Patronlar hak talebine karşı depremzedeleri kullanıyor
"Deprem bölgelerinde insanlar can derdine düşmüşken, işçiler emekçiler yardım kampanyaları örgütlemeye çalışırken patronların ise başka bir hesabın içine girdiklerine şahit olduk."
Antakya | Fotoğraf: DHA
Tuncay SAĞIROĞLU
Çorlu
Deprem gerçeğini en acı şekilde yaşadık. Alınmayan önlemler, fay hatlarının imara açılması, denetlenmeyen inşaatlar, imar afları... Yıllardır rant uğruna on binlerce insanımızın hayatını kaybetmesine yol açtı. Uzmanların birçok defa uyarmasına rağmen hiçbir hazırlığın yapılmadığına şahit olduk. Kurtarma ekip ve ekipmanlarının deprem bölgesine geç ulaşması bir tarafa, bunca gün geçmesine rağmen çadır dağıtımı yapamayan bir iktidar ile karşı karşıya kaldık.
Depremin duyulması ile devlet kurumlarından önce halk harekete geçti. Örgütlü-örgütsüz kesimler hemen yardım toplamaya başlayarak bölgeye ulaştırmaya başladı. Başta kadınlar gençler, işçiler mahallelerde, fabrikalarda yardım topladı, “Halkın yaralarını halk sarar” diyerek kolları sıvadı.
Deprem bölgelerinde insanlar can derdine düşmüşken, işçiler emekçiler yardım kampanyaları örgütlemeye çalışırken patronların ise başka bir hesabın içine girdiklerine şahit olduk. Şimdiye kadar mülteci göçmenleri ucuz iş gücü olarak çalıştıran, mültecileri, işçilere yönelik tehdit unsuru olarak kullanan patronlar için sıranın şimdi de depremzede işçilere geldiği görünüyor.
"DEPREM BÖLGESİNDEN BİR SÜRÜ İŞÇİ GELDİ"
Çorlu’da bunun birçok örneğini görmeye başladık. İşçilerden topladıkları yardımları kendileri yapıyormuş gibi gösteren patronlar, Çorlu’ya gelen depremzedeleri çalışan işçilerin hak talebi karşısında tehdit olarak kullanmaya başladı. Başta tekstil olmak üzere ocak ayında ücretlere yapılan zamlar işçilerin beklentisinin altında kaldı. Zamlara itiraz eden işçilere bazı tekstil patronları deprem ve depremzedeleri gerekçe göstererek tepkileri bastırmaya çalışıyor. Daha önce Evrensel’de Tamteks fabrikasında zamlara itiraz eden işçilere, fabrika yöneticilerinin “Ülkede deprem varken siz paranın derdine mi düştünüz?” dediği, bu şekilde işçilerin taleplerini bastırmaya çalıştığına ilişkin haber yayınlanmıştı. Bununla da kalmayan Aycan Tekstil patronu, zamlara itiraz eden işçilere “Deprem bölgesinden bir sürü asgari ücrete çalışacak işçi geldi. Şimdi işiniz olduğuna dua edin” dediği öğrenildi.
Depremi fırsata çeviren sadece rantçılar, rüşvetçi memurlar, açgözlü müteahhitler değil topyekun sermaye sınıfı olduğu gerçeği çıplaklığı ile ortaya çıkıyor. Yine aynı şekilde ortaya çıkan başka bir gerçek ise sermaye sınıfının bazı temsilcilerinin işçi sınıfı içinde mülteci düşmanlığı üzerinden yaymaya çalıştığı ırkçılığın aslında sermaye sınıfının sömürü düzeninin gizlenmesinden başka bir şey olmadığı.