21 Şubat 2023 10:43
Son Güncellenme Tarihi: 21 Şubat 2023 11:53

Bahçeli: Seçim tarihiyle ilgili spekülasyon üretmek vebaldir

MHP'nin Meclis grup toplantısında konuşan Devlet Bahçeli, "Seçim tarihiyle ilgili spekülasyon üretmek vebaldir. Bilinmelidir ki ne sandıktan kaçarız ne de demokrasiyi yok sayarız" dedi.

Fotoğraf: TBMM

Paylaş

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Meclis grup toplantısında konuştu.

"Depremden menfaat devşirme arayışında olanları tek tek not aldıklarını" söyleyen Bahçeli, "Devlet her şeye hakimdir. İftiralar ise beyhudedir" iddialarını öne sürdü.

Sözcü, BirGün ve Cumhuriyet gazetelerini depremlere dair manşetleri üzerinden hedef alan Bahçeli, "Seçim tarihiyle ilgili spekülasyon üretmek vebaldir, bu vebal zillet ittifakını teşkil eden her partinin hissesine eşit olarak düşmüştür" dedi. Bahçeli, "Bilinmelidir ki ne sandıktan kaçarız ne de demokrasiyi yok sayarız" sözlerini sarf etti.

Bahçeli'nin açıklamaları özetle şöyle:

"TEK TEK NOT ALIYORUZ"

"Fırsatçılığın karanlığından istifadeyle fiyat etiketlerini kabartanlar, kiraları artıranlar, kasasını doldurmak için harekete geçenler bu milletin bir ferdi asla olamayakları gibi şerefli de sayılamazlar. Depremden menfaat devşirmenin arayışında olanlar ahlaksızlığın markalarıdır. Ve bunları tek tek not aldığımız da çok iyi bilinmelidir.

Siyaseti makul, medeni ve milli ilkelere müzahir yapmaktan aciz olanlar, temelsiz eleştirilerini yapmadan evvel aynaya bakmalıdır. Sırtında yumurta küfesi olmayanlar için ileri geri konuşmak maliyetsizdir. Hariçten gazel okumanın önünde de bir engel yoktur."

"DEPREMLER VE DOĞAL AFETLER KAÇINILMAZ BİÇİMDE YAŞANACAKTIR"

"Kabul etmek lazımdır ki Türkiye devasa bir musibetin tesirindedir. Tektonik mirası, jeolojik müktesebatı, meteorolojik özellikleriyle Türkiye'miz doğal afetlerin risk ve tehlikelerine her zaman açıktır. Depremden sellere heyelanlardan çığlara kadar pek çok doğal yıkım bugüne kadar belirli aralıklarla yaşanmıştır. Kaldı ki Türkiye dünyanın en başta gelen deprem kuşaklarından birisinin üzerindedir.

Aslında deprem mücadele amacıyla kapsamlı çalışmalar uzun bir süredir gündemdedir. İlk olarak fay hattı haritaları güncellenmiştir. 29 Eylül - 1 Ekim 2004 tarihlerinde deprem şurası yapılmış, komisyon raporları onaylanmıştır.

Derpremler ve doğal afetler bundan sonra da kaçınılmaz biçimde yaşanacaktır. Bu yakın ve yakıcı gerçekten kaçış yoktur. Devlet ve hükümet bu tehlikeli duruma müdriktir ve nitekim uzunca bir süredir buna müzahir siyaset üretilmektir. İşin özü depreme ve ilgili yönetmeliklere uygun dayanıklı bina yapmaktan başka ikinci bir seçenek yoktur. Etkin bir denetim mekanizmasıyla hiç kimsenin gözünün yaşına bakılmamalıdır. İnsan mekân, insan çevre, insan insan ilişkisini elbette yeni baştan kurgulamak zorundayız.

Felaketten çıkardığımız derslerle daha güvenli, huzurlu, sağlam, sağlıklı bir geleceğin temelini atmalıyız. İnsan kaynaklı hataları sıfırlamak zorundayız. Önce tedbir alıp sonra tevekkül içinde hayatımıza devam etmeliyiz.

İstanbul’da 1 milyon 528 bin 782 binanın olduğu, kilometrekareye 3 bin 49 kişinin düştüğü, kentimizde mevcut yapı stoğunun yüzde 70’nin 1999 öncesi yapıldığı dikkate alındığında derhal harekete geçmemiz ertelenemez bir mecburiyettir. İstanbul için dillendirilen felaket senaryolarının bütün ihtimallerini değerlendirip muhtemel depremlere hazır olmalıyız. Kaybedecek zamanımız yoktur. Cumhur İttifakı olarak biz bu ağır yükü her şart altında kaldırırız."

DEVLET HER ŞEYE HAKİMMİŞ, ELEŞTİRİLER İFTİRAYMIŞ!

"Hükümet verimli ve etkin afet yönetimiyle Kahramanmaraş depremindeki yaraları sarmaktadır. Devlet her şeye hakimdir. İftiralar ise beyhudedir.

Üzerimize çöken 6 Şubat göçüğünden çok daha diri çok daha güçlü bir şekilde çıkacağız. Ağırdan almayacağız, sorumluluktan kaçmayacağız, ihmallere müsaade etmeyeceğiz, teslim olmayacağız, yılgınlığa düşmeyeceğiz, düşsek de kalkacağız, devrilsek de doğrulacağız."

GAZETELERİ HEDEF ALDI

Konuşmasının devamında Kur'an'dan ayetler aktaran Bahçeli, parti heyetinden depremde yaşamını yitirenler için fatiha okumalarını istedi.

Bahçeli devamında ise gazeteleri hedef alarak şöyle devam etti:

"Bir kısım medya organları, niyeti makus  STK’lar, yarım aydınlar, kiralık kalemler, kötürüm yorumcular, felaketten nemalanma kuyruğuna giren siyasi bozguncular, maalesef böylesi bir dönemde bile insani ve vicdani duyarlılık göstermemişlerdir.

Bir gazetenin şu nifaklı içerikli manşetine bakar mısınız: 'Milletin parasıyla millete bağış'. Diğer bir gazetenin manşeti de şudur: 'Suçlu olay yerine döndü'. Bir başka gazetenin manşeti ise '40 bin ölü var, tek bir istifa yok'... Acımızı, anımızı, adımızı ve ağıdımızı bilmeyenlerle ortak bir geleceği nasıl paylaşacağız!"

"NE SANDIKTAN KAÇARIZ…"

"Seçim tarihiyle ilgili spekülasyon üretmek vebaldir, bu vebal zillet ittifakını teşkil eden her partinin hissesine eşit olarak düşmüştür. Bir yanda arama kurtarma faaliyetleri devam ediyorken devleti ve hükümeti sistematik şekilde suçlamak en hafif tabirle terbiyesizliktir.

Altılı masa diyor ki Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi yüzünden acılar ve zaiyat katlanarak artımış. Diyorlar ki afet süreci iyi yönetilememiş, arama kurtarma çalışmalarında geç ve yetersiz kalınmış. Ükemizin en acil ihtiyacının yeni ve etkin bir iktidar olduğunu kaydetmişler. Be hey gafiller sizde hiç mi Allah korkusu kalmadı. Yere batsın sizin siyasetiniz. Bunları nasıl söylersiniz! Rahat olun, biraz sabretin, Türk milleti sizin boyun ölçünüzü, kaç gram ettiğinizi yakında sandığa gömerek ilan edecektir. Bilinmelidir ki ne sandıktan kaçarız ne de demokrasiyi yok sayarız.

Acılarımızın ortasında seçimlerle ilgili polemik yapan, ertelendi ertelenmedi çetelesi tutan zillet ittifakı paranoyaktır, saplantılıdır, hayalperesttir."

KILIÇDAROĞLU'NU HEDEF ALDI

"HDP'nin bir Eş Başkanı, iktidarın enkaz altında kaldığını izansızca söyledi, Kılıçdaroğlu da 'Evet' diyerek tasdik etti. Bu itibarla küçüldü, ufaldı ve alçaldı. Kılıçdaroğlu, 'Deprem koordine edilemedi' dedi. Gerçekleri çarpıttı.

Devleti ve hükümeti suçlama yarışına giren karamsarlık aşılayıp kriz ve kaos ikmali yapan bu kimliksizler koordinasyondan ne anladıklarını, aslı astarı olmayan iddialarla nereye varmak istediklerini açıklayacak yürekliliğe sahipler midir.

Bu karanlık tiplerin siyaset temsilcisi Kılıçdaroğlu, enkaz altındaki mazlum insanlarımızla alay eden edepsizlerin tutuklanmaları üzerine, 'Gelin beni de tutuklayın' diyecek kadar seviyesiz ve sevimsiz bir hale savrulmuştur. 'Her şeyi biz mi öğreteceğiz size, devlet yönetin devlet' açıklamasıyla ar damarının çatlaklığını belgelemiştir." (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Kızılay Başkanı Kerem Kınık "çadır" paylaşımını tepkiler üzerine sildi

SONRAKİ HABER

Darbeden polise 4 ay; darbedilene 'direnme' ve 'hakaret'ten 3 yıl hapis cezası

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa