21 Şubat 2023 20:23

Tahtayı silerek yeni bir sayfa açmamız gerek

Bir hayalim var, bir gün bu ülkedeki hiç kimsenin ne bir kriz anında ne de normal yaşantısında “Devlet nerede?” gibi sorular sorup sonu olmayan bir umutsuzluk çukuruna düşmemesi ile ilgili bir hayal

Fotoğraf: DHA

ANASAYFA

MEKTUP

Paylaş

TOBB ETÜ İngiliz Dili ve Edebiyatı 1. Sınıf Öğrencisi

Yazdığım bu mektup, içinizdeki alevlere çıra olsun, öfkem öfkeniz; hüznüm hüznünüz olsun.

Benim bir hayalim var, bir gün bu ülkedeki hiç kimsenin ne bir kriz anında ne de normal yaşantısında “Devlet nerede?” gibi sorular sorup sonu olmayan bir umutsuzluk çukuruna düşmemesi ile ilgili bir hayal. Tek adamın sözünden çıkamayan bürokratların ve halka düşman siyasetçilerin olmadığı, yasaların kişiden kişiye değişip istismar edilmediği; hukuk ve adaletin olması gerektiği yere döndüğü bir ülke. Boş vaatler ve sözlerle değil, sonuç getiren eylemlerle yönetilen bir ülke. Ancak bu hayal mevcut iktidar tarafından bir kâbusa çevrilmiş bulunmakta. Ekonomik kriz ve hükümetin sürekli baskısı ile ezilen halkın yaklaşık yüzde yirmisi şu an tam olarak bu soruyu soruyor. Ancak hükümet bu feryatları duymuyor, onun yerine köşeye sıkışmış vahşi bir hayvan gibi kendini nasıl kurtarabileceğinin derdinde.

'VAKİT BİRLİK OLUP SİSTEMİ DEĞİŞTİRME VAKTİDİR'

Yetmezmiş gibi, biz öğrencilerin daha fazla konuşmaması için üniversitelerimizi kapatıyor, arkadaşlarımızla olan birliğimizi engellemeye, onların iktidarına son vermemiz için gerekli olan sosyal alanlara erişimimizi kısıtlamaya çalışıyor. Hukuksa zaten uzun süredir bu insanların lehine çalışıyor, hakaret davalarını tekelleştirip kendilerine daha çok kazanç sağlıyor, yargılanması gerekenleri yargılamıyorlar. İktidarları boyunca kendilerine karşı çıkanları çeşitli bahanelerle hapse tıkarak susturduktan sonra etrafımızda sadece ses çıkarmaya korkan, sütü dökülmüş kedi gibi davranan korkak bürokratlar ve şakşakçılar türedi. Siyasetçilerinin kendileri ise demokrasiyi istismar ederek boş laflarla halkı doldurdu ve birbirine kırdı. Ancak şimdi vakit birlik olup bu sistemi değiştirme vaktidir. Kendi sebep olduğu bu faciada hemen hemen hiçbir şey başaramayıp üstüne kendini koruma çabaları ile on misli daha insanın mahcup duruma düşmesine; hatta ve hatta ölmesine sebep veren köşeye sıkışmış bu vahşi hayvanın işini tam olarak bu yüzden köşeye sıkıştırmışken bitirmemiz gerek. Aksi takdirde panik içinde etrafa saldırması daha büyük zararlara sebep olacaktır.

Türkiye, mevcut hükümet altında çekirdeğine kadar çürümüş bir ülke haline geldi ve uzlaşma ile ülkemizi kurtarmak gibi bir seçeneğimiz yok. Bize tolerans göstermeyenlere bizim tolerans göstermemiz şu ana kadar olduğu gibi sadece bizim yıkımımızla sonuçlanacaktır. Konuşma vakti geldi ve geçti, şu an ülkemizi köklerinden tutup sökmemiz gerekiyor, tahtayı silerek yeni bir sayfa açmamız, içimizde yanan alevlerle her şeyi kül edip bu küllerden yeni bir cumhuriyet kurmamız gerekiyor. Gençliğe Hitabe’de bahsedilen dâhili bedhah, tek adam rejimidir. Bize verilen bu emaneti, ülkemizi kurtarmak boynumuzun borcudur.

O yüzden değerli okurlar, üstüne yazdığım bu kâğıt parçası içinizdeki alevlere çıra olsun, öfkem öfkeniz; hüznüm hüznünüz olsun. Ama en önemlisi iradem iradeniz olsun. İçimizde yanan bu alevler üstümüze OHAL, IBAN diye çöken; köşeye sıkışmış bu canavarı cayır cayır yaksın.