikasını savunduk. Savaş ve tecrit politikalarıyla bu ülkeyi yönetenler yüzleşmeli.

Enkaz düzenine değil yaşam düzenine ihtiyaç var bu ülkede. Barış isteyenlerin bu mücadeleyi yürütmeye ne kadar ihtiyacı olduğunun bir kez daha farkında olması gereken bir süreç yaşıyoruz.

Halkımızın yanında olmaya devam edeceğiz. Onların yası bizim yasımız, onların sesi bizim sesimizdir."

SANCAR: İKTİDAR, SONUÇLARI SİYASİ VE İKTİSADİ RANTA DÖNÜŞTÜRME PLANLARI YAPIYOR

Ardından Mithat Sancar konuştu. ortada bir kader planı değil bir talan, rant ve sömürü planı olduğunu, bir doğal felaket değil bir siyasal felaketin söz konusu olduğunu söyleyen Sancar, şunları dile getirdi:

"Depremin bir doğa olayı olduğunu hepimiz biliyoruz. Felaket ise siyasi bir sonuçtur. Deprem kendi başına bir felaket değildir. Sonuçları felaketin kendisidir. Bu felaketi de yaratan esas olarak iktidarların, devletlerin politikalarıdır.

Bu binaların yıkılması bir kaçınılmaz durum değildi. Bu felaket daha önce izlenen rant, yolsuzluk ve denetimsizlik politikalarının bir sonucudur. Siyasi iktidar bunda doğrudan doğruya sorumludur.

Can kayıplarının artmasında acil müdahale ve yardım çalışmalarının fazlasıyla gecikmiş olması çok önemli rol oynamıştır. Bu da felaketin sebebinin esasen yönetim anlayışı ve tercihleri olduğunu bize gösteriyor.

Bu olayı 'Asrın felaketi' olarak nitelemek sorumluluktan kaçma çabasıdır. Yine 'Kader planı' sözleriyle sorumluluğu üzerinden atma çabasının da herhangi bir inandırıcı tarafı yoktur. Ortada bir kader planı değil bir talan, rant ve sömürü planı söz konusudur. Bir doğal felaket değil bir siyasal felaket söz konusudur.

Sorumlunun mutlaka peşine düşmek gerekiyor. Daha önceki felaketlerin sorumlularından hesap sorulsaydı belki de bugün bu tabloyla karşılaşmayacaktık.

Sahada gördüğümüz tablo yıkımın büyüklüğü ve bu yozlaşmış düzenin çöküşüydü. Ama bütün bu enkazın altından büyük umut veren başka gerçeklik, başka ışık da ortaya çıktı. O da dayanışmanın büyüklüğüydü.

İktidarın bundan sonrası için de planları olduğunu görüyoruz. Depremin sonuçlarını yaratan politikaları bu iktidar hayata geçirdi. Şimdi de bu sonuçları siyasi ve iktisadi ranta dönüştürme planı yapıyorlar. Buna karşı da hem hukuki hem de siyasi alanda mücadelemizi sürdüreceğiz."

SEÇİM TARİHİ: "KURULLARIMIZDA TARTIŞACAĞIZ"

Seçim tarihi tartışmalarına dair soru üzerine ise Sancar, "Tartışmaları elbette takip ediyoruz ama bu toplantının amacı bu felaketle ilgili çalışmaları değerlendirmek ve değerlendirmelerimizi sizlerle paylaşmaktır. Şu an bu tartışmalar üzerine herhangi bir yorumda bulunmak istemiyoruz. Elbette kurullarımızda tartışacağız ve görüşlerimizi kamuoyu ile paylaşacağız" dedi.

"BİZİMLE MERKEZİ DÜZEYDE BİR TEMAS KURULMADI"

"Bu süreçte iktidarla bir temasınız oldu mu" sorusuna ise Sancar, "Bizimle herhangi bir temas kurulmadı ama sahada çalışan arkadaşlarımız AFAD gibi birimlerle ve mülki idare ile temas halindeler. Bizimle merkezi düzeyde bir temas kurulmadı" yanıtını verdi. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Almanya’nın depremzedelere vize “kolaylığı”: Bürokratik engeller nasıl aşılacak?

SONRAKİ HABER

Bir yanda altın ithalatı rekoru, diğer yanda yoksulluk rekoru

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa