20 Şubat 2023 19:27

CHP Sözcüsü Faik Öztrak: Asrın cinayetinin sorumlusu bu hükümettir

CHP Sözcüsü Faik Öztrak, partisinin MYK toplantısı sürerken yaptığı açıklamada "20 yıllık hükümet, eğer ar damarı çatlamamışsa, sebebi olduğu böyle bir yıkım karşısında ne yapar? İstifa eder" dedi.

Fotoğraf: CHP

Paylaş

CHP Sözcüsü Faik Öztrak, partisinin MYK toplantısı sürerken açıklama yaptı.

Öztrak, "20 yıllık hükümet, eğer ar damarı çatlamamışsa, sebebi olduğu böyle bir yıkım karşısında ne yapar? İstifa eder. Bu felaketlerin nihayet bulması için, artık her şey değişmek zorunda" dedi.

"İmar affıyla vatandaşlarımızın yuvasını tabuta çevirdiler" ifadelerini kullanan Öztrak, "Coğrafya kaderse, biz bu kadere teslim bayrağı çekmeyeceğiz. Bu kadere vatandaşlarımızı teslim etmemek için, aklın, bilimin gerektirdiği her türlü tedbiri alacağız" dedi.

Öztrak, özetle şunları söyledi:

“ENKAZIN ALTINDA HÂLÂ VATANDAŞLARIMIZIN CENAZELERİ VAR”

"Cenazelerimizin sayısı 41 bini aştı. Türkiye cenaze evine döndü. Yaralılarımızın sayısı ise 108 binin üzerinde. Gerçeğin bunun çok ötesinde olduğunu, artık bölgedeki üst düzey yetkililer de kabul ediyor.

Depremin enkazını kaldırma çalışmaları başlıyor. Enkazın altında hâlâ vatandaşlarımızın cenazeleri var. Bu aşamada cenazelerin, vücut bütünlüğü içerisinde çıkarılması, insan onuruna yakışır şekilde, definlerinin sağlanması gerek.

Artık çabalar, depremzedelerin barınma ve beslenme ihtiyaçlarının karşılanması için harcanacak. Deprem bölgesinde olası bir salgına izin verilmemesi için, gerekli hijyen ve temizliğin sağlanması da gerekiyor.

Cumhuriyet Halk Partisi tüm gücüyle depremzedelerin yanında oldu. Bundan sonra da yanlarında olacağız. Dayanışmayı sürekli büyüteceğiz.

Acımız çok büyük. Yüreğimizdeki ateş, kolay kolay, küllenmeyecek. Kaybettiklerimizi her zaman hatırlayacağız."

"EĞER AR DAMARI ÇATLAMAMIŞSA İSTİFA EDER"

"Bu ülke 1999’da çok büyük bir deprem yaşadı, üzerinden 24 yıl geçti. Son 20 yıldır da ülkemizi aynı kişi yönetiyor. 20 yılda başka depremleri de gördük ama bu kafa depreme hazırlık yerine sadece algıyı yönetti. Bilim insanları, namuslu bürokratlar uyardı. Şahsım hükümetleri sadece seyretti. Sonuç büyük bir yıkım oldu.

20 yıllık hükümet, eğer ar damarı çatlamamışsa, sebebi olduğu böyle bir yıkım karşısında ne yapar? İstifa eder. Bu felaketlerin nihayet bulması için, artık her şey değişmek zorunda.

Coğrafya kaderse, bulunduğumuz coğrafyada, 12 milyon yıldır depremler yaşanıyorsa ve milyonlarca yıl daha da yaşanacaksa, yapılacak tek şey vardır. O da zihniyeti değiştirmek. Aklımızı kullanacağız.

Coğrafya kaderse, biz bu kadere teslim bayrağı çekmeyeceğiz. Bu kadere vatandaşlarımızı teslim etmemek için, aklın, bilimin gerektirdiği her türlü tedbiri alacağız. Kültürümüzü, estetiğimizi, akılla, bilimle, liyakatle birleştireceğiz. Coğrafyamızın gerçekleriyle uyumlu, güzel şehirler inşa edeceğiz. Depreme dayanıklı binalar yapacağız."

“KÖŞE DÖNMECİLİĞİ, RANT HIRSINI BU TOPRAKLARDA BİTİRECEĞİZ”

"Kısa vadeciliği, köşe dönmeciliği, rant hırsını bu topraklarda bitireceğiz. Hem de bir daha geri gelmemek üzere.

Ülkeyi depreme hazırlamak yerine imar aflarıyla, Ali Dibo çarklarıyla, insanlarımızın yuvalarını, tabuta çevirmişler. Bu rantçı ve kirli düzene; ‘Artık Yeter’ deme vakti gelmiştir.

Örnek çok, işte İskenderun’daki devlet hastanesi. Depremde 70 yurttaşımız, hastane binasının altında kalıp hayatını kaybetti. 2012’den 2023’e, 11 koca yıl boyunca, yıkılan binanın depreme dayanıklı olmadığı biliniyor.

Bu, görevi ihmaldir. Görevi savsaklamaktır. 2012’den 2023’e kadar, 4 tane Sağlık Bakanı görev yaptı. Bu cinayetten hepsi sorumludur.

Adıyaman’da yıkılan bir otel, sahibi sarayın akrabayı taallukatına yakın bir isim. TÜGVA’da Adıyaman Yüksek İstişare Kurulu Üyesi. Sarayın kibirlisini o kadar çok seviyorlar ki, Erdoğan’ın pankartını otel binalarına asmışlar ve bu otel yapı denetiminden geçememiş. Mühürlenmesine rağmen nasıl olmuşsa olmuş yeniden açılmış. Sonuç, yitirdiğimiz 65 can. 30’u rehber, 35’i voleybol turnuvası için ülkemize gelen Kuzey Kıbrıslı ortaokul öğrencileri, öğretmenleri ve velileri.

Şimdi bu otelle ilgili yürütülen soruşturma dosyasına, gizlilik kararı vermişler. Acaba neden? O kadar dosya içinde neden bir tek bu dosyaya gizlilik kararı?

Tüm bu acılara sebep olan bir hükümet, azıcık gururu varsa, o koltuklarda bir dakika daha oturmaz, istifa eder.

Bu deprem göstere göstere, bağıra çağıra gelmiştir. Devleti yönetenlerin, ‘Ben bu depremin olacağını bilmiyordum’ deme şansı yoktur.

Atanmış İçişleri Bakanı çıkmış, hem de hiç utanmadan, sıkılmadan, ‘Biz depremi İstanbul’da bekliyorduk. Hazırlığımızı ona göre yaptık’ diyor. Bu kadarına da pes, artık arsızlığı, yüzsüzlüğü, sorumsuzluğu bırakın. AFAD size bağlı değil mi? Raporlarını okumadınız mı? Zerre miskal sorumluluk duygunuz varsa istifa edin.

‘Asrın felaketi' diyerek suçlarını gizlemek istiyorlar. Bu yaşanan, ‘asrın felaketi’ değildir. Asrın ihmalidir, asrın cinayetidir, asrın ihanetidir. Sorumlusu da bu hükümettir."

"ÜNİVERSİTELERDEN ELİNİZİ ÇEKİN"

"Akıldan, izandan tamamen koptular. Depremzedelerin barınma sorununu aklı, bilimi, üniversiteleri ve gençlerimizi feda ederek çözmeye kalktılar.

Üniversite öğrencilerimiz, zaten salgın döneminde iki yılını kaybetti. Bu son kararla, aslında bir kuşağı kaybediyoruz. Tam da gençlerin yüz yüze konuşmaya, bir araya gelmeye, tartışmaya, sosyalleşmeye ihtiyacı olduğu bir zamanda. Üniversite, sadece kuru ders değildir. Üniversite bir kültürdür. Bilim yuvasıdır.

Okuldaki imkânlar, pek çok evde yok. Laboratuvarlara, internet alt yapısına, kütüphanelere erişim, uzaktan eğitimle olmaz. Başta matematik ve uygulamalı bilimlerde, çok ciddi kayıplara yaşanacak.

Ayrıca, YÖK’ün Cumhurbaşkanının talimatından sonra uzaktan eğitime geçme kararı da hukuksuz bir karar. Böyle bir kararı ancak her bir üniversitenin kendi senatosu verebilir. Üniversiteleri ve rektörlerini tehdit ediyorlar. Yasaymış, anayasaymış bunların umurlarında değil.

Bir kere daha söylüyoruz, üniversite gençliğini de depremzede yapmayın. Üniversitelerden elinizi çekin."

“YSK ÇALIŞMALARINA BİR AN ÖNCE BAŞLAMALIDIR”

Seçimlerin ertelenmesi tartışmasıyla ilgili soruya Öztrak, “Anayasa, hukuk, kanun bellidir, açıktır. Bunun ötesi abesle iştigaldir. Bu arada tekrarlıyorum. YSK da seçim ile ilgili çalışmalarına bir an önce başlamalıdır. Ülkeyi zamanında seçime hazır hale getirmelidir. Görevi budur” yanıtını verdi.

"SADECE TELE1 DEĞİL HİÇBİR KANALA VERİLEN CEZAYI KABUL ETMİYORUZ"

Öztrak, RTÜK’ün TELE1 televizyonuna verdiği yayın durdurma cezasının mahkeme kararıyla kesinleşmesiyle ilgili soru üzerine de “Bu depremde hükümetin 20 yıllık dekoru tek bir günde çöktü. 20 yıldır çizmeye çalıştıkları muktedir imajı enkazın altında kaldı. Şimdi yaşananlardaki sorumluluklarını gizlemek istiyorlar. Bunun için de sarayın sopası, RTÜK eliyle özgür basın kuruluşlarına darbe yapmak, gerçeklerin üzerine şal çekmek için kullanılıyor. Baştan itibaren ifade ediyoruz. Biz özgür basının yanındayız. Sadece TELE1 değil, hiçbir televizyon kanalına verilen cezayı kabul edemeyiz. Zahmet etmesinler, onlar ne kadar çabalasalar da gerçeklerin ortaya çıkmak gibi güzel bir huyu vardır” diye konuştu. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Çanakkale açıklarında sürüklenen ve geri itilen göçmenler karaya çıkarıldı

SONRAKİ HABER

6.4'lük depremde Antep'te patronlar işçileri çalışmaya zorladı, BİRTEK-SEN işe gitmeme çağrısı yaptı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa