24 Şubat 2023 03:16
/
Güncelleme: 03:23

Savaşın 1. yıl dönümünde Ukrayna'da işçi hakları

"Mart ayından bu yana Ukrayna’daki tüm emekçilerin işçi haklarına yönelik geniş çaplı bir saldırıya da tanık olduk."

Savaşın 1. yıl dönümünde Ukrayna'da işçi hakları

Fotoğraf: Elif Görgü/Evrensel

Georgii SANDUL*

Biz Ukraynalılar, hepimiz bir savaş durumunda yaşıyoruz. Rusya’nın Şubat 2022’deki geniş çaplı işgalinin yanı sıra Ukraynalılar bir başka tehditle daha karşı karşıya: Mart ayından bu yana Ukrayna’daki tüm emekçilerin işçi haklarına yönelik geniş çaplı bir saldırıya da tanık olduk. (…)

İŞÇİ HAKLARININ SİSTEMATİK OLARAK BALTALANMASI

Mart ayında, savaşın hemen başında, Verkhovna Rada (Ukrayna Parlamentosu) ‘Sıkıyönetim Sırasında İş İlişkilerinin Düzenlenmesi’ hakkında yeni bir yasa kabul etti ve bu da ne yazık ki işçi haklarının liberalleştirilmesinin bazı aşırı biçimlerinin yasal bir gerçeklik haline gelmesi anlamına geliyordu. Aslında bu yasa, savaş sırasında devletin savunma kapasitesini güçlendirmeye yardımcı olacak çok az hüküm içeriyordu. Bununla birlikte, işgalin başlangıcından bu yana cephede çalışanların işçi haklarını temelden zedeleyen bazı hükümler içeriyordu. Özellikle de iş sözleşmesinin ‘Askıya alınması’ öneriliyordu. Buna göre, çalışanlar resmi olarak işten çıkarılmamakta, ancak gerçekte artık şirketleri için çalışmamakta veya şirketlerinden maaş almamaktadırlar. Bu yasa, işverenlerin toplu sözleşme hükümlerini, gerekçe göstermeden tek taraflı olarak iptal etmelerine de izin vererek sendikal çalışmanın temellerini yok etmiştir. Bu tür yasalar, işyerlerinde demokratik değişim için aktif olarak mücadele eden yüzlerce ve binlerce insan için tatsız bir gerçek haline geldi. Ukrayna’nın savunması için stratejik öneme sahip şirketlerde bile iş ilişkileri, gerekçesiz olarak askıya alınmaya başlandı.

Bir başka skandal yasal düzenleme de Temmuz 2022’de kabul edilen ve işverenleri, ülkelerinin savunması için seferber olan çalışanlara ortalama bir maaş ödeme yükümlülüğünden kurtaran ‘İstihdam İlişkilerinin Optimizasyonu Hakkında Ukrayna’nın Bazı Yasal Düzenlemelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair’ yasaydı.

Buna ek olarak, 2022 yazında Verkhovna Rada, küçük ve orta ölçekli işletmelerde (250 çalışana kadar) çalışanların çalışma haklarını önemli ölçüde azaltan bir yasayı kabul etti. Bu yasa, bireysel iş sözleşmesinin iş ilişkilerini düzenleyen ana belge olarak tanımlandığı bu işletmeler için ayrı bir rejim oluşturdu. Başka bir deyişle, çalışan, istihdamına ilişkin tüm ayrıntıları doğrudan işverenle şahsen müzakere etmek zorunda. Oysa iş hukuku tam da işçilerin toplu olarak korunması için oluşturulmuştu çünkü devasa şirketler ve benzerleri ile tüm istihdam şart ve koşullarını etkin bir şekilde müzakere etmek imkansız.

Sıkıyönetim döneminde kabul edilen bir diğer yenilik de Batı’da “sıfır saat sözleşmesi” olarak bilinen “Sabit saatli olmayan sözleşmelerin” yerelde uygulamaya sokulması. Bu tür sözleşmelerde standart çalışma saatleri tanımlanmıyor ve çalışan ‘Harekete geçmesi gereken kişi’ haline geliyor. Belgenin yazarlarına göre, yasa serbest çalışanların çalışmalarını düzenlemeyi amaçlıyor, ancak aslında her türlü işçi için geçerli.

