23 Şubat 2023 16:12

Deprem için Adalet Nöbeti: Sorumlulardan hesap soracağız

Maraş merkezli yaşanan depremlerde yaşanan can kayıpları, ihmaller ve yaşanan hak ihlalleri nedeniyle İstanbul Adliyesi önünde tutulan Adalet Nöbeti’nde; “Sorumlulardan hesap soracağız” denildi.

Fotoğraf: Özlem Songül Abayoğlu

Paylaş

6 Şubat 2023'te meydana gelen depremin ardından birçok can kaybı olması sebebiyle Çağlayan’daki  İstanbul Adliyesi’nde “Adalet Nöbeti” ve basın açıklaması yapıldı. Yapılan basın açıklamasında İstanbul Mimarlar Oda Başkanı Mimar Esin Köymen, İzmir Barosu Başkanı Avukat Sefa Yılmaz, Ankara Barosu Başkanı Avukat Mustafa Köroğlu, ÇHD İstanbul Şube Başkanı Avukat Çiğdem Akbulut, Demokrasi için Hukukçulardan Avukat Devrim Avcı, ÖHD İstanbul Şube Eş Başkanı Avukat Esra Bilen, Katılımcı Avukatlardan Avukat Ahmet Çoban, İstanbul Barosundan Avukat Eren Can, Avukat Dayanışmasından Stajyer Avukat Fırat Al ve Avukat Hakları Grubu’ndan Mehmet Can Seyhan konuşma yaptı.

“YETKİLİLER AFETİ YÖNETMEK YERİNE HALKA PARMAK SALLADI”

Meydana gelen deprem sebebiyle Türkiye’nin afet yönetimindeki eksikliğinin gözler önüne serildiğine dikkat çeken İstanbul Mimarlar Odası Başkanı Mimar Esin Köymen, “Coğrafyamızın büyük bir kısmının deprem riski içermesine rağmen bilim ve meslek insanlarının uyarılarını dikkate alınmadığını da gördük. İmar barışı adı altında kaçak ve denetimsiz yapılara getirilen aflar, inşaat sektöründeki denetimsizlik ve rant hırsı on binlerce yurttaşımızın hayatını kaybetmesine neden olmuştur” diye konuştu. Ayrıca yetkililerinin afet yönetmek yerine depremzedelerin çığlıklarını duymazdan gelen, parmak sallayarak tehditkar bir şekilde halkı suçladığının üstünde duran Köymen, “Yaşadığımız depremi afete dönüştüren, zamanında önlem almayan, bilim ve meslek örgütlerinin raporlarını dikkate almayan yetkililerden hesap soracağız” dedi.

Maden cinayetlerinde Cumhurbaşkanı tarafından söylenen ‘bu işin fıtratında var’ cümlesine değinen İzmir Barosu Başkanı Avukat Sefa Yılmaz, “Bu siyasi anlayış 20 yıldır bizlerin hayallerini öldürmek için büyük bir çaba içerisinde ve kısmen de başarılı oldu. Ancak bu ülkenin inançlı, devrimci ilerici insanları olarak, hayallerimizden hiçbir zaman vazgeçmedik. Bizim bu dünya için umutlarımız ve hayallerimiz var. Orada oluşturulan yardım birimlerine dahi kayyum atadılar ama bizler bu mücadeleye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı

“KAYBEDECEK HİÇBİR ŞEYİMİZ KALMADI, ARTIK KORKMUYORUZ”

Bizler bu depremle enkaz altında kalmadık. Bu deprem bize uzun zamandır bir enkazın altında yaşadığımızı gösterdi” diyen Ankara Barosu Başkanı Avukat Mustafa Köroğlu, “Deprem kurallar toplumu olmadığımızı, hukukun üstünlüğü değil üstünlerin hukukunda nasıl bir enkaz altında kaldığımızı gösterdi. O yüzden şimdi yeni bir başlangıç yapmak zorundayız, tam da tarihin bu döneminde bir karar vermek zorundayız” diye konuştu. Bir seçim yapılması gerektiğine dikkat çeken Köroğlu, “Ya sefaleti tercih edeceksiniz ya adaleti. Adalet deyince ben liyakatli insanların kurumların başında olmasını anlıyorum. Biz bu depremde kurumlarımızın öldüğünü, içinin boşaltıldığını gördük” şeklinde konuştu.

Öfkenin doğru yere yönlendirilmesi gerektiğinin önemini anlatan , İstanbul Barosu’ndan Avukat Eren Can,Biz ilk gün yola çıkarak, depremin üzerinden 24 saat geçmeden Hatay’a vardığımızda hiçbir arama kurtarma çalışması yoktu. Bir şehir tamamen kaderine terk edilmişti ve yalnızca gönüllüleri gördük. Buna bir ‘felaket’ deniyor, kabul etmiyorum. Bu bir cinayet. Herkes ölümüne terk edildi” dedi. Can, “Kaybedecek hiçbir şeyimiz kalmadı. Artık biz korkmuyoruz ve asıl biz not ediyoruz. Bize reva görülen ölümü, yapılmayan denetimleri, gelmeyen yardımları not ediyoruz ve söz veriyoruz. Bu katliam hesapsız kalmayacak. İhmali olan herkesten hesap soracağız” diye sözlerini noktaladı.

Bölgede yaptığı çalışmalar sırasında yıkılan yeni binaların betonlarında hava kabarcıkları olduğunu söyleyen Katılımcı Avukatlardan Avukat Ahmet Çoban, “Bu durum 2001’den sonraki yönetmeliğe uygun yapılan binaların sağlam olmadığını gösteriyor” dedi. Hatay’da büyük bir göç olduğuna dikkat çeken Çoban, “Hatay’ın demografik yapısının kaybolması, ülkemizin kültürel bağları açısından çok önemli. Hatay’ın çok dilli, çok dinli, çok renkli yapısının korunması, orayı terk eden zorunda kalan kişilerin oraya dönüşünün sağlanması gerekir” ifadelerini kullandı.

