Bilime inanmalıyız ve mücadele etmeliyiz
Kayseri'de bir metal işçisi çalıştığı fabrikadaki depreme dair tartışmaları yazdı: "Bilime inanmalıyız ve mücadele etmeliyiz"
Fotoğraf: DHA
Türk Metal üyesi bir işçi
Kayseri
Merhaba Evrensel okurları.
Depremin ardından 19 günü geride bıraktık. Bir metal işçisi olarak fabrikamızda ne konuşulduğunu paylaşmak istedim. Çay molasında Fatih, Celal ve Ali’yle sohbet ediyoruz. Ali gece ve sabah olan depremi iyice hissettiğini söylüyor, Fatih, Celal ve ben de hissetmediğimizi... Ali çok tedirgin olduğunu anlatıyor: “Depremi hissedince yeni doğan çocuğumu kucağıma aldım ve yatağın kenarına çöktüm ve kapandım. Deprem bitince bebeği beşiğine koydum. Umarım yine bir yerler yıkılmamıştır. Kimse enkaz altında kalmamıştır diye dua ettim. Sonrasında telefonu elime aldım ve Adana’da yaşayan akrabalarımdan birine mesaj attım. Çünkü Naci Görür Hoca günlerdir uyarıyor...”
Sonrasında Celal neden bu kadar korktuğunu soruyor ve her şeyin kader olduğunu söylüyor. Bunun üzerine Ali öfkeleniyor: “Bırakın şu kadercilik anlayışını kardeşim. Akıl ve bilime inanın. Bilime güvenin. Akıl ve bilimin çözemeyeceği bir şey yoktur. Devlet denetimi olmazsa böyle olur. Bu memlekette işinin ehli olanları bir kenara bırakıp her şeyi bir tane adamın atama yaptıklarına teslim edersek felaketler de kaçınılmaz olur. Araba alırken bile muayene istasyonu ya da ekspertize sokuyoruz. Ne yazık ki devletin olan muayene istasyonlarını da özele devrettik. Keşke devletin kontrolünde olsa bütün denetimler. Özel şirketlere, yandaş müteahhitlere peşkeş çekilirse sonumuz da böyle olur. Binayı yaparken, denetimini yaparken bir şeylere göz yumarsan sonucu katliam olur. Memlekette her şey bitik. Eğitim her gün daha geri noktaya gidiyor. Sağlık ticarete dönmüş durumda. Nereden tutarsak elimizde kalıyor.”
Fatih de “Böylesi bir depremin olacağını söyleyen bilim insanlarına inanmalıydık. Ben de bilim insanlarına güvenmezdim. Çünkü kendi prestijlerini yükseltmek için ortaya bir şey atıyorlar diye düşünürdüm. Ama son yaşanan depremle birlikte gördüm ki bilim insanlarına güvenmeliymişiz. Bilime değer vermeliyiz. AFAD’ın başına ilahiyat mezunu değil de yetkin bir mühendis getirmeliymişiz. Kadercilik anlayışını bir kenara bırakıp yetkili herkesin şapkasını önüne koyması lazım. Bu deprem bize ders olmalı. Hızlı bir şekilde olası depremlere karşı hazırlık yapmalıyız” diyor.
