Boğaziçi direnişinin 782’nci günü: Tüm hocalarımız öğrencileriyle tekrar buluşana kadar mücadelemiz sürecek
Boğaziçi direnişinin 782’nci gününde arkalarını rektörlük binasına 533’üncü kez dönen akademisyenler; “Tüm hocalarımız öğrencileriyle tekrar buluşana kadar mücadelemiz sürecek” dedi.

Fotoğraf: Zeynep Uysal CC BY 4.0
Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri haftanın her iş günü olduğu gibi bugün de 12:15’te “#KabulEtmiyoruzVazgeçmiyoruz” diyerek arkalarını 533. kez rektörlük binasına döndü.
Akademisyenler nöbet boyunca ellerinde “Kabul Etmiyoruz”, “Vazgeçmiyoruz” yazan dövizler ve üzerlerinde “#KabulEtmiyoruzVazgeçmiyoruz” yazan Can Candan, Mohan Ravichandran ve Tolga Sütlü fotoğrafları taşıdı.
Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri 533. nöbetlerinin ardından her haftanın son iş gününde olduğu gibi haftalık açıklamalarını (Bülten 105) okudu.
“MÜCADELEMİZ SÜRECEK”
akkında açılan mesnetsiz soruşturmalar nedeniyle bölüm başkanlığı görevinden alınan ve 22 Ağustos’tan beri üniversiteden uzaklaştırılan Ünal Zenginobuz’un bu hafta üniversiteye döndüğü belirtilen açıklamada; “Görevine son verilmiş, kampüsten ve öğrencilerinden uzaklaştırılmış tüm hocalarımız öğrencileriyle tekrar buluşana kadar mücadelemiz devam edecek. Ünal Hoca’ya hoş geldin diyoruz” dedi.
“YÖNETİM YÖK’TEN GELEN ÇELİŞKİLİ EMİRLERİ UYGULAMA TELAŞINA DÜŞTÜ”
2023 Bahar döneminin, YÖK’ün yetkisini aşarak aldığı uzaktan eğitim kararının etkisiyle, karmaşa ve belirsizlik içinde başladığına işaret eden akademisyenler şunları söyledi; “Tüm kamu ve vakıf üniversitelerinin yönetimleri gibi Boğaziçi Üniversitesi kayyım yönetimi de derslerin işlenme şekli konusunda anayasayla garanti altına alınmış olan karar hakkı ve yetkisini kullanmadı; afet sonrası eğitim süreçlerinin yönetiminde yetkili akademik birimlere danışmak ve akılcı çözümler üretmek yerine YÖK’ten gelen çelişkili emirleri uygulama telaşına düştü. Bu nedenle öğrenci ve öğretim üyeleri dönemin ilk haftasında derslerine halen aşılamayan bir belirsizlik içinde başladı. Yükseköğretimin içinde bulunduğu kurumsal krizin bir sonucu olan bu karmaşa, mücadelesini verdiğimiz üniversite özerkliğinin önemini kamuoyunun dikkatine bir kez daha sunmuş oldu.”
“HOCALARIN KAMPÜSE GİRİŞLERİ ENGELLENDİ”
Öğretim üyeleri ve öğrencilernin depremin yarattığı acılarla baş etmeye çalıştiği dönemde kayyım yönetiminin bu hafta da alışılageldik baskıcı ve işgalci politikalarını uygulamaktan geri durmadığı ifade edilen açıklamada; “ Sakıncalı bulduğu hocaların kampüse girişlerini engelledi; akademik birimlerin iradesini hiçe sayarak tepeden inme kararlar almaya devam etti. Geçen hafta gayrimeşru rektörlük daha önce Tuba Ay tarafından verilen Film Analizine Giriş dersinin, hukuksuzca açılan İletişim Fakültesinin tek üyesi Cihat Arınç tarafından verilmesine karar verdi. Batı Dilleri ve Edebiyatları Bölümüne ve dersin hocasına haber verilmeksizin alınan bu kararla, üniversitemizde şimdiye kadar bir ders dahi vermemiş, akademik yetkinliği ilgili bölüm tarafından hiçbir değerlendirmeye tâbî tutulmamış bir şahsa öğrencilerimizin çalışmalarını değerlendirme yetkisi tanınmış oldu” denildi.
Geçen hafta Eğitim Fakültesi öğretim üyelerinin, fakültelerinde kayyım yönetiminin kararıyla üç yeni ders açıldığını öğrendi belirtilen açıklamada şu ifadelere yer verildi; “Bu kararla Eğitim Fakültesi bünyesinde bir Pedagojik Formasyon Eğitimi programı ilgili birimlere danışılmadan hayata geçirilmiş, bölüm adına yeni dersler açılmış oldu. Dahası bu dersler kişiye özel atamalarla fakülteye yerleştirilmiş kadrolara teslim edildi. Yönetimin yetkisini aşarak eğitim programlarına yaptığı bu tepeden inme müdahaleler kurumumuza verdiği doğrudan zararın ötesinde donanımlı ve liyakatli öğrenciler yetiştirme misyonumuzla da çelişiyor.”
“ÜNİVERSİTEDEKİ GAYRİMEŞRU UYGULAMALAR BİR AN ÖNCE SONA ERMELİDİR”
Üniversitedeki gayrimeşru uygulamaların bir an önce sona ermesi gerektiğini vurgulayan akademisyenler şu taleplerini yineledi;
- Üniversitemizdeki tüm fakülte dekanları, enstitü müdürleri ve yüksek okul müdürü seçimle göreve gelmeli ve seçilmiş kurullarla denetlenebilmelidir.
- Şeffaf ve demokratik yollardan belirlediğimiz ve haksızca işlerine son verilen dekanlarımız ve enstitü müdürümüz bir an önce görevlerine iade edilmelidir.
- Atama ve yükseltme kriterleri hiçe sayılarak, bölüm, fakülte ve enstitülerin onayı alınmadan, tepeden inme kararlarla yapılan tüm atamalar gayrimeşrudur, geri alınmalıdır.
- İşlevsizleştirilen Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi ve Cinsel Tacizi Önleme Koordinatörlüğü işinin ehli çalışanlarıyla birlikte bir an önce tekrar faal hâle getirilmelidir.
- Gayrimeşru yönetim tarafından gerekçesiz şekilde el konulan İstanbul Matematiksel Bilimler Merkezi binası eski işlevine kavuşturulmalı, yeniden araştırmacıların kullanımına sunulmalıdır.
- Naci İnci ve yönetimi ile bugüne kadar hukuksuzca kadrolaşmış tüm isimlerin istifasını talep ediyoruz.
- Fakülte ve bölüm kararları yok sayılarak işine son verilen ve dersleri iptal edilen meslektaşlarımızın haksızca uzaklaştırıldıkları işlerine iade edilmelerini, ayrıca öğrencilerimiz, akademik ve idari personelimiz hakkında mesnetsiz gerekçelerle açılmış tüm disiplin soruşturmalarının geri alınmasını bir kez daha talep ediyoruz.” (HABER MERKEZİ)
Evrensel'i Takip Et