20 Şubat 2023 15:08

Enkazın altında da üstünde de başımızın çaresine baktık

Maraş depremlerinin üzerinden 15 gün geçti. Çadır kamplarda su ve tuvalet gibi temel altyapı çalışmalarına son birkaç gündür başlanırken, hala brandadan yaptıkları barakalarda yaşayan vatandaşlar var.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Birkan BULUT
Maraş / Antep

İktidar depremin üzerinden geçen iki hafta boyunca her bölgeye ulaştığını iddia etse de gerçek tablo hızla ortaya çıktı. Arama kurtarma çalışmalarından çadır kampların kurulmasına kadar birçok yardım gecikti veya hala ulaşmadı. Depremin 15. gününde Islahiye, Nurdağı, Antep, Narlı, Pazarcık, Gölbaşı ve çeşitli köylerde durum özetle şöyle oldu:

“ELLERİMİZLE KAZIDIK”

Yıkımın büyük olduğu Islahiye, Nurdağı, Pazarcık ve köyler başta olmak üzere birçok yerde arama kurtarma faaliyetlerinin gecikmesi can kayıplarını artırdı. Enkaz başında ve çadırlarda konuştuğumuz birçok depremzede aynı acı cümleyi tekrarladı: "Ellerimizle kazıdık." Bölgeye geç intikal eden askerler de gecikme ve koordinasyonsuzluktan şikayetçiydi. Bazı köylere arama kurtarma faaliyeti gitmedi.

BİR TARAFTA ÇADIRSIZLAR, BİR TARAFTA KONTEYNER ALANLAR

Çadır bulamadığı için hala brandadan yapılma barınaklarda kalan vatandaşlar bulunuyor. Kendi parasıyla konteyner satın alanlar ile derme çatma barınakları aynı bölgede görmek mümkün. AFAD ve diğer kurumların kurduğu kamplarda ise hijyen başta olmak üzere birçok ihtiyaç henüz tam olarak sağlanabilmiş değil. Pazarcık ve Islahiye'de bazı bölgelere konteynerler kurulmaya başlasa da depremzedelerin yakın zamanda buraya taşınması mümkün görünmüyor. AFAD ve belediye görevlileri kanalizasyon, şebeke suyu ve elektrik gibi temel ihtiyaçların karşılanmasının zaman alacağını söylüyor. Kurulmaya başlanan yerlerde konteynerların sayısını henüz onlarca olarak ifade edebiliriz.

15 GÜNDÜR SU BEKLENİYOR

Yıkımın büyük olduğu kentlerde altyapının zarar görmesi nedeniyle çoğunlukla pet şişelerdeki içme suları kullanılıyor. Su tankerleri tüm depremzedelere yetmezken, şebeke suyuna erişim en önemli sorun. Islahiye'de bazı vatandaşlar sokağa dökülen suları bulaşık ve banyo için kullanmak zorunda kalıyorlar.

Gölbaşı'nda sağlam kalan çok az sayıdaki evde su ve doğalgaz hala yok.

ANTEP'TE DÖNÜŞÜMLÜ SU KESİNTİLERİ

Az sayıda binanın yıkılması nedeniyle hayatın normale döndüğü Antep'te su kesintileri yapılıyor. Bilgi almak için Gaziantep Su ve Kanalizasyon İdaresi'ni aradığımızda çıkan ses kaydında, Antep'in üç su kaynağının Maraş sınırları içerisinde yer aldığı, "asrın felaketi" nedeniyle ağır hasar gördüğü ve bu nedenle dönüşümlü kesinti yapıldığı belirtiliyor. Bu üç su kaynağı Kartalkaya ve Düzbağı barajları ile Kuyular. Pazarcık'ta bulunan Kartalkaya Barajı'nın çekilmesi gözle görünür durumda.

AZ SAYIDA TUVALET HIZLA TIKANDI

Çadır kamplara geç ve az sayıda gelen seyyar tuvaletler depremzedeleri mağdur etti. Tuvalet ihtiyacı boş arazilerde karşılandı. Yüzlerce depremzedenin sığındığı kamplarda, mobil tuvaletlerin çok az olması ve şebeke suyuna erişememe tuvaletleri işlevsiz hale getirdi. Her kampta mutlaka uğradığımız tuvaletler ya kırık ya da tıkanarak kullanılamaz hale gelmişti. Pazarcık'ta yeni kurulan tuvalet ve duş kabinlerinin ihtiyacı karşılaması önümüzdeki günlerde belli olacak. Antep şehir merkezinde çadırda kalanlar da eve giremedikleri günlerde tuvalet bulamadı.

NE YAĞMA NE STOK: YOKSULLUK

Depremin ilk günlerindeki yağma tartışmaları, yerini stok ve açgözlülük suçlamalarına bıraktı. Afeti fırsat bilerek yağma ve stokçuluk yapanlar olsa da gerçek kısa sürede ortaya çıktı. Yardımın ulaşmadığı bölgelerde vatandaşlar, marketlere girerek ihtiyaçlarını karşılamak zorunda kalmıştı. İlerleyen günlerde ise yardım dağıtımında birçok vatandaşın "Buna ihtiyacım yok, başkasına verin" dediğini görürken, kimi vatandaşların yardımların kesileceği korkusuyla daha fazlasını almaya çalıştığına şahit olduk. Özellikle bebek ve çocuklara gelen yardımlarda bu daha fazla yaşandı.

HALKIN SEFERBERLİĞİ SÜRECİ KOLAYLAŞTIRABİLİRDİ

Devletin depreme karşı almadığı önlemler ve geç müdahalesinin ardından, halkın gönderdiği yardımlara yönelik engeller de afet sürecinin yönetilmesini zorlaştırdı. Halkın başlattığı seferberliğin süreci kolaylaştırma imkanını kullanmak yerine, yetkililer "devletin her yere ulaştığı" propagandasına ağırlık verdi. Maraş'ta emek ve demokrasi güçlerinin deposuna kayyum gibi yönetici görevlendirildi. Bu nedenle yardımlar kesildi. KESK'in sağlık hizmetlerine yardım için açtığı çadıra Pazarcık İlçe Sağlık Müdürü "ikinci bir sağlık kabinini açarken kimden izin aldınız" diye itiraz etti. Yine KESK'in revir olarak kullanacağı konteynera hemen çamaşır makinesi konularak "Burası çamaşırhane olacak" denildi.

KAÇAKÇI GİBİ YARDIM ETMEK ZORUNDA KALDILAR

Yardımlara yönelik engel ve el koymalar, beraberinde başka önlemleri de zorunlu kıldı. OHAL ilan edilmesi deprem bölgesine gidecekleri tedirgin ederken, gönüllü dayanışma ağları yardımların toplanması ve ulaştırılması için farklı yöntemler aradı. Engellerin aşılması için yardımları büyük alanlarda depolayamama, farklı yollardan gitme, şehir dışında yardım teslimi, el altından ulaştırma gibi yollara başvuruldu.

ÖĞRETMEN YOK, KURAN KURSU VAR

Deprem bölgesindeki bir başka sorun da çocukların korunmasına yönelik hizmetler oldu. Birçok çadır kampta çocuklara yönelik psikososyal yardımlar çok gecikti. Milli Eğitim Bakanlığı eğitimin devamı için öğretmen görevlendirmesinde bulunmadı. Eğitim Sen üyesi öğretmenler, beden eğitimi, drama, resim dersleriyle çocukları deprem travmasından uzaklaştırmak için gönüllü çalıştılar. Nurdağı Müftülüğü ise 4-6 yaş grubundaki çocuklara Kuran kursu açtı.

PATRONLAR ÇADIRDAKİ İŞÇİYİ İŞE ÇAĞIRDI

Antep şehir merkezinde az hasar olsa da herkes çadırlara veya giriş katlardaki dükkanlara sığındı. Ancak bazı fabrikalarda patronlar daha depremin ilk günlerinde işbaşı çağrısı yaptı. Çoğu işçi çalışmaya gitmezken, Şireci Tekstil işe gelen işçilere 2 bin lira 'deprem yardımı' yapacağını bildirdi. Başka bir patron şirket işçilerin aileleriyle birlikte fabrikada kalabileceğini duyurdu. Ancak işçiler geldiğinde "Madem buradayız çalışalım" denildi.

Birçok fabrikada işçilerin maaşları eksik verildi ya da hiç yatırılmadı. Yine bazı fabrikalar işe gelinmeyen günlerin yıllık izinlerden kesileceğini duyurdu.

Hala maaşı yatmayan fabrikalar var. İşçilere herhangi bir açıklama da yapılmıyor.

ÖNCEKİ HABER

EMEP Genel Başkanı Akdeniz: İskenderun'da kalıcı barınma alanları acil ihtiyaç

SONRAKİ HABER

Bakan Yanık: 1788 refakatsiz çocuğun 1225'ini ailesine teslim ettik

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa