26 Şubat 2023 13:09

Antep’te yeterli yetkin mühendis olmaması bina kontrollerini sekteye uğratacak

Antep’te binlerce orta hasarlı yapı bir yıl içerisinde güçlendirilmezse yıkılacak. Gerekli performans analizinin yapılması için yetkin mühendis sayısı ise yetersiz.

Antep’te yeterli yetkin mühendis olmaması bina kontrollerini sekteye uğratacak

Antep/İslahiye | Fotoğraf: Evrensel

Deniz DALKIRAN
Antep

İki büyük depremin arkasına Hatay merkezli yaşanan deprem… İnsanlar evleri sağlam olsa da içeri girebilir durumda değil. İnsanların haklı olarak hasarsız ya da az hasarlı da olsa psikolojik olarak eve giremediğini söyleyen TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Gaziantep Şube Başkanı Burkay Güçyetmez, evlerin tamamen incelenmesi için performans analizi yapılması gerektiğini ancak bunu hızla tamamlayacak yetkin mühendis sayısının olmadığını söyledi. Teknik personel açığını da Türkiye’nin seferberliği ile çözmek gerektiğini dile getiren Güçyetmez, bakanlığa önerilerde bulunduklarını ve yanıt beklediklerini belirterek, bilime kulak tıkama tutumunun sürmesi halinde aynı felaketlerin yeniden yaşanacağı uyarısında bulundu.

“Antep’teki en büyük sorun” diye söze giren Burkay Güçyetmez, “Şu anda en büyük sorun barınma sorunu. Kastım çadırlar değil. Şu anda Antep’te hasar tespiti henüz tamamlanmadı ama elimizde yaklaşık rakamlar var. Bu ilk incelemede, apartman sayısı olarak ortalama; hasarsız 145 bin, az hasarlı 45-50 bin, orta hasarlı 6 bine yöneliyor. Son depremden sonra psikolojik olarak da kötü oldu. Tam alışmaya çalışırken tekrar deprem olunca kötü oldular. İnsanlar da haklı olarak evim hasarsız ya da az hasarlı olsa da psikolojik olarak nasıl eve gireyim diyor. Depremzedelerin evlerinin tamamen incelenmesi için performans analizi yapılması lazım” diye konuştu. Güçyetmez, performans analizinin ne zaman tamamlanabileceğini sorduğumuzda ise şu yanıtı verdi: “Mevcut şartlarda kısa vadede bunu gerçekleştirmek zor. Bunu yapabilecek yetkin mühendis sayısı yok.”

AYLAR SÜRECEK

Önceliğin orta hasarlı binalara verildiğine dikkat çeken Güçyetmez, “Bu binalar 1 sene içerisinde güçlendirilmez ise yıkılacak. İtiraz açısından da 30 günlük itiraz süreci var. Kat maliklerinden biri itiraz ederse o itiraz sürecinin de tamamlanması lazım. İlk olarak evinize orta hasarlı raporu verildiyse, 30 günlük itiraz süreci bitmeden itiraz edilirse hiçbir şey yapılamıyor. Bakanlık tarafından itiraz sürecinin tamamlanması lazım. Bu 30 gün geçtikten sonra da güçlendirme faaliyetleri başlayacak” dedi.

Orta hasarlı binaların güçlendirilmesinin nasıl yapılacağını sorduğumuzda ise şu yanıtı verdi: “Güçlendirme çok ciddi bir iş. Türlü yetkin olmayan şahıslar ve kurumlar telefon numarası paylaşıyor, halk da bir an önce evine geçebilmek için buralar ile iletişime geçiyor. Ama bu yasak. Önce güçlendirme projesi yapılacak. İlgili bakanlık çevre ve şehircilik bakanlığı buraya yapı denetimi atacak. Projesi denetlenecek. İlgili belediye onay verecek, sonra bu proje yapılacak. Bu süreçler ile ilgilenebilecek yetkin insan sayısı az, Gaziantep’te orta hasarlı yapı stoku çok olduğu için Türkiye’den destek alınsa da aylar süren bir süreç olacak. Bunlardan sonra hasarsız ve hafif hasarlı binalara sıra gelecek.”

Berkay Güçyetmez

Berkay Güçyetmez | Fotoğraf: Kişisel arşiv

HASARSIZ VE AZ HASARLI KONUTLAR BEKLEYECEK

Güçyetmez, “Hasarsız ve az hasarlı binalar için de 30 günlük itiraz hakkına sahip. Ama orta hasarlıları güçlendirmek gerektiği için mevcut yetkin mühendisler oraya yönlendirilecek. Yoksa bu binalar, insanların evi komple yıkılacak. Bu süreçte de ister istemez hasarsız/az hasarlı binalar devre dışı kalacak. İnsanlarda son deprem sonrası tekrar kaygı uyandı. Bize az hasarlı teşhisi sunulmuştu, ortaya mı döndü? Orta ağıra mı döndü? Bunlar gündeme geliyor. İnsanlar da haklı olarak benim evim nasıl incelenebilir diyor. Bunun için de performans analizi yapılıp, ciddi tespitler yapılması ama şu an için zaman, teknik personel sayısı ve öncelik sırasını düşündüğümüzde kısa vadede mümkün değil. 30 günlük süreleri bittikten sonra biz oda olarak koordine ettiğimiz bir yetkin firma listesi sunmaya çalışacağız ancak halk bunu talep etse de performans analizi yaptıracak firma bulamayabilir kısa vadede. Çünkü o firmalar da orta hasarlı konutlara yönelmiş olacak” diye konuştu.

BAKANLIĞA İKİ ÖNERİ

Antep İnşaat Mühendisleri Odası, tüm bu süreçleri gerçekleştirmek için bakanlığa iki öneri sunmuş, şu an cevap bekliyorlar. Önerilerinin ilki bu süreçleri İstanbul, Ankara, İzmir gibi dış illerden de destek alarak halka uygun belirli standartlar ve çerçeveler çizerek İnşaat Mühendisleri Odası olarak gerçekleştirmek. İkincisi de yetkin insanlardan bir havuz oluşturup, fahiş fiyatlara ya da iş ehli olmayan insanlara mahal vermeden bir sistem kurulması.

TEKNİK PERSONEL AÇIĞI TÜM TÜRKİYE’NİN SEFERBERLİĞİYLE ÇÖZÜLMELİ

Süreç aylar sürecek, peki bu sürede insanlar nerede barınacak? Güçyetmez sorunu çözmeye yönelik şahsi fikirlerini paylaştığını belirterek şunları söyledi: “Ülke olarak en önemli sorun deprem illerindeki depremzedelere geçici olarak güvenilir bir çevrenin yaratılması lazım. Mevcut çadır kentler, İslahiye ve Nurdağı’daki konteynerler, mevcut devam eden inşaatlar var ama merkezdeki insanlar ne yapacak? Bunların konuşulması, planlamalarının yapılması lazım. Belirli bölgeler belirlenerek en azından kamuya ait binalar geçici olarak kullanılabilir. Bu binalar tespit edilip halkın kullanımına, barınma ihtiyacına cevap verebilir. Yapı stoklarının hepsinin incelenmesi lazım. Teknik personel açığını tüm Türkiye’nin seferberliği ile çözmek lazım. Biz de saygın üniversitelerden, bu yöndeki hocalar, bu alandaki yetkin arkadaşlar, odalarımızda gerekli güçlendirme eğitimleri ile birlikte yetkin personel sayısını arttırmaya çalışıyoruz. Ancak performans analizi ve güçlendirme işleri ciddi yetkinlik isteyen işler. O yüzden kısa vadede bu kadar büyük bir yapı stokunu tamamlamak mümkün değil. Diğer illerden ve büyükşehirlerden destek alınarak barınma ihtiyacını karşılayacak geçici konteyner kentler, tuğla kentler 1-2 katlı acil bir şey belirlenmeli barınma ihtiyacını karşılaması için. Sabırsızlıkla çok yanlış imalatlar, işin ehli tarafından yapılmayan riskli işler ortaya çıkabilir. Olabilecek bir depremde daha çok facia yaşanacak.”

İslahiye

Fotoğraf: Fatih Polat/Evrensel

BİLİME KULAK VERİLMEZSE 20 SENE SONRA AYNI MANZARAYI GÖRÜRÜZ

TMMOB Makina Mühendisleri Odası Başkanı Aykut Kocalar ise şunları dile getirdi: “Şu an bir barınma hakkında, toplu konut planı dönüyor. Bununla ilgili yer tespitlerinin yapıldığını duyuyoruz. Ancak bu tespitlerin bilimsel teknik ve standartlardan ayrık tutulmadan, aceleye getirmeden, orada yaşayan insanların da gerekirse ilgili meslek odalarının da görüşleri alınarak total bir yer tespiti sürecinin yapılması lazım. Gözlemlediğimiz kadarıyla bu şu an hızlı yapılıyor. Ama aceleye getirilmemesi lazım.”

Güçyetmez ise yeni inşa planlarına yönelik duyumlar hakkında “Yer tespitlerinde Nurdağı’da koordinasyon merkezinde de keyfi uygulamalar gördük. Bu özellikle bizim de konumuz değil. Yer bilimciler ile zemin etüt değerlerinin bilinmesi lazım. Akademik meslek odaları ile çalışılması. Özellikle Jeoloji ve İnşaat Mühendisleri Odası ile daha geri planda da Mimarlık, Elektrik ve Makina Odaları ile çalışılması lazım. Hocalarımız, akademik odalarımız var. Buralardan faydalanmaz isek 20 sene sonra aynı manzarayı görürüz” uyarısında bulundu.

Güçyetmez, bundan sonraki politikalar hakkında da şunları söyledi: “Ülke olarak tamamıyla yönümüzü bilime ve tekniğe dönmemiz lazım. Bizi yönetenlerin artık bu işi keyfi olarak değil ilgili meslek odalarının, uzmanların görüşünü almaları, bu yönde politikalar üretmeleri lazım. Bu sadece Antep’te değil orası bitti, Adana, Kıbrıs, İstanbul konuşuluyor. Türkiye’de 5 kere imar affı geçmiş son 20 yılda. İmar afları ölüme davetiyedir. İnşaat mühendislerine de sadece teknik eleman boşluğunu dolduracak bir konumda davranmamak lazım. Bunun önünü açan yasalar olduğu sürece bunu engelleme şansınız olmuyor. İnşaat mühendisi olmayan, ilkokul mezunlarının müteahhit olduğu bir düzende olmamalıyız. Bugün bir statik projesinde çalışan mühendise verilen rakamlar komik ama onun projesi ile binalar ayakta kalıyor. Bunlar kolay işler değil. Her şantiyede bir şef olsun diye kampanya başlattık odalar olarak. Bas bas bağırdık.” Kendisine bunlar yeterli mi diye sorduğumuzda, “Değil tabii ki. Şu an gözaltıları, tutuklamalar oluyor. Kim sorumluysa cezasını fazlası ile çeksin. Ama suçsuz olan insanlar da günah keçisi ilan edilmesin. Ha her inşaat mühendisi işini iyi yapıyor mu? Yapmıyor olabilir ama bunu da denetim mekanizması, üretilen politikalar ile bütüncül değerlendirmek lazım. Bugün siz dere yataklarını imara açarsanız, gerekli önlemi almazsanız, istediğiniz kadar mühendislik bilimi bilin” diye konuştu.

İmara açılan yerlerde önce yer bilimcilerin zemin etüt değerlendirmesine tabi tutmak gerektiğini ardından da inşaat mühendisleri başta olmak üzere ilgili mühendisliklerin ele aldığı bir süreçle ilerlemesi gerektiğini dile getiren Güçyetmez, “Dünyadaki yöntem de bu. Bunun denetlemesini bizi yönetenler yapacak” dedi.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Emekçiye sosyal konut yok, zengine ‘yatırım fırsatı’ var

Emekçiye sosyal konut yok, zengine ‘yatırım fırsatı’ var

Türkiye’de ev sahipliği oranının sürekli azalmasına ve konut krizinin süreklileşmesine rağmen bir sosyal konut projesi hayata geçirilmiyor; fahiş kiralar nedeniyle halkın barınma sorunu derinleşiyor. Özelleştirilen Emlak Konut ise ‘yüksek gelir grubu’ için düşük faizli, ucuz kredili ‘yatırım fırsatı’ projesi yapıyor.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
21 Şubat 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et