21 Şubat 2023 04:49

On binlerce ölümü konuşturmama, yandaşlara kaynak aktarma telaşı

AKP iktidarında yapılaşma önemli bir rant alanı oldu. AKP iktidarında inşaat sektörünün gayrisafi yurt içi hasıla (GSYİH) içindeki payı ve inşaat sektöründe çalışan sayısı artmıştır.

Fotoğraf: Cuma Sarı/AA

Paylaş

Bedri TEKİN
Makina Mühendisi

6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen ve 50 bine yakın can kaybına, binlerce insanın sakat kalmasına, binlerce binanın yıkılmasına yol açan depremin ardından depremzedeler için hemen konut inşaatına başlanacağı ve konutların 1 yıl içerisinde hak sahiplerine teslim edileceği duyuruldu.

Merkezi yönetimin yükümlülüğü olmasına rağmen, yerleşim planlarında ana risklerin göz önüne alınarak gerekli düzenlemelerin yapılmaması, yapımda, Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği ve ilgili diğer yönetmeliklerin uygulanmaması, mevcut yerleşim ve yapılar için risklerin belirlenmemesi, binaları depreme dayanıklı hale getirmek için çalışma yapılmaması yani, yanlış şehirleşme ve konut politikaları ve “imar barışları” depremi felakete dönüştürdü; binlerce cinayet işlendi. Acil duruma müdahaledeki beceriksizlik felaketi daha da büyüttü.

İktidar ve iktidar medyası, depremi “yüzyılın afeti” olarak nitelendirdiler. Sonuçları itibarıyla yaşananlara, “yüzyılın afeti” diyebiliriz. Bir doğa olayı olan depremler uygun şekilde yapılmamış olan binaların yıkılmasına, can ve mal kaybına yol açar. Japonya’da 7.7 ve 7.6’nın çok üzerindeki büyüklüklerdeki depremlerde çok az can kaybı olurken ülkemizde 50 bin can kaybı olması “kader planının parçası” olarak izah edilemez. Yer seçimi, projelendirme, yapım, denetim konularında bilim doğrultusunda davranılsa, yıkımlar, ölümler, sakatlıklar olmazdı.

KAYNAK AKTARMANIN ÖNEMLİ BİR ARACI

AKP iktidarında yapılaşma önemli bir rant alanı oldu. AKP iktidarında inşaat sektörünün gayrisafi yurt içi hasıla (GSYİH) içindeki payı ve inşaat sektöründe çalışan sayısı artmıştır. Yapı ruhsatı verilen alan kat kat artmıştır. 1984 yılında küçük ölçekli müteahhitlere ve ev sahibi olmak isteyen vatandaşlara kredi sağlama amacıyla kurulan TOKİ, mevzuatında yapılan değişikliklerle, imar izni verme, dönüşüm projelerini yürütme gibi olağanüstü yetkilerle donatılmış devasa bütçeli ve dokunulmaz bir devlet aygıtı haline getirilmiştir. Geçmişte küçük ölçekli ve yerel müteahhitlerin hakim olduğu inşaat sektörü günümüzde büyük sermaye gruplarının egemenliğindedir ve onlara kaynak aktarmanın önemli bir aracıdır. Bunun yanı sıra, kentsel dönüşüm, duble yol, otoyol, üçüncü köprü, İstanbul Havaalanı, Çanakkale Köprüsü gibi projeler sermayeye kaynak aktarımının parçası olarak kullanılmıştır, “beşli çete” kavramı da inşaat yağmasını tanımlayan bir kavramdır.

ODALARIN GÖRÜŞÜ GEREKLİ

15 Temmuz’u; demokrasiyi, insan haklarını yok saymanın aracı olarak “Allah’ın lütfu” olarak düşünen anlayış, depremi de hem şu an itibarıyla 41 bini aşkın olarak açıklanan, ileride artması beklenen ölümleri, katliamı unutturma, hem de sermayeye kaynak aktarmanın bir fırsatı olarak kullanmak istiyor. Van, Elâzığ, İzmir depremleri sonrası çok daha az hasara rağmen yıllarca konutları bitiremeyen AKP iktidarı hem “yüzyılın afeti”ne dönüştürdüğü depremi ve can kayıplarını konuşturmama hem de bir an önce yandaş müteahhitlere ihale verme isteğinde. İnsanların, çadırda, geçici barınma alanlarda uzun süre yaşamasına razı olmak elbette ki insani bir davranış değildir. Ama eskinin süreceği anlayışla yapılaşmayı sürdürmek, yıkımların, ölümlerin, “yüzyılın afetleri”nin sürmesine razı olmaktır. Yer seçimi, projelendirme, yapım, denetim süreçlerinin yeniden konuşulmadığı, TMMOB ve Jeofizik, Jeoloji, İnşaat, Mimarlar, Makina, Elektrik, Şehir Planlama, İç Mimarlar Odası başta olmak üzere bağlı odaların görüşleri doğrultusunda davranılmadığı sürece, belki de çok uzun olmayacak sürede “Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” sözünü yeniden kullanacağımız depremlerde yıkımları, ölümleri göreceğiz. Bir yılda on binlerce konut yapımı bitirilebilecekse bile, AKP’nin temel atmada acele etmesinin nedeninin aslında depremzedeleri kalıcı konutlara yerleştirmek olmadığı, yaşanan acı deneylerin konut ve şehirleşme politikalarının AKP’ye bırakılamayacak kadar ciddi olduğu, yeniden yer seçimi ve konut yapımının meslek örgütleri, üniversiteler, bilim insanlarının da görüşleri alınarak belirlenmesinin gerektiği bu sürede ortaya çıkabilecek birkaç haftalık gecikmenin kabullenilmesi gerektiği depremzedelere ve kamuoyuna anlatılabilir. Yıkımların nedeni olan AKP’ye güvenilmez, AKP yıkımın, ölümlerin, on binlerce cinayetin hesabını vermelidir. Seçime kısa süre kalmış olsa bile yıkıma sebep olanlar derhal istifa etmelidir, hemen seçim yapılmalıdır.

ÖNCEKİ HABER

BM: Deprem bölgesinde 265 bin hamile kadın var

SONRAKİ HABER

Hasarlı cezaevinden sevk için ücret istendi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa