19 Şubat 2023 03:44

Adana Eğitim Sen’den bir gönüllü

Balıkesir’den gelen KESK ekibi ile Hatay’ın Samandağ ilçesine gitmek için Eğitim Sen Adana Şube Başkanı ile birlikte yola çıktım. Eşimin Samandağlı olmasından dolayı yılda birkaç kez ailecek gideriz. Samandağ’ı bilirim. Ekipte yıllarca Antakya’da çalışmış Samandağ’ı da bilen Gürbüz arkadaşım da var. Ama çoğu ilk kez geliyor Hatay’a. İskenderun ve Belen’den geçerken herkes gözünü dört açmış arabanın içinden depremin etkilerini görmeye çalışıyor. Yardım malzemelerini Eğitim Sen Samandağ şubeye teslim ettikten sonra bilgi almak ve ihtiyaçları tespit için şehir merkezinde turladık. Kendi adıma söylüyorum günde en az üç kez eşimin akrabaları ile görüşüp bilgi almama rağmen ‘bu kadar yıkım’ olduğunu bilmiyordum. Herkesin ağzı açık kaldı.

Ertesi gün çalışmalara başladık. Bir ekip Antakya’ya gitti. Kimimiz bizden önce Balıkesir’den karavanıyla gelip yemek yapan Zeki Kabalcı ve kardeşlerine yardım etti, kimimiz malzeme dağıttı kimi çadır kurdu, kimi gelen tırları boşalttı. Antakya’dan dönen arkadaşlar Antakya’nın Samandağ’dan çok çok daha beter olduğunu söyledi.

Samandağ halkı yaptıklarımıza çok teşekkür etti. Yaptıklarımız teşekküre değmez aslında. İnsan olarak bu zaten bizim görevimiz. Tabii ki koşturacağız, yanınızda olacağız. Utanmaya sıkılmaya gerek yok, bu insanlığın asli görevidir. Biz sizin durumunuzda olsak siz de aynı şeyleri yapardınız.

Devletin yardım ekibi yollaması, çadır, konteyner, prefabrik ev yapması, bundan sonra da sağlam konut yapması asli görevidir. Bu sizin zaten hakkınız. Siz yıllarca çalıştınız-çalıştık vergi ödediniz. Sizin için fazladan bir şey yapmıyor. Bugüne kadar yaptıklarının daha fazlasını yapmak zorunda.

Deprem bölgesinin dışındaki arkadaşlara sesleniyorum: Bu yıkım çok büyük. Hemen toparlanacak gibi değil. Onun için dayanışmayı sürekli kılmak için çalışmak gerekiyor. İlinize gelen ailelere ve çocuklara sahip çıkmak gerekiyor.

Samandağ halkı gelen malzemelerin ihtiyaç sahiplerine sağlıklı, düzenli, eşit olarak ulaşması için daha çok görev almalı bence. Herkes ‘komşusundan’ sorumlu olmalı. Halini hatırını sormalı, neye ihtiyacı olduğunu tespit edip gidermeye çalışmalı. Beraber çadır kurduğumuz bir arkadaş ağabeyini kaybetmiş. Cenazeden sonra gelip çalışmalara katılmış, başkasının yardımına koşuyordu. Ölüm, yaralanma, psikolojik travma vs. herkes etkilendi. Ama ayağa kalkma zamanı. 

Evrensel'i Takip Et