ASM’lerin yıkıldığı alandan hekimler: “Kime hangi aşı yapılacak bilemiyoruz”
ASM’lerin yıkıldığı alandan hekimler aşı sorununa dikkat çekti: "Çok sayıda doğum var. Hızlıca çadır alanlarında kapsayıcı birinci basamak sağlık hizmetlerinin yürütüleceği alanlar oluşturulmalı."
Fotoğraf: TTB
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Deprem Bültenlerinin 11’incisini gerçekleştirdi. Birinci basamak sağlık hizmetlerinin öneminin konuşulduğu toplantıda; deprem bölgesinde çok sayıda doğumun gerçekleştiği ifade edildi. Aşı kayıtlarının tutulmasının zor olduğu bölgeye dair çözüm önerileri konuşuldu. TTB Halk Sağlığı Kolu Başkanı Prof. Dr. Gamze Varol, “Temeli bozuk binalar yıkıldı. Temeli sağlam olmadan sağlık hizmetini sunarsak yine yıkılacaktır. Hızlıca çadır alanlarında kapsayıcı birinci basamak sağlık hizmetlerinin yürütüleceği alanlar oluşturulmalı. Bu süreç gönüllü hekimlerin oraya müdahale etmesiyle ya da sadece TTB ile çözülmez. Kamu gereğini yapmalı” dedi.
BAŞIBOŞ HAYVAN ÇOK KUDUZ AŞISINA İHTİYAÇ VAR
Açılış konuşmasını TTB Genel Sekreteri Prof. Dr. Vedat Bulut’un yaptığı toplantıda ilk söz Samandağ’da çalışan Dr. Mehmet Binboğa’ya verildi. Binboğa, Samandağ’da hiçbir ASM’nin kalmadığını belirtti. İki gündür uyuz vakalarının kendilerine de gelmeye başladığını ifade eden Binboğa, 5 alanda kurulan çadırları revir haline getirdiklerini de ifade etti. Köylere ziyaret gerçekleştirdikleri bilgisini paylaşan Binboğa, çevrede başıboş çok sayıda köpeğin dolaştığını ve kuduz aşısına ihtiyaçlarını olduğunu aktardı. Binboğa ayrıca kentte halen telekomünikasyon sistemi çalışmadığı için kime hangi aşının yapılacağını da bilmediklerine dikkat çekti. Bir haftadır bu sorunla uğraştıklarını ifade eden Binboğa, halen muhatap bulamadıklarını da sözlerine ekledi.
“GÖÇ SEBEBİYLE KENTTE BAĞIŞIKLANMA SAĞLANAMIYOR”
Ardından söz alan ve Adıyaman’da çalışma yürüten TTB MK üyesi Dr. Aydın Şirin, çevrede kurulu bulunan çok sayıda çadır kenti kurulumunun usulüne uygun olmadığını ifade etti. 24 saat boyunca Urfa Tabip Odası’nın kurulan çadırlarda sağlık hizmeti sunduklarını ifade eden Şirin, 3-4 lokasyonda da TTB’nin hizmet verdiğini ifade etti. Çeşitli belediyelerden gönüllülerinde kente yürütülen çalışmalara katıldığını aktaran Şirin, “Şu an kentte bağışıklanma sağlanamıyor. Yoğun bir nüfus hareketliliği, göç var. Bu yüzden bağışıklamanın yapılmasında iyi organize olması lazım. Zamanında yapılması gereken aşılar ertelenmiş olacak. Burada da uyuz vakaları var.” diye konuştu.
Şirin’in ardından söz alan SES Eş Genel Başkanı Gönül Adıbelli de sahadan aktarım yapan arkadaşlarının tetanos aşısına ulaşamadıklarını ifade etti. Adana’dan aktarım yapan Dr. Ahmet Sundur ise kayıp yakınlarının tabip odasına başvurularak yardım istediklerine dikkat çekti. Sundur, “Günde 50 kadar kayıp yakını bize başvuruyor. Bizden kaybedenleri bulmamıza yardımcı olmalarını istiyorlar” dedi.
“TETANOS AŞISINA İHTİYAÇ DEVAM EDİYOR”
TTB Aile Hekimliği Kolu adına söz alan Dr. Emrah Kırımlı ise “birinci basamağın önemi umarım bu kez anlaşılır” dedi. Bölgede çok sayıda doğum gerçekleştiğini ifade eden Kırımlı, “Depremin üzerinden günler geçti. Aşılar yapılamadı. Yapılan aşıların ise kayıtlarının tutulması gerekiyor. Öte yandan 3 milyon insanın özellikle yakın illere gittiklerini biliyoruz. Orada iş yükü artan meslektaşlarımıza da destek sunmak gerekiyor” dedi.
Tüberküloz hastalarının takibini de aile hekimlerinin yaptığını hatırlatan Kırımlı, “Neredeyse 15 gün oldu. Tüberküloz hastalarına ilaç verilmedi. Aşı yok özellikle tetanos aşısı gönderilmedi. Bu durum milyonlarca çocuk ve gebeyi etkiliyor” diye konuştu. Kırımlı deprem bölgelerinde ASM’lerin canlandırılması gerektiğinin altını çizdi.
“KIZAMIĞA DAİR TEDBİRLER ALINMALI”
Kırımlı’nın ardından TTB Pratisyen Hekimler Kolu Başkanı Derya Pekbayık söz aldı. Pekbayık, “Kızamık deprem öncesinde bir sorundu. Biz bunun örneğini Gölcük’te görmüştük ve orada Kızamık Salgını başlamıştı. Buna dair bakanlığın ciddi bir koordinasyonun olması şart” diye konuştu. Çevre Sağlığı’nın da birinci basamak sağlık hizmetinin bir parçası olduğuna dikkat çeken Pekbayık; temiz sudan bahsediyoruz ama Çevre Sağlığı Teknisyenlerinin olmadığını ifade etti.
Pekbayık’ın ardından söz alan TTB MK üyesi Dr. Sibel Uyan bölgemizdeki aile hekimi meslektaşlarının yüzde 60’ı ile temas sağladıklarını ifade etti. İllerde durumun kötü olduğunu kaydeden Uyan; “Hatay’da Pazartesi günü ASM’lerin açılacağını söylediler. Ama bunun bir hazırlığı yok” dedi.
“KÖY VE KENT MERKEZLERİNDE SIKINTILAR FARKLI”
Köyleri ziyaret ettiklerini de sözlerine ekleyen uyan, "Köylerde elektrik yok. Kronik hastalara örneğin insülin veremedik. Korumayı sağlayamadıkları için. Su yok. Sıvı sabun ve hijyen pedleri veriyoruz ailelere. Ekmek veriyoruz” dedi.
Köylerin ve merkezin arı ayrı sorunlar yaşadığını ifade eden Uyan, “SES’in de desteğiyle çocuk, bebek ve gebe izlenimlerini yapacağız cumartesi günü itibariyle. Bakanlığın prosedürleri sebebiyle tetanos harici aşıları yapamıyoruz” diye sözlerine tamamladı.
“BİR HEKİM ARKADAŞIMIZ DİZANTERİ OLDU”
Ardından söz isim TTB Halk Sağlığı Kolu Başkanı Prof. Dr. Gamze Varol oldu. Tam da bekledikleri gibi kötü gide tabloya dikkat çeken Varol, “ Zaten nasıl başlarsa öyle gidiyor. Barınma, su sorunları çözülememiş iken orada birinci basamak sağlık hizmetlerini vermeye çalışıyor arkadaşlarımız. Ama olmuyor çünkü ASM’ler yok. Gelinen nokta da; su yok, suyla bulaşıcı hastalıklar yaşanıyor, bitlenme ve uyuz görülüyor. Tuvalet ve çöpler konusunda çok ciddi tedbirlerin alınması gerekiyor. Sahadan bir hekim arkadaşımızın dizanteri olduğunu ve şu an tedavi aldığını biliyoruz” diye konuştu. Depremin yaşandığı bölgenin batıya göre daha dezavantajlı olduğunu bir kez daha hatırlatan Varol,
“Bunu TTB tek başına çözemez. Orada bulur gönüllü arkadaşlarımız tek başına çözemez. Kızamık salgını ihtimali var. Belki ölümlere neden olacak, umarım olmaz. Ama bu zaman kadar söylediğimiz şeyler maalesef gerçekleşti. Çadırların bulunduğu alana birinci basamak sağlık hizmetini de kapsayan kapsayıcı bir hizmet sunmanın koşulu yaratılmalı. Kamu tedbirleri almalı” dedi. (Ankara/EVRENSEL)