“HAYATLARIMIZI HEP BİRLİKTE, DAYANIŞMAYLA KURACAĞIZ”

‘Devlet nerede’ sorularına ithafen “Devlet deprem bölgesinde, halkın yanında değil tam karşısında” diyerek konuşmasına başlayan ÇHD İstanbul Şube Başkanı Avukat Çiğdem Akbulut,  afet bölgesinden kamuya servis edilen ırkçı saldırılara değindi. İnsanların can güvenliklerinden endişe duydukları için hastaneye gidip, tutanak tutturmadığını anlatan Akbulut, “Bu işkence vakalarının arkasında devlet var” diye konuştu. Deprem bölgesinde yaşanan her şeyin yetkililer tarafından bilinçli bir şekilde uygulandığını ve kamuya sevk edildiğini söyleyen Akbulut, “Plakasız araçlarla insanları kaçırıp yağma, hırsızlık gibi suçlar yöneltilerek halka işkence yapılıyor ve bu işkencede ölümler meydana geliyor. 17. günde insanların başlarını sokacak çadırın olmamasının bilinçli olduğunu biliyoruz. Bildiğimiz bilinsin istiyoruz. Bilinsin istiyoruz ki Hatay ve tüm bölge halkının yanındayız. Hayatlarımızı hep birlikte dayanışmayla inşa edeceğiz” dedi.

Çok daha öncesine dayanan büyük ihmallerin depremle birlikte büyük can kayıplarına sebep olduğu vurgusunu yapan ÖHD İstanbul Şube Eş Başkanı Avukat Esra Bilen, “Bu süreçte tüm kamu ve kuruluşların imkanlarını deprem bölgesine seferber etmesini beklerken bir sürü ihmalle karşı karşıya kaldık” dedi. Bilen “Deprem bölgesinde yer alan bazı hapishanelerde, mahpusların firar ettiği iddiasıyla jandarma üzerinden üstlerine ateş açıldı ve bazı mahpuslar öldürüldü. Ölmeyenlere ise işkenceler yapıldı ve bu görüntüler servis edildi. Bazı ihtiyaçlarını karşılamak için marketlere giren vatandaşlar görüntüleri kamuoyuna ‘mülteciler deprem bölgesinde yağma yapıyor’ şeklinde yansıtılarak halk galeyana getirildi” diye bölgedeki durumu anlatmasının ardından “Bizler bugün halkı ezen iktidara karşı halkımızın yanında tutum alacağımızı söylemek için toplandık. Bu depremin bu kadar can almasına sebep olan Cumhurbaşkanından bakanına, Belediye meclis üyesinden müteahhidine herkesin cezalandırılması için sürecin takipçisi olacağımızı söylemek için toplandık” ifadelerini kullandı.

“BİZİMKİ DEPREMZEDELERİN ADINA BİR HAK MÜCADELESİ”

Geçmişte iktidar tarafından sık sık dile getirilenTürkiye bir deprem ülkesi’ sözlerini hatırlatarak konuşmasına başlayan Demokrasi için Hukukçular’dan Avukat Devrim Avcı, “Bu gerçek bilinmesine rağmen yapılanmayı bilime dayanarak değil, aksine rant ve çıkar ilişkisine dayanarak yaptılar. 1999 Marmara depreminin ardından Veli Göçer’den başka kimin ismi kaldı aklımızda? İzmir depreminden sonra hangi sorumlu hesap verdi?​” diye sordu. Avcı, “Böyle bir felakette bile geç gelen yardımları eleştiren herkesin ilk sözünün, ‘tutuklanırsam tutuklanayım’ olması düşünce özgürlüğünün geldiği noktayı gözler önüne seriyor” dedikten sonra “Türkiye Tek Yürek” programıyla düzenlenen bağış kampanyasına değinerek, “Acıma duygusu bizi ‘Onlar da insandır’ düşüncesine indirger. Bizimki depremzedelerin adına bir hak mücadelesi. Bu yüzden daha iyi mücadele etmek zorundayız” şeklinde konuştu.

18 gündür yaşanan bir katliama tanıklık ettiğimize dikkat çeken Avukat Dayanışmasından Stajyer Avukat Fırat Al, “Bir tarafta onlar bizim vergilerimizle ellerinde bulundurdukları imkanları enkaz altında kalanlar için kullanmayan, onun yerine halka hakaretler dağıtan yönetenler, diğer tarafta tüm imkanları seferber eden, ay sonunu zor getiren halk. Deprem öncesi ve sonrasındaki tüm bu yaşananların sorumluları yargılanana kadar mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.

Diyanet tarafından depremzede çocuklar ile bu çocukları evlat edinenlerin evlenebileceklerine yönelik açıklamayı hatırlatan Avukat Hakları Grubu’ndan Mehmet Can Seyhan,Biz avukatlar depremzede çocuklar ile evlenmeyi meşrulaştırma gayretindeki kişi ve kurumlara da fırsat vermeyecek, çocuklarımızı onlardan koruyacağız” ifadelerini kullandı. (İstanbul/EVRENSEL)

 

ÖNCEKİ HABER

Tarım Platformu: Tarım alanlarının amacı dışında kullanılması yaşanan kayıpları artırdı

SONRAKİ HABER

Hayvanların mahsur kaldığı Galeria Sitesi'nde kurtarılan kedi sayısı 13'e ulaştı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa