Antep'te deprem kiliseyi yeniden ortaya çıkardı
Antep Tepebaşı Mahallesi’ndeki kiliseden camiye çevrilen Kurtuluş Camii, minare ve kubbesinin deprem nedeniyle yıkılmasıyla yeniden kiliseye döndü.
Birkan BULUT
Özgür ÇAMOĞLU
Antep
Kiliseden camiye çevrilen Antep Tepebaşı Mahallesi’ndeki Kurtuluş Camii, minare ve kubbesinin deprem nedeniyle yıkılmasıyla yeniden kiliseye döndü. 1871 yılında inşaatı başlanan, Ermenilerin sürülmesi nedeniyle uzun yıllar hapishane olarak kullanılan Ermeni Apostolik kilisesi, 1985 yılında çan kulesi yerine minare inşa edilerek camiye çevrilmişti.
Deprem birçok kentte tarihi ve kültürel varlıkların da zarar görmesine neden oldu. Antep Kalesi’nin burçları depremden zarar görürken, yine Antep’in Tepebaşı Mahallesi’nde bulunan Kurtuluş Camii’nin de kubbe ve minaresi yıkıldı. Aslında 1985 yılında camiye çevrilen yapı, gerçek adıyla Surp Asdvadzadzin Kilisesi. Bir Ermeni Apostolik kilisesi olan yapının yıkıntıları arasında sorularımızı yanıtlayan, “Hafızasını Kaybeden Kent Anteb” Kitabının Yazarı Murad Uçaner, yapının bugüne kadar başından geçenleri anlattı.
TERK ETMEK ZORUNDA KALINCA
1871’de başlayan kilise inşaatının, maddi olanaksızlıklar ve Rus Harbi gibi nedenlerle 1892 yılında tamamlanabildiğini söyleyen Uçaner, “İbadete açılmasına rağmen kubbesi yapılmamıştı. 1894’de kubbe ve haç yerleştirilerek resmen ibadete açılan kilise, ufak tefek depremlerde hasar görmemişti. Ancak daha öncesinde hemen arkada bulunan eski kilise, 1812 ve 1822 depremlerinde çok büyük hasar görmüştü. 1822 depremi hemen hemen bugün yaşadığımız depreme benziyor. 1894’de ibadete açılan kilise 1914’ün sonuna kadar ibadethane olarak kullanıldı. Fakat Ermeni tehciri nedeniyle ibadethane olarak kullanılamadı” dedi.
Daha sonra yapının bir dönem Osmanlı ordusunun deposu olarak kullanıldığını anlatan Uçaner, “Birinci Dünya Savaşı bittikten sonra sürgünden dönebilen Ermeniler geri gelince, tekrar kısa bir süre ibadete açıldı. Ancak 1922’de Antep’teki tüm Ermeniler kenti terk etmek zorunda bırakıldıklarında kilise olarak kullanılmadı” dedi.
UZUN YILLAR HAPİSHANE OLARAK KULLANILDI
Sonraki yıllarda kilisenin yavaş yavaş hapishaneye dönüştürülerek yaklaşık 60 sene bu amaçla kullanıldığını aktaran Uçaner, 1985’te de camiye dönüştürüldüğünü kaydetti: “Camiye dönüştürülürken, bana göre hatalı olarak yapılan restorasyon neticesinde deprem nedeniyle minare ve kubbe yıkıldı.”
Mimarlar Odası deprem bölgelerinde yaptığı incelemelerin ardından yayımladığı raporda, tarihi yapılarda restorasyon uygulamalarının doğru bir şekilde gerçekleştirilebilmesi için uyarılarda bulundu. Deprem nedeniyle etrafa dağılmış olan özgün yapı parçalarının korunması ve belgelenmesi için çalışma yapılması gerektiğine dikkat çekilen raporda, şöyle deniliyor: “Yıkıntılarının sokakları kapatmayacak şekilde mümkünse kendi parselinde tutulması gerekmektedir. Bununla birlikte yapı molozlarının parsel içinde komşu yapıların duvarları boyunca yığılması, az hasarlı olarak ayakta kalan yapıların da yağmur, kar sonrası molozdan gelecek su ile nem kaynaklı hasar görmesine neden olabilir.”