16 Şubat 2023 14:25

Belediye emekçisi: Hepimiz yoksulluk çekerken bunca serveti bunlar nasıl yaptı?

"Dayanışma karşılıksızdır, insanidir ve ancak biz emekçilerin içinde yaşanabilir, yaşanıyor. İhale için, vergi affı için, sendikayı hükümet kollasın diye yapılmaz. "

Fotoğraf: Turkuvaz Medya/AA

Paylaş

Satı BURUNUCU
Belediye emekçisi

800 bini bulan üyesiyle ülkenin en büyük ikinci konfederasyonu Hak-İş ve 1 milyonu aşan üye sayısı ile en büyük memur sendikaları konfederasyonu Memur-Sen üyesi olan ve işyerimizde çalışan emekçilere “Türkiye tek yürek” sloganı ile yapılan canlı yayın bağış kampanyasını konuştuk.

Daha çok sendikaların bağışları konuşulsa da merkez bankası ve milyarlarla oynayan sermaye çevreleri de tartışma konusu oldu. Konuştuğumuz emekçilerin içinde deprem bölgesinde çalışmaya katılıp dönen ya da yardım için her gün binlerce depremzedenin belediyeye ve hemen yanındaki kaymakamlığa başvuru için geldiklerinden onların barınma, gıda, kıyafet, ısınma sorununu bizzat yaşayan emekçiler var.

Memur-Sen’e bağlı BEM-BİR-SEN üyeleri 102 lira, hizmet iş üyeleri ise bir yevmiye olarak 390 lira sendika aidatı ödüyorlar. İşçilerin geneli bu ayki TİS farkı ile 9 bin civarında maaş alırken memurlar 15 bin lira alıyor. Konuştuğumuz işçilerden ikisi kısmi çalışma ile 6 bin lira maaş aldıklarını ama itirazlarına rağmen onların da 390 lira aidat ödediklerini anlatıyor.

BAĞIŞ MİKTARLARININ İKTİDAR TARAFINDAN BELİRLENDİĞİ KONUŞULANLAR ARASINDA

Yapılan sohbetlerde ortaya çıkan genel eğilimleri paylaşacak olursak;

Kampanyanın, depremin 10. Gününde yapılmış olması eleştiriliyor. ‘Neden 10 gün sonra ve neden güvenmediğimiz AFAD’a bağış yapılıyor’ tartışması daha çok bu kampanyanın tek elden talimatla yapılmış olduğuna, yapılıp yapılmadığının da depremzedelere kullanılıp kullanılmayacağının da denetimden yoksun olduğuna dair güvensizlikleri de içeriyor. İnsanlar soğuktan ölür, bir battaniye bulamazken ‘şov yapıyorlar’ deniliyor. Hatta bağış miktarlarının bile iktidar tarafından belirlendiği konuşulanlar arasında. Para bir cepten diğer cebe geçiyor adına da bağış deniliyor biz onlarla tek yürek hiç olmadık ki deniliyor.

Deprem bölgesinde çalışarak dönmüş işçiler orada yaşanılanları ve halkın nasıl çaresiz ölüme, açlığa ve salgın hastalıklara, soğuğa terk edildiklerini de beraberinde aktarıyorlar. Dolayısıyla daha önceki bağışlar nasıl kullanıldıysa şimdi de aynısı olacak bakışı hakim. ‘Bu para bizim paramız, o yüksek maaşlarından da yapsalar aidatlardan da yapsalar para bizim, dayanışma bizimdir. Hani bir elin verdiğini diğeri görmeyecekti? Niye düğünde takı töreni olur gibi açık arttırma ile bağırtıyorlar’ diye tepki gösterenler oluyor. Ayrıca işçiler içerideki ikramiye ve alacakları için kılını kıpırdatmayan sendika ağası yöneticilerinin iktidarın arka bahçesi olmanın zorunlu durumuna bağlıyorlar kampanyayı. İtibar kaybeden AFAD gibi kurumlara, iktidara bizim paramızla itibar yaratma şovu yapıldı deniyor.

BİZİM YIKIMIMIZ, ACIMIZ UMURLARINDA DEĞİL

Müteahhitler ve beşli çete için ise zaten silinen borçlarının yanında devede kulak açıkladıkları rakamlar, üstelik bu da vergiden düşecekmiş diye vurgulanıyor. Yine başka bir tespit deprem bölgesinin hafriyatına ve yeniden betonla doldurulacak ihalelerine talipler. Bizim yıkımımız, acımız umurlarında değil. Kaz gelecek yere tavuk bağırtıyorlar. Biz hepimiz yoksulluk çekerken bunca serveti bunlar nasıl yaptı? Servet vergisi konulsun tartışması da aynı tartışmalarda söylenenler arasında. Bu açıklanan paralar verilirse, Seçim fonu olarak kullanılacaktır, yine bir kriz fırsata çevriliyor onu görüyoruz diyenler oluyor. Bu kampanyanın yerinde olduğunu, AFAD’a yardım yapılması gerektiğini savunanlar dahi “beşli çete” adını kullanarak yeni ihaleler, yeni milyonlar için değerlendirmesi yapıyorlar.

PARALARIN, DEPREMZEDELERE ULAŞIP ULAŞAMAYACAĞINA DAİR ŞÜPHEYLE YAKLAŞIYORLAR

Sonuç olarak emekçiler ister patronlar isterse sendikaları olsun açıklanan bağışların kendi paraları üstünden yapılmış kurgulanmış, planlanmış, bir şov olduğu düşüncesindeler. Bu konuşulan milyonların gerçekten verilip verilmeyeceğine ve Verilmiş olsa dahi depremzedelere ulaşıp ulaşamayacağına dair de şüpheyle yaklaşıyorlar. Zaten bunlar yapılıyor olsaydı biz her gün bölgeden gelenlere ev, battaniye, gıda için çırpınıyor olmazdık asıl bizim aramızda yaşanıyor dayanışma.

Bu kadar yoksul ve darda kalmışken bile kendi yaramızı kendimiz sarmaya çalışıyoruz. Dayanışma karşılıksızdır, insanidir ve ancak biz emekçilerin içinde yaşanabilir, yaşanıyor. İhale için, vergi affı için, sendikayı hükümet kollasın diye yapılmaz. Bunlar insani hiçbir vasıf taşımıyorlar. Ancak tüm bunlar iktidarı ödediğimiz vergilerin sonucunda yükümlülüklerini yerine getirme, milyonlarca depremzedenin başta barınma olmak üzere bütün sorunlarını çözmek için göreve çağırmadığımız sonucu çıkmasın.

ÖNCEKİ HABER

Göçmenlerle ve hedef gösterilen gönüllülerle dayanışma için 101 kişiden imza kampanyası

SONRAKİ HABER

Emek ve Özgürlük İttifakı: Gaspçı iktidarın kayyumunu kabul etmiyoruz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa