24 Şubat 2023 15:25

Mimarlar Odasından tarihi yapıların onarımında önemli uyarılar

Depremin ardından başta Antakya olmak üzere birçok yerde tarihi yapıların gördüğü zararı inceleyen Mimarlar Odası, kültürel varlıkların korunması ve onarımında dikkat edilmesi gerekenleri açıkladı.

Mimarlar Odasından tarihi yapıların onarımında önemli uyarılar

Fotoğraflar: Mimarlar Odası

Birkan BULUT
Ankara

Depremlerde birçok ilde tarihi ve kültürel varlıklar yıkıldı veya hasar gördü. Başta Antakya olmak üzere birçok yerde tarihi yapıların gördüğü zararı inceleyen Mimarlar Odası, kültürel varlıkların korunması ve onarımında dikkat edilmesi gerekenleri açıkladı.

Mimarlar Odası’nın “Depremleri Tespit ve Değerlendirme Raporu”nda Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa illerinde pek çok kültür varlığının gördüğü hasar da incelendi. Araştırma süresinin kısıtlılığı ve bölgedeki temsilciliklerden diğer illere nazaran daha az hasar aldığı bilgisi alınan Şanlıurfa, Diyarbakır ve Kilis illerinde bu çerçevede bir gözlem yapılamadığı belirtilen raporda, tarihî kent merkezlerinde bulunan dini yapılar, kamu ve savunma yapıları gibi anıtsal kültür varlıklarının yanı sıra pek çok sivil mimarlık yapısının da ciddi hasarlar aldığı ve yıkıldığı ifade edildi.

SÜREKLİ BAKIMIN ÖNEMİNİ GÖSTERDİ

Yakın tarihlerde onarım görmüş pek çok anıt eserin depremin yıkıcı etkisine dayanamadığı aktarılan raporda, “Bu durumun yanı sıra yıllara dayalı ihmal ve bakımsızlık nedeniyle depreme daha kırılgan şekilde yakalanan sivil mimarlık eserlerinde büyük boyutlu yıkımların gerçekleştiği gözlenmiştir. Bu durum kültür varlıklarının korunmasında ‘sürekli bakım’ın önemini bir kez daha göstermektedir. Öte yandan daha çok ‘Dünya Mirası’ alanlarının korunmasında kurumlar arasında koordinasyon ve eşgüdümü sağlamak üzere hazırlanan yönetim planlarında afet risklerine hazırlık ve acil müdahalelere ilişkin tanımlanan eylemlerin gereğinin yerine getirilemediği ve pek çok kültür mirasının özellikle depremin ertesindeki ilk günlerde savunmasız bırakıldığı görülmüştür” denildi.

Raporda tarihi ve kültürel varlıkların gördüğü zararlar şöyle sıralandı:

HATAY’IN TARİHİ DE YIKILDI

Hatay: Hatay’da Hükümet Konağı (Valilik), Habib-i Neccar Camisi, Ulu Cami, Sarımiye Camisi, Antakya Sinagogu, Aziz Pavlus Ortodoks Kilisesi, Hatay Meclisi ağır hasar görmüş ya da büyük ölçüde yıkıldı. Günümüzde kentsel ve/veya arkeolojik sit sınırları içerisinde yer alan ve Anadolu’nun ilk aydınlatılan caddesi olan Kurtuluş Caddesi ve çevresindeki tarihî doku da büyük ölçüde harap oldu ve tescilli sivil mimarlık eserlerinin büyük oranda ağır hasar aldı. 20 Şubat 2023 Hatay’da meydana gelen depremin ardından, ağır hasarlı olan Hükümet Konağı (Valilik) binası yıkıldı. Ayrıca Kurtuluş Caddesi ve çevresindeki tarihî dokuda ağır hasarlı olan yapılar ve tescilli sivil mimarlık eserleri yıkıldı.

Hatay-Payas: Bir Mimar Sinan eseri olan Sokollu Külliyesi’nde caminin minaresi yıkıldı. Kalede hasar görülmedi. Kervansaray bölümünde ise revak kubbelerinde önceki restorasyon uygulamalarında dikiş yapıldığı anlaşılan bölümlerde strüktürel çatlakların ve sıva dökülmelerinin olduğu gözlendi.

Hatay-İskenderun: Mithatpaşa Ortaokulu olarak kullanılmakta olan eski Fransız Elçiliği binasında kısmi yıkılmaların olduğu görüldü. Günümüzde halen aktif olarak kullanılan Latin Katolik Kilisesi büyük ölçüde yıkıldı, Ortodoks Kilisesi ise ağır hasar aldı.

İskenderun Latin Katolik Kilisesi

İskenderun Latin Katolik Kilisesi | Fotoğraflar: Mimarlar Odası

Gaziantep: Gaziantep Kalesi’nin burçlarında strüktürel çatlaklar oluştuğu, sur duvarlarında ise yıkılan bölümler olduğu gözlendi. Kalenin yakınında yer alan Şirvanlı Camisi’nin de minaresinin yıkıldığı ve beden duvarlarından bir bölümünün hasar aldığı tespit edildi. Kurtuluş Camisi’nin de benzer şekilde kubbesinin ve minarelerinin yıkıldığı görüldü.

ELAZIĞ DEPREMİNDE HASAR GÖRDÜ, ÖNLEM ALINMADI

Malatya: Kent merkezinde yer alan Yeni Camii, büyük ölçüde yıkıldı. Kentin Cumhuriyet dönemi mimarlık mirasının bir parçası olan Hükümet Konağı (Valilik) ve Gar Binası’nda ise kılcal çatlaklar ve sıva dökülmeleri gözlendi. Mimarlar Odası tarafından tescilli yapı Yeni Camii’nin çevre düzenlemesine ilişkin ilişkin Sivas Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararına dava açıldı. Ayrıca Yeni Camii ile ilgili Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurul kararlarında, yapının daha önceki depremlerde, son olarak 2020 Elazığ-Sivrice depreminde, hasar gördüğü belirtildiği halde gerekli önlemlerin alınmadığı anlaşıldı.

Malatya Yeni Cami

Malatya Yeni Cami | Fotoğraflar: Mimarlar Odası

Kahramanmaraş: Ulu Camisi’nin minaresi yıkılırken, son cemaat mahalli ağır hasar gördü. Benzer şekilde Arasa Camisi’inin de minaresinin yıkıldı. Kent merkezindeki sivil mimarlık eserlerinde ve Kale’de de hasarlar olduğu tespit edildi.

“TARİHİ YAPILARIN YIKINTILARI KORUNMALI”

Tarihi ve kültürel yapıların gördüğü zarara ilişkin değerlendirmede bulunan Mimarlar Odası, bölgede kültür varlıklarının afet sonrasında büyük ölçüde savunmasız kaldığına ve yapılan uyarılardan sonra ilgili kurumların önlem almaya başladığına dikkat çekti. Hasarlı / ağır hasarlı tarihî yapılarda restorasyon uygulamalarının doğru bir şekilde gerçekleştirilebilmesi için deprem nedeniyle etrafa dağılmış olan özgün yapı parçalarının korunması ve belgelenmesi için çalışma yapılması gerektiği belirtilen raporda şöyle denildi: “Bu nedenle tarihî yapıların yıkıntılarının sokakları kapatmayacak şekilde mümkünse kendi parselinde tutulması gerekmektedir. Bununla birlikte yapı molozlarının parsel içinde komşu yapıların duvarları boyunca yığılması, az hasarlı olarak ayakta kalan yapıların da yağmur, kar sonrası molozdan gelecek su ile nem kaynaklı hasar görmesine neden olabilir. Daha önce bölgede yapılan alan araştırmalarında yıkık yapı molozlarının komşu yapılara da zaman içinde büyük hasar verdiği gözlenmiştir. Bu nedenle yapı molozlarının parsel içinde komşu yapı duvarlarına yanaştırılmaması da uygun olacaktır. Yerinde duran ancak ağır hasarlı yapı duvarlarının, döşeme ve tavanlarının askı sistemleriyle yerinde durmasının sağlanması hem restorasyon amaçlı belgeleme çalışmaları hem de yıkmadan yerinde korumanın sağlanması için yararlı olacaktır.”

ANTAKYA’DA ARKEOLOG GÖZETİMİ ÖNEMLİ

Antakya gibi çok katmanlı kentlerde ise korunması gerekli kültür varlığı olarak tescilli yapıların yanı sıra tescil kaydı olmayan yakın tarihli yapıların enkazlarının kaldırılması işlemlerinde de özellikle bodrum kat seviyesinde çıkabilecek potansiyel arkeolojik katmanların gözetilmesi uyarısında bulunulan raporda, elektrik, temiz su, kanalizasyon sistemlerinin yenilenmesinin gerekmesi durumunda, kazı yapılacak bütün yol hatlarda arkeolog gözetiminde varsa arkeolojik dolguların belgelenmesi için çalışma yapılması gerektiği bildirildi.

Öte yandan deprem bölgelerinde son iki yüzyılın yaşanmışlığının belgesi olarak çok nitelikli kırsal mimari dokuları da olduğu kaydedilen raporda, “Her ne kadar çeşitli kurumlar ve araştırmacılar bu alanların bir kısmında dönem dönem belgeleme çalışmaları yapmışlarsa da bu belgelikler Ulusal Kültür Envanterine kaydedilmeyi için yalnızca yayınlardan bilinmektedirler. Çok farklı yapım tekniklerinin ve mimari biçimlerin olduğu bu kırsal dokuların çok büyük çoğunluğu tescilli olmadığı için yasal olarak ‘kültür varlığı’ olarak tanımlanmamaktadırlar. Bu nedenle Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın koruma sorumluluğu bulunmamaktadır. Ancak kentsel miras kadar değerli bu yapıları ve dokuların da korunmasına ve belgelenmesine yönelik bir duyarlığın geliştirilmesi gerekmektedir.” denildi.

ACELE DEĞİL, PLANLI ÇALIŞMA

Kültür varlıklarının ve bulundukları zeminlerin mevcut statik durumları; koruma uzmanı mimarlar, inşaat mühendisleri, jeologlar ve arkeologlar gibi farklı disiplinlerden uzmanlar tarafından değerlendirilmeden herhangi bir koruma uygulamasına geçilmemesi gerektiği vurgulanan raporda, meslek odaları, üniversiteler, merkezi ve yerel yönetimler gibi paydaşların katılımlarıyla şekillenecek doğru bir planlama yapılarak, tarihî çevrelerin rehabilitasyonu için önceliklendirme ve aşamalandırma kararlarıyla uygulamaya geçilmesi, bu hususlar gözetilmeden adım atmakta acele edilmemesi uyarısında bulunuldu.

İskenderun Ortodoks Kilisesi

İskenderun Ortodoks Kilisesi | Fotoğraflar: Mimarlar Odası

Evrensel'i Takip Et