Soylu'nun "'Nerede bu devlet' sözünü bir kez milletimize söylettirmedik" sözleri gündem oldu
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun 29 Ocak'ta Kastamonu'da yaptığı konuşmada sarf ettiği "'Nerede bu devlet' sözünü bir kez milletimize söylettirmedik" sözleri sosyal medyada gündem oldu.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun Maraş merkezli depremler öncesi, 29 Ocak'ta Kastamonu'da, yeni Tosya Hükümet Konağı açılışında yaptığı konuşmada sarf ettiği sözler sosyal medyada gündem oldu.
Soylu, konuşmasında, "Çocukluğumuzda ezgin olarak duyduğumuz, 'Nerede bu devlet' sözünü bir kez milletimize söylettirmedik. 'Allah devletten, milletten razı olsun' sözünü ifade ettirdik" diyor.
Maraş merkezli depremlerin ardından yetkili kurumlarca günlerce yalnız bırakılan, yardım ve arama kurtarma ekibi ulaştırılamayan yurttaşlar, "Nerede bu devlet" diyerek isyan etmişti.
YouTube hesabından "İçişleri Bakanı Sn. Süleyman Soylu, Kastamonu - Tosya’da Hemşehrilerimizle" başlığıyla paylaştığı videoda Soylu, şu sözleri sarf ediyor:
"Biz çocukken televizyonları seyrettiğimizde, siyah beyaz TRT'yi, ülkemizde deprem, sel, afet olurdu. 10 gün, 1 ay sonra mikrofon bir annemize, oradaki vatandaşımıza uzatılırdı. İlk cümle şu olurdu: 'Nerede bu devlet?'
Aslında bu millet vefakar, kadirşinas, yardımsever, birbirinin zor gününde beraber olan bir millet. Ama oradaki o afete düşen insanların beklediği tek bir şey var. Devlete askere gel, gelir. Fedakarlık yap, yapar. Bir zor dönemde ortaya cesaretini koy, koyar. Bu millet devletine meftun bir millettir. Bir kere ondan destek bekler. Zor zamana düştüğünde, deprem, sel, afet olduğunda, 'Elini bana uzat' der. 'Ben buradan çıkarım ama senin bana elini uzatmanla daha kolay çıkarım' der.
'Nerede bu devlet' lafı çocukluğumuzdan itibaren bizi hep ezmiştir. Çünkü biz 16 devleti hem de zor zamanlardan beri kuran bir ecdadın evladıyız. Bu coğrafyada bin yıldır varız.
Recep Tayyip Erdoğan eser derken sadece binalar, köprüler, barajlar yapmadı. Sadece bu ülkenin insanlarına yollar, Avrasya Tünelleri, herkesin itiraz ettiği zamanda şehir hastaneleri yapmadı. Dünyanın en büyük havalimanından birisini yapmadı.
Ben bu ülkenin evladıyım, hepinizin huzurunda söylüyorum; hakkımızı yiyenlere eğer bugün itiraz edebiliyorsak, eğer Amerika bütün dünyaya haksızlık yaparken, 'Biz size bu haksızlığı yaptırmayız' diyerek onları deşifre edebiliyorsak, Tayyip Erdoğan bu ülkenin evlatlarına bir şey kazandırdı. Özgüveni ve cesareti kazandırdı. Ve milleti ezgin, milleti mahcup bırakmadı.
Sel felaketi oldu, afet bölgesiyiz. Bizim yapmamız gereken tek şey, Cumhurbaşkanımızın bize söylediğiydi. Bir depremle bir afetle karşı karşıya kalırsak herkesten önce orada olmak sizin birinci vazifenizdir. Uyku olmayacak, mesele bitene kadar orada çalışacaksınız. Ve milletimiz siz oradan çıkarken, karşı karşıya olduğu sıkıntıyı bir kenara bırakacak.
Elazığ'dan Malatya'ya, Giresun Dereli'deki sel afetinden İzmir depremine, Antalya'daki, Muğla'daki yangından Antalya Kumluca'daki sel afetine kadar, Bartın, Kastamonu, Bozkurt, Çatalzeytin'deki sel afetlerinden Sinop Ayancık'a kadar hemen hemen her noktada neyle karşı karşıya kalmışsak, Allah, millet, şu gökyüzü şahittir; çocukluğumuzda ezgin olarak duyduğumuz, 'Nerede bu devlet' sözünü bir kez milletimize söylettirmedik. 'Allah devletten, milletten razı olsun' sözünü ifade ettirdik.
2011'deki Van depreminde Türkiye bambaşka bir zihniyet devrimi ortaya koydu. Ben iyi hatırlıyorum. İstanbul'da 1999'daki depremde Yalova, Kocaeli, Sakarya'daki depremde günlerce insanların ne sıkıntı çektiğini, devletin ulaşamadığını gördük. Bugün 65 binin üzerinde ev yapıldı, 50 bini teslim edildi. Evler bu geçmişte bildiğimiz sosyal konut, afet evleri değil." (HABER MERKEZİ)