02 Mart 2023 04:55

Malatya’daki depremzede işçiler: Asgari ücretle yeni bir evi nasıl kuracağız?

6 Şubat’tan bu yana çadır, gıda, ısınma gibi sorunlar yaşayan işçiler geleceğe dair endişeli. İşçiler “Asgari ücretle yeni bir