3 Mart 2023 18:00
/
Güncelleme: 19:06

Sosyal Araştırmalar Vakfı, "Deprem, halk ve iktidar" başlıklı panel düzenledi

Sosyal Araştırmalar Vakfı (SAV) tarafından Maraş depremlerinin ardından "Deprem, halk ve iktidar" başlıklı panel düzenledi.

İstanbul Kadıköy’deki Sosyal Araştırmalar Vakfı etkinlik salonunda düzenlenen panelin moderatörlüğünü Evrensel yazarı Nuray Sancar yaptı.

Panelde Ferda Koç "Biyopolitik iktidar teknolojisi ve felaket yönetimi", Foti Benlisoy "Deprem, dayanışma ve halk seferberliğinin siyasal anlamı", Hakkı Özdal "Deprem bölgesinde çoklu rant stratejisi: Üretim, rant, iş gücü ve göç" başlıklı sunumlar gerçekleştirdi.

Sosyal Araştırmalar Vakfının düzenlediği 'Deprem, halk ve iktidar' başlıklı panelden fotoğraf.

Fotoğraf: Şerif Karataş/Evrensel

İlk sunumu Evrensel Yazarı Hakkı Özdal, "Deprem bölgesinde çoklu rant stratejisi: Üretim, rant, iş gücü ve göç” başlığıyla gerçekleştirdi.

Özdal, Malatya dışında depremin en çok etkilediği kentlere gazetecilerle birlikte yaptıkları ziyaretlerde edindiği izlenimlerini paylaştı. Özdal, devletin arama-kurtarma barınma, sağlık başta olmak üzere birçok alanda olmadığını ama enkaz kaldırmada inşaat şirketleriyle birlikte yer aldığını vurguladı. Bunun da devletin sınıfsal karakterini ortaya koyduğunu belirten Özdal, devletin depremin etkilediği kentlere yönelik farklı yaklaşımları olduğunu belirtti. Deprem bölgesindeki mülksüzleştirme politikasına da işaret eden Özdal, özellikle Antakya’dan bilinçli bir şekilde depremzedelerin göç etmesinin teşvik edildiğini, bunu da Antakya’nın geleceğine dair planın bir parçası olarak görmek gerektiğini söyledi. Özdal, Maraş’taki sanayileşmeye de işaret ederek devletin burada da emek sömürüsü için mümkün olduğu kadar nüfusun göç etmesinin önüne geçerek burada kalmasını sağlamak olduğu istediğini belirtti. Deprem bölgesinde ortaya çıkan durumu iki başlık şeklinde özetleyen Özdal, bunları "ya zorunlu göçle kentleri terk etmek ya da orada kalarak inşaatlarda, özellikle genç nüfusun, vasıfsız eleman olarak ucuz emek sömürüsüne maruz kalması" olarak ifade etti. Depremzedelerin bu durumun farkında olduğunu da anlatan Özdal, depremin nasıl felakete dönüştüğünün de bilindiğini belirtti. İktidarın yaygınlaştırmak istediği “asrın felaketi” söylemine de dikkat çeken Özdal, bunun doğru olmadığına vurgu yaparak iktidarın ideolojik anlayışına işaret etti.

"SERMAYENİN ÖNCELİĞİ ÜRETİMDE UCUZ EMEK SÖMÜRÜSÜ"

Yazar Ferda Koç “Biyopolitik iktidar teknolojisi ve felaket yönetimi" başlığıyla yaptığı sunumunda, doğa olayları ile felaket arasındaki toplumsal ilişkinin iyi anlaşılması gerektiğine vurgu yaptı. Devletin sınıfsal tanımını yaparak sömürü sınıfının iradesini genel irade olarak örgütlediğini belirtti.

“Biyopolitik iktidar” kavramını neden kullandığını da ifade eden Koç, kavramın sınıfsal yönüne vurgu yaptı. Dünyada yaşanan felaketleri işaret eden Koç, “Kapitalizmin büyük felaketler üretme yeteneklerinin geliştiği bir devrede yaşıyoruz” dedi. “Doğal afet” kavramının egemen devlet ideolojisini yansıttığına vurgu yapan Koç, devletin sınıfsal karakterini vurgulayarak buna göre yapılan kentleşmeye değindi. Sermayenin önceliğinin işçinin ve ailesinin sağlıklı barınmasından önce üretim için ucuz emek gücünün devamlılığı olduğunu anlatan Koç, felaket yönetiminde felaket haline getiren bir anlayışla hareket edildiğini söyledi. Kızılay’ın çadır satmasını buna örnek olarak gösteren Koç, bu neoliberal anlayışın felaket anlayışı olduğunu belirtti.

“FELAKET KAPİTALİZM İKTİDARI”

Yazar Foti Benlisoy ise “Deprem, dayanışma ve halk seferberliğinin siyasal anlamı" başlığıyla sunumunu gerçekleştirdi. Felaketin günümüzün merkezi bir mücadele alanı olduğunu anlatan Benlisoy, hakim toplumsal üretim ilişkileri nedeniyle felaketler silsilesinin yaşandığını belirterek "çağımızın karakteristik özelliği bu” dedi.

Felaketin kapitalist üretim ilişkileri içerisinde sermaye için fırsat olarak kullanıldığına değinen Benlisoy, depremin ilk andan itibaren mülksüzleştirmenin alanı olarak görüldüğünü de vurguladı.

Yapılan sunumların ardından soruların yanıtlanmasıyla panel bitti. (İstanbul/EVRENSEL)

Evrensel'i Takip Et