İŞÇİLER MÜCADELEYE SAVAŞTAN ÖNCE BAŞLADI

Burada, yukarıda bahsi geçen değişikliklerin Ukrayna’nın Avrupa ile bütünleşme hedefleriyle açıkça çeliştiğine dikkat çekilmelidir. (…)

Ukrayna’da iş gücüne ilişkin tek bir koordineli devlet politikasının olmaması nedeniyle, son derece olumsuz düzenlemeler, devam eden iş gücü reformunun olumlu sonuçlarıyla karıştırılmaktadır. Örneğin, kabul edilen nispeten olumlu bir yasa, işyerinde zorbalığı (tacizi) önlemek için güvenceler sağlamıştır.

Odaklanılması gereken noktanın sadece mevzuat değil aynı zamanda uygulama olduğu açıktır. İşçi haklarının etkin bir şekilde korunmasına yönelik kurumsal başarısızlık Ukrayna’da savaştan önce de yaygındı. Adaletin yerini bulmaması ve Uluslararası Çalışma Örgütünün (ILO) sözleşmelerine aykırı olarak iş müfettişliğinin felce uğratılmaya çalışılması, barış zamanında bile vicdansız işverenlerin cezasız kalmasına yol açmıştı. Örneğin Ukrayna, kayıt dışı istihdam gibi utanç verici ve çok yaygın bir olguyla ünlüydü: 2021 yılında, çeşitli tahminlere göre, her beş Ukraynalıdan biri, hiçbir istihdam hakkı ve güvencesi olmaksızın kayıt dışı sektörde çalışıyordu.

Aslında Ukrayna’da işçi hakları için mücadele, dış düşmanla açık savaşın başlamasından çok önce başladı. Ukrayna’da çalışan herkes için insan onuruna yakışır bir yaşam sağlama sosyal işlevinin farkında olması gereken devlet kurumları, savaş sırasında ve sonrasında iş gücünü elinde tutmaya odaklanan işverenler ve ücretli çalışanlar için sadece mevcut hakların korunmasını değil, aynı zamanda yeni hakların kazanılmasını da teşvik etmesi gereken sendikaların ortak bir cephe oluşturmasını gerektiriyor.

Avrupa standartları ve uluslararası standartlar doğrultusunda insana yakışır çalışma koşullarının tesis edilmesi ve işçi haklarının korunmasına yönelik etkin bir devlet politikasının geliştirilmesi, hem savaş sırasında ulusal güvenliğin hem de savaş sonrası yeniden yapılanma için iş gücünün fiziksel mevcudiyetinin garanti altına alınmasının temel taşı olmalıdır. Savaş, işçilerin haklarının ellerinden alınmasını meşrulaştırmak için kullanılamaz.

* Avukat ve Emek Girişimleri isimli STK’nin direktörü olan Sandul’un yazısı 17 Şubat’ta braveneweurope.com’da yayımlandı.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Çayırhan’da çakal sofrası

Çayırhan’da çakal sofrası

AKP iktidarının özelleştirmek istediği Çayırhan Termik Santrali ve maden işletmesinin ‘adrese teslim’ ihalesi bugün gerçekleştirilecek. İşçiler ve kamuoyu özelleştirmeye karşı çıkarken, adrese teslim ihaleye sicili kabarık patronların katılması bekleniyor. Çayırhan’ı yutacak sofrada IC İçtaş, Cengiz, Kolin, Limak, Alagöz, Ciner, Yıldızlar SSS var.

Bugün günlük milyonlarca lira değerinde elektrik üretimi yapan termik santralin yıllık 120 milyon dolar, 2060 yılına kadar 4.2 milyar dolar kâr elde edebileceği kaydedildi.

TPAO, BOTAŞ, ETİ Maden, EÜAŞ hedefte

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
2 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et