15 Şubat 2023 22:19

Eğitim Sen Edremit Temsilcisi Kemal Yadırgı: Yaralarımızı birlikte saracağız

"İlçemize gelen depremzedelerin yerleştirilmesi, ihtiyaçlarının belirlenmesi ve karşılanması çabası içindeyiz. Çocuklara ve yetişkinlere yönelik etkinlik ve psikososyal destek çalışmaları yapıyoruz."

Fotoğraf: Evrensel 

Paylaş

Kemal YADIRGI
Eğitim Sen Edremit Temsilciliği

6 Şubat gecesi, ülkemizin yaşadığı en büyük, en yıkıcı doğa olaylarından birini yaşadık. Onbinlerce yurttaşımız can verdi, onbinlerce yaralımız var. Sağ kalanlarımız uzun yıllar sürecek bir yürek sızısının acısıyla yaşayacak. Eğer yaşadıklarımızdan ders çıkaramazsak belki yarın belki sonraki günler yeni ölümler yeni acılar bizi bekleyecek.

On ilimizi büyük oranda yıkan, her birimizin canını yakan bu büyük felaketin acısı taze, yüreklerimiz yanıyor, boğazımız düğümleniyor, öfkemiz kabarıyor. Öfkemiz kabarıyor çünkü binlerce canımızı enkaz altında bıraktık. Enkaz altındaki sevdiklerimizin "Kimse yok mu?" çığlıklarına yanıt veremedik. En sevdiklerimiz bu utanç verici sessizlik içinde can verdi.

Deprem bilimcilerin, uzmanların depremde ilk 2-3 gün çok kritik dedikleri zamanı kullanamadık. Devlet yoktu, hükümet yoktu, kepçe yoktu, su yoktu, ekmek yoktu. Hava buz kesiyordu. Depremden ve enkazdan sağ çıkanlar, soğukla, susuzlukla, açlıkla, barınaksızlıkla yaşam mücadelesi veriyordu.

Bir doğa olayı; bilimi, aklı, deneyimi yok sayan iktidar pratiği sonucu büyük bir felakete, bir kıyıma dönüşmüştü. Sanki 21. yüzyılda bilim ve teknolojinin devasa geliştiği bir çağda değilde milattan önce 8 bin on bin yıl öncesinde yaşıyoruz. Depremi, seli, salgını tanrıların bize cezası olarak görüyoruz. Tanrıların öfkesinden dua ederek, kurban vererek kurtulmamız gerektiği telkin ediliyor. İşte öyle çaresiz, öyle yalnızsınız denmek isteniyor. "Kader planında bunlar var" deniyor...

UMUT VAR BİRLİK, MÜCADELE, DAYANIŞMA VAR

Sermaye sınıfı ve onun tek adam rejiminin her türlü manipülasyon, baskı, engelleme, korkutma tutumuna rağmen halkımızın dayanışması umudumuzu büyütüyor. Depremin ilk sabahından bugüne halkın, demokratik kurumların, sınıftan yana sendikaların, TTB, TMMOB gibi meslek örgütlerinin, emekten ve özgürlükten yana güçlerin deprem bölgesi ile dayanışma çabaları umudumuzu tazeledi.

Türkiyenin kuzeyinden, güneyine, doğusundan batısına halk güçleri seferber oldular. Halk kendi yaralarını sardı. İlk iki gün enkaz altından canların çıkarılması, yardım malzemelerinin toplanması, paketlenmesi, yüklenmesi ve deprem bölgesine ulaştırılması, deprem bölgelerinde aşevleri kurulması, çadırkent kurulması, yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmasına kadar halk güçleri, örgütlü halk güçleri etkin oldu.

DEPREM BÖLGESİNDEN İLİMİZE GELEN DEPREMZEDELER

Deprem sonrası sürecin yeni bir aşamasındayız. Deprem bölgesinden ilimize, ilçemize gelen depremzedelerle dayanışmanın yeni bir aşamasındayız. Geride canlarını, yaşanmışlıklarını, anılarını bırakarak, sırtlarında büyük bir acının yüküyle kentlerimize gelenlere nasıl yardım edeceğiz. Ne yapmalı?

Edremit Eğitim Sen Temsilciliği olarak deneyimlerimizi anlatmak istiyorum.

Deprem sabahından başlayarak deprem bölgesine yönelik çalışmalar için toplantı yaptık. Deprem bölgeleri ile dayanışmayı örgütlemek için bir "dayanışma komitesi" oluşturduk. İlk günden başlayarak planlı ve örgütlü hareket etmeye gayret ettik. Yardımların toplanması, düzenlenmesi, paketlenmesi, yüklenmesi ve gönderilmesinde yer aldık. Diğer demokrasi güçleriyle koordineli bir çalışma içinde olduk. İhtiyaçların günlük olarak belirlenmesi ve karşılanması için çalışmalar yaptık.

Şimdi ilçemize gelen depremzedelerin yerleştirilmesi, ihtiyaçlarının belirlenmesi ve karşılanması çabası içindeyiz. İlçemize bugün itibariyle yaklaşık 2 bin depremzede geldi. Bunların büyük bir kısmı otellerde, kamu tesislerinde konaklamaktadır. Biz Eğitim Sen olarak yaptığımız toplantıda ilçemize gelen depremzedelere yönelik ne yapabileceğimizi konuşarak planladık. Buna göre; komitemiz aracılığı ile depremzedelerin ikamet ettiği yerleri ziyaret ediyoruz. Gittiğimiz yerlerdeki yetişkinlerin ve çocukların sayılarını kaydediyoruz.

İçinde psikolojik Danışman ve Rehber öğretmenlerimiz, sınıf öğretmenlerimiz, branş öğretmenlerimizin olduğu komitemizle depremden etkilenen yurttaşlarımıza ve çocuklarımıza yönelik çeşitli etkinlikler yapıyoruz. Örneğin yaklaşık 400 kişinin ikamet ettiği bir otelde hem çocuklara hem de yetişkinlere yönelik etkinlik ve psikososyal destek çalışmaları yapıyoruz. 1 ila 17 yaş arası yüz çocuğun olduğu bu otelde, otel yetkilileri ile beraber bir komite oluşturduk. Çocuklarımızı yaşlarına ve sınıflarına göre listeledik. Öncelikle çocuklar için bir etkinlik alanı oluşturuldu. Bu alanda sabah ve öğleden sonra olmak üzere iki grup şeklinde etkinlikler ve etkinliği yapacak gönüllü öğretmen programı oluşturduk. Ayrıca yetişkinler için PDR öğretmenlerimizle psikososyal destek programı yaptık. Şimdi etkinlik ve eğitim çalışmalarımızı gönüllü 40 öğretmenimizle yürütüyoruz. Okul çağındaki çocuklarımızı okul öncesi, ana sınıfı, ilkokul, ortaokul, lise olarak ayrı ayrı isimleri ile listeliyor. Bu çocuklarımızı milli eğitim ile koordineli olarak hangi okullara gideceklerini tespit ediyoruz.

Okulların açılacağı 20 Şubattan itibaren yeni bir program yapacağız. Hangi çocuklarımıza ne türlü bir destek vereceğimizi yeniden planlayacağız.

Bu çalışmalar boyunca çocuklarımızın ve yetişkinlerin ihtiyaçlarının belirlenmesi ve karşılanması için çevremizin, kamu kurumlarının, belediyelerin olanaklarını zorluyoruz.

Yaptığımız bu çalışmaları depremzedelerin ilgiyle ve sevgiyle karşıladıklarını söylemek gerekir. Çocuklarla ve yetişkinlerle yapılan etkinlikler ve sohbetlerin iyileştirici etkisini hep beraber yaşıyoruz. Çocuklarımıza, yetişkin insanlarımıza dokunmak, onların gözyaşlarına ortak olmak, birbirimize sarılmak ...Bizi sağaltacak tek yol bu gibi görünüyor. Yaralarımızı beraber iyileştirecek, acılarımızı paylaşarak azaltacağız. Her şeyin tüketildiği günümüzde insanlığımızı yeniden kazanmak için, dayanışmayı ve umudu büyüteceğiz.

ÖNCEKİ HABER

Elbistan’da son durum: Kent “hayalet şehre” döndü

SONRAKİ HABER

Erkan Baş’tan Erdoğan’ın “Bana 1 yıl daha verin” sözlerine yanıt: “Bu halk sizin belanızı verecek"

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa