Patronlar depremi fırsata çevirdi
Deprem gecesinin üzerinden geçen her gün, her saat yeni gelişmeleri de beraberinde getirdi. Bu süreçte krizi fırsata çevirenlerin başını özellikle Antep açısından patronlar çekti diyebiliriz.
![Patronlar depremi fırsata çevirdi](https://www.evrensel.net/upload/dosya/229598.jpg)
Fotoğraf: AA
Mesut BAYLAV
Antep
Korkuyla uyandığımız deprem gecesinin üzerinden geçen her gün, her saat yeni gelişmeleri de beraberinde getirdi. Bu süreçte krizi fırsata çevirenlerin başını özellikle Antep açısından patronlar çekti dersek yanılmış olmayız.
Depremin üzerinden bir gün geçmişken işçileri çalışmaya çağıran fabrikalar oldu. İşçilerden gelen tepkiler ve durumun “vahimliğini” gören patronlar geri adım attı. Ancak atmayanlar da vardı. Mesela Köksan’da işçiler üçüncü günden itibaren “Siparişler var” denilerek çalıştırıldı. Üstelik patronlar o kadar “düşünceli” olacaklar ki işçilere ailelerini de fabrikaya getirmelerini ve fabrikada kalmalarını söyledi. Bu durumu deneyen başka fabrikalar da oldu. İşçilere, “Ailenizi de alıp gelin, fabrikada kalırsınız” diye yapılan çağrıların sonucunda asıl niyetin “Fabrikaya gelmişken bari çalışın” yoluna çıktığını gördü işçiler.
Bununla da yetinmedi patronlar. Öyle ki işçiler ücretlerinin de yatırılmadığını gördü. Öyle bir gün falan da değil, 7 Şubat’ta yatması gereken ücreti tarih 17 Şubat olmuşken yatmayan onlarca fabrika var. Ya da bazı fabrikalar ücret yerine işçiye sadaka verir gibi 2 bin-3 bin lira para yatırdı. İşçiler, depremden dolayı sokaklarda yaşamaya çalışırken bir de ücretlerini alamadan günlerce zorluklarla boğuştu, boğuşuyor. Üstelik işçilerin ücretlerini dahi yatırmayan bu fabrikalar köşe başlarında çorba dağıtarak ne kadar da yardımsever olduklarını göstermekten imtina etmediler. Bu ikiyüzlülük elbette şaşılacak şey değil. Ya da mesela Şireci Tekstilin, işçilerin ücretlerini tam yatırmayıp çalışmak için fabrikaya çağırdığı işçilere, pazartesiden itibaren gelirlerse, 2 bin TL vereceğini söylemesi şaşılacak şey miydi? Ya da Dilek Halı’da deprem anında fabrikada çalışan bir işçinin anlattıkları: “Patronlar depremden ortalama bir saat sonra fabrikaya geldiler. Kendi oldukları idari binayı depreme dayanıklı yaptıkları için bütün ailesi ile dört araç fabrikaya geldiler. Sandalyelerini cam kenarına çekip depreme mesaide yakalanan işçileri yağmur altında uzaktan izlediler, bir ‘Geçmiş olsun’u bile çok gördüler. Saatlerce yağmur altında kaldık. Sonra aylığı eksik yatırdılar, yarısı bile yatmadı.”
Şubat ayı fabrikalarda zamlı ücretlerin belli olacağı ay. Ücret zamları ayın ortalama 7’si ila 10’u arasında netleşiyordu. Deprem patronların imdadına yetişmiş olacak ki ücretlere ne kadar zam yapıldığını bir belirsizlik torbasına attılar. Fabrikaların çoğunda ayın ortasını geçmişken işçilerin maaşı belli değil. Meseleyi öyle bir muamma haline getirdiler ki bazı fabrikalarda işçiler zamsız maaşlarının yattığına dahi “şükrettiklerini” belirtiyor. Yani patronlar, işçilerin zamlarını da “araya götürmeye” çalışıyor. İşçiler, ocak ayını hangi ücretle çalıştıklarını bilmiyor. Muammaların bir diğeri de işçilerin deprem nedeniyle fabrikaya gelemedikleri günlerin ne olacağı. Patronlar bunu da işçilerin sırtına yıkma derdinde. Birçok fabrikadan konuştuğum işçiler, bu günlerin yıllık izinlerine sayılacağının kendilerine söylendiğini belirtiyor. Tabloya bakınca patronlar alacakları tutumu belirlemişti: Depremi fırsata çevir; belirsizliği arttır, muhtaç et, düşük zamla bitir.
Fabrikalarda işçiler çalışmaya başladı. İşçiler hâlâ çadırlarda ya da sokakta kalırken başlayan üretim riskli binalarda çalışmalarıyla sürüyor. Fabrikalardan gelen görüntüler ciddi hasarların olduğu ve herhangi bir güçlendirme faaliyeti dahi yapılmadan işçilerin riskli ortamlarda çalıştırıldığı yönünde. İşçiler, depremle birlikte patronların saldırılarının arttığını deneyimliyor. Belirsizlikler de saldırıların parçası elbet. Ancak yakın zamanda belirmeye başlar. İşçilerin “sabrı” da tükeniyor. Patronların fırsatçılığının karşısında işçilerin acil talepler etrafında birlikte mücadele edip edemeyeceği geleceğin nasıl olacağını da gösterecektir.
![Furkan Apartmanı'nda kolon kesilmesine ilişkin yeni iddianame: Sanıklar için 22 yıl 6'şar aya kadar hapis istendi](https://www.evrensel.net/images/330/upload/dosya/263851.jpg)
Evrensel'i Takip Et