Depremzedeler devletten yeterli katkıyı alacağını düşünmüyor
İzmir Tabip Odası, SES DEÜ Hastanesi ve Eğittim Sen İzmir 3 No’lu Şube temsilcileri deprem bölgesinden İzmir’e gelen depremzede aileleri ziyaret ederek gözlemlerini aktardı.
Fotoğraf: Sendika ve meslek örgütü temsilcileri
İzmir Tabip Odası Yönetiminden Behiye Mungan, SES DEÜ Hastanesi İşyeri Temsilcisi Günseli Uğur ve Eğitim Sen 3 No’lu Şube Temsilcisi Ali Arık, Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Öğrenci Eğitim ve Dinlenme Tesislerine girişi Rektörlük ya da Kaymakamlıktan resmi izin olmaması gerekçesiyle engellendi. Burada kalan depremzedelerle dayanışma için getirdikleri yardımlar ise yine izinsiz olduğu gerekçesiyle alınmadı.
“BÜROKRATİK ENGEL”
Oda ve sendika temsilcileri, izinsiz alınmama durumunu “bürokratik bir engel” olarak değerlendirirken, “Alınan bilgiye göre yakınlarının yanına ya da kiraladıkları evlere taşınmak üzere tesislerden ayrılmaya başlayan aileler olmuş. Geldikleri illerde belediye çalışanı olanlar da görevleri başına çağrıldıkları için gitmek zorunda kalmışlar” diye ifade etti. Buradan aynı mevkide yer alan Karayolları Genel Müdürlüğü Dinlenme Tesislerine giden temsilciler, 10 ailenin AFAD tarafından aynı gün getirildiklerini ve henüz ziyaret için uygun olmadıkları bilgisini aldıklarını aktardı.
İŞ BULMA VE SAĞLIK RAPORU SORUNU
Son olarak Polis Moral Eğitim Merkezine yapılan ziyarette ise depremzedelerle buluşma şansı bulabildiklerini ifade eden SES DEÜ İşyeri Temsilcisi Günseli Uğur şunları kaydetti: “Ailelerin kendi çabalarıyla buraya ulaştığını ve çoğu ailenin dağılmış olduğunu gördük. Kimi ailelerde erkekler evlerinin başında kalmış, kadın çocuklarını almış gelmiş, kiminde ise kadın kalmak zorunda kalmış. Bizlere, hâlâ evde kalamayan, kapalı ortama giremeyen çocuklar olduğunu anlattılar. Ayrıca ev ve iş bulma koşulları soruldu. Çalışanların senelik izin kullanmasının kısıtlı olması nedeniyle sağlık raporu talepleri oldu. İlk ve orta öğretim öğrencileri okula başlamışlardı ancak üniversite hazırlığı olan mezun gençler için bir olanak oluşturulmamıştı.”
“BUNA SEBEP OLANLARIN CEZALANDIRILMASI GEREK”
Depremzede Meryem ile sohbetini de aktaran Uğur, “Meryem ailesiyle beraber önce Malatya’dan Antalya’ya gitmiş. Orada yer bulamayınca yine kendi olanakları ile İzmir’e Polis Kampına gelmiş. Meryem evlerinin güvenli olması için yapmaları gereken masrafın çok fazla olduğunu, devletten yeterli katkı alabileceklerini ummadıklarını anlattı. Meryem, 'Dilimiz yaşadığımıza şükretse de yüreğimiz edemiyor' derken kederi ve çaresizliği yüzünden okunuyordu. ‘Umarım ders çıkarmışlardır ve bir daha bunlar yaşanmaz’ dedi. Ayrıca Meryem’in bir mesajı da şuydu; ‘Bir daha böyle yapılara izin verilmemesi, buna sebep olanların cezalandırılması için bir şeyler yapmak gerek. Biz çok yorgunuz, çok derdimiz var, birileri yapar herhalde’” diye konuştu. (İzmir/EVRENSEL)