EMEP Genel Başkan Yardımcısı Levent Tüzel: Dayanışmayla birlikte haklarımız için örgütleneceğiz

Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Levent Tüzel, depremin büyük yıkıma yol açtığı Malatya’da Cemal Gürsel Mahallesinde depremzedelerle halk toplantısında bir araya geldi. Hükümetin rant politikalarından dolayı depremde yıkım ve can kaybının daha fazla olduğunu söyleyen Tüzel, “Bizler hem bugünkü ihtiyaçlarımız için bir araya geleceğiz hem de güvenli yaşam hakkımız ve geleceğimizi kurmak için örgütleneceğiz. Bu hükümet halka hesap vermeli” diye konuştu.

1999 depreminden sonra toplanan deprem vergisinin halkın ihtiyacı için değil yandaşları için harcandığını söyleyen Tüzel, “Malatya daha az etkilendi deniyor ama evlerin çoğu hasarlı, depremler devam ediyor ve insanların evine girip oturamıyor. İki hafta geçti ama sorunlar devam ediyor. Özellikle barınma, gıda gibi sorunların hızlıca çözülmesi gerekirken devlet hakkını talep edene, sorunları dile getirene tepeden bakıyor. Yapılamayanları söyleyen insanları küçük görme hakkı kimsede olamaz. Cumhurbaşkanı çabalayan, eleştiren herkesi suçluyor” dedi.

“BU İNSANLIK SUÇUDUR”

Sadece barınma ya da sınmaya değil eğitime ve sağlığa da ulaşılamadığını ifade eden Tüzel, “Can kayıplarının yanında bu enkazların ortadan kaldırılması ve kentlerin yeniden yapılması çok zaman alacak. Ama devlet ve iktidarın tutumu şu kadar para vereceğiz, şu kadar kira yardımında bulunacağız, 1 yılda ihya edeceğiz, ölen ailelere şunu yapacağız şeklide. Ancak bunun gerçekçi olmadığı ortada. Depremler devam ederken buralara yeni temellerin atılması yine aynı sorunlara neden olacak. Bu fay hatlarının incelenmesi lazım. Halkımızın bu dönemde devletten beklenti sosyal devlet olmasıdır” diye konuştu.

Çıkarılan imar aflarını ve hükümetin tutumunu eleştiren Tüzel, “Halk mal canın yongasıdır diyebilir ama hükümet bunu yapamaz, para gelecek oy gelecek diye insanları mezarlara dönüşen evlere oturtamaz. Bu insanlık suçudur” diye ekledi.

“TOPLANAN PARALARI HALKA HARCAMAYANLAR HESAP VERECEK”

Yardımların bile AKP’li olanlara daha fazla yapıldığı gibi söylemler duyduklarını aktaran Tüzel, “Bu ayrımcılık kabul edilemez. Halkın kaynaklarıyla kendi yandaşlara yardım yapıyorlar. Devletsen, hükümetsen ayrım yapmadan tüm halkın ihtiyaçlarını karşılamalısın. ‘Bu durumda siyaset yapayın’ diyenlere cevabımızı siyaset yaparak vereceğiz. Halktan para toplayıp, bu paraları halka harcamayanlar şimdi hesap vermeli. Deprem coğrafyasında el birliği ile yaşanabilir bir ülkeyi yeniden kuracağız. Yeniden ülkeyi var edeceğiz ama bunun için halkın iktidar olduğu bir meclise ihtiyacımız var. Bir yandan ihtiyaçlarımızı karşılamak için dayanışmaya devam edeceğiz diğer yandan da örgütlenerek sorunlarımıza çözüm bulacağız” diye konuştu.

“DEVLET BİR ŞEY YAPMIYOR”

Toplantıda söz alan depremzede Fadime, “Bir çadırda 8 aile yaşıyoruz. Komşularım artık çıkmamı istiyor. Hiç kimse geliyor, belediye gelmiyor, nerede bunlar? Biz ne yapacağız, nereye gideceğiz. Devlet bir şey yapmıyor” diyerek, 17 gündür çadır sorunlarının çözülemediğini dile getirdi.

“BİZ HEP SAHİPSİZ Mİ KALACAĞIZ”

Bir başka depremzede de “Biz hep sahipsiz mi kalacağız. Çadır vermediler. Hâlâ araba kalıyoruz. Bu mahallede oturmak mı tek suçumuz? Diğer mahallelerde hemen çözülüyor bu sorunlar, bizim burada neden böyle. Devletten bir bardak su almadık. Gelip kendi tanıdığına verip gidiyorlar” dedi.  

“İKİ EKMEK YOLLAYARAK YARALAR SARILMAZ”

Depremzede jeofizik mühendisi Filiz Güngör ise, “AFAD ve kurumlar da dahil herkes kendi tanıdığına çalışıyor. Muhtarı kaç gün sonra dün gördüm. Burada hasar tespiti yapıldı ağır hasar verildi. Burası daha önce kentsel dönüşüme açılmak istedi. Yani ranta açmak istiyorlar. Muhtara bunu söyledik ‘benim haberim yok’ dedi. Muhtar bunu bilmiyorsa, bir şey yapmıyorsa, biz nasıl yapacağız. Kimse sosyal haklarımız için yol göstermiyor. Çadır için ‘isim yardırmanız gerek’ dediler ikinci günü yazdırdık ama hâlâ çadır gelmedi. Biz başka yerlerden bulmaya çalışıyoruz. Su, gıda, barınak sıkıntısı yaşıyoruz. Hasarlı binaların sonucu bile elimizde yok. Devlet kendini bir tarafa çekmiş soyutlamış duruyor. Nerede bu devlet, nerede bu hükümet? Öneride buluyoruz. Burada fabrikalar ve işçiler var. Çadır ve prefabrik evler yapılabilir. Bunun malzemesini çözmeleri gerek. Ankara’dan iki ekmek yolladıkların da yaraları sardıklarını düşünüyorlar” diye konuştu.

Söz alan diğer depremzedeler de benzer sorunlardan söz ederek, bir depremzede ise, “Bu devletin soygunculuğudur. Bunları şikayet etmeliyiz. Depolar denetlenmeli. Biz fay hattının nereden geçtiğini nasıl bileceğiz, bunu yerel yönetim ve devlet biliyor. Bunlar yapmalıydı. Güvenimiz kalmadı. Kendi çabamızla bir şeyler yapıyoruz. Bunların duyulmasını istiyoruz” dedi.

“YARALARIMIZI DAYANIŞMA VE MÜCADELEYLE SARACAĞIZ”

Tüzel ayrıca HDP, EMEP, KESK, SOL Parti ve Pir Sultan Abdül Kültür Derneği’nin koordinasyonlarını ziyaret etti. Dayanışmanın önemine değinen Tüzel, “Yaralarımızı dayanışma ve mücadeleyle saracağız” dedi. (Malatya/EVRENSEL)