HDP’li Dilşat Canbaz Kaya: Yaraları sarmak için örgütlenme gerekiyor
Maraş Pazarcık’ta bulunan HDP'li Dilşat Canbaz Kaya deprem bölgesinde dayanışmanın sürdüğünü belirterek depremin yaralarını sarmak ve dayanışma için halk örgütlenmesi gerektiğini belirtti.
Fotoğraf: Deniz Kemeç/Evrensel
Deniz KEMEÇ
Pazarcık
Pazarcık depreminin üzerinden 22 gün geçti. Pazarcık’ta depremin üzerinden 22 gün geçmesine rağmen hala çözülemeyen sorunları, şehrin yeniden planlanmasını ve ne yapılması gerektiğini HDP İstanbul milletvekili, Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Üyesi Dilşat Canbaz Kaya ile konuştuk.
KESK koordinasyon çadırlarının yanında konuştuğumuz Canbaz Kaya, beş gündür burada bulunduğunu belirtirken köylerdeki yıkımın ve can kaybının yoğun olduğunu ve ilk dikkat çekenin devletin burada olmayışı olduğunu vurguladı. İlk 48 saatte hiçbir yere gelinmediğini ifade eden vekil, bölgeye ilk gelenlerin gönüllüler ve Silopi ve Tunceli belediyeleri olduğunu söyledi. AFAD çadırlarında hala tuvalet, ısınma, gıda sorunlarının olduğuna dikkat çekti.
“DEPREMDE BİLE HALA RANT PEŞİNDELER”
Buradaki binaların birçoğunun yeni yapılmış olduğuna dikkat çeken Canbaz Kaya, “Ona rağmen bile bir, çürük malzeme meselesi, iki, dolgu meselesi var. Molozların gitme meselesi de var. Yeniden yapılanmaya gidilecek. Bu yapılanmayı nasıl düşünüyor devlet? Hani diyor ya iktidar “Bize 1 sene verin burayı hemen yapılandıralım.” Bu evler aynı yerlerine mi aynı zeminde mi inşa edilecek? 1 senede ne kadar sağlam malzeme ve temeller ile yapılacak bu binalar?” sorularının cevap beklediğini söyledi.
Canbaz Kaya, iktidarın buraların yeniden inşasında TOKİ’lerin yapacağını vurgulayarak; “Depremin 5. gününde iktidar müteahhitlerle toplantı yaptı. Buraya hangi inşaat firmaları girecek? Kimlere ihaleleri verdiler? Bunların hepsi tahmin ediliyor. Cenazeler enkazların altındayken hala molozları taşımaya çalışıyorlar” dedi.
HDP’li vekil, devletin gönüllüler ve belediyelerle birlikte koordinasyonu oluşturmayıp yardım tırlarına el koyduğunu ifade ederken, “Kızılay çadır satıyor. Dersim’den aldığımız haber, oradaki AFAD konteyner ve çadırlar taşeron şirketlere devrediyorlar. Şunu görebiliyoruz ki depremde bile hala rant peşindeler. Paranız varsa çadır alabilirsiniz, torpiliniz varsa çadır alabilirsiniz ama yoksulsanız… Deprem de sınıfsal dediğimiz mesele tam da burada devreye giriyor” dedi.
Canbaz Kaya, diğer yandan Silopi Belediyesi’nin kurduğu aşevinin ve SES’in halka sağlık hizmeti vermek için kurduğu çadırların karşısına Sağlık Bakanlığı’nın Kızılay çadırları ve aşevinin kurmasına dikkat çekti. Bunun “psikolojik üstünlük” kurmaya çalışmak olduğunu ifade eden Canbaz Kaya, “Bu deprem politik ve sınıfsal bir deprem, onu görmemiz gerekiyor” dedi.
“KENT MECLİSLERİNİ OLUŞTURMAMIZ GEREKİYOR”
Dilşat Canbaz Kaya: “Geniş bir dayanışma ağı kuruldu. Belediyelerden sendikalara, STK’lara en önemlisi de örgütlerimize, kurumlarımıza siyasi partilerimize kadar herkes dayanışma içerisinde. Ama bu dayanışma bir yere kadar olacak. Halkın da en büyük korkusu bu. ‘Siz çekildiğinizde biz ne yapacağız?’ diyorlar. Şöyle yapmak lazım:Kent meclislerini oluşturmamız gerekiyor. O meclisleri oluşturarak halkı kendisinin öznesi haline getirmeliyiz. Bunu yaparken örgütlü bir şekilde yapmamız gerekiyor. Yoksa biz sadece destek veren onlar da sadece destek alan olarak kalır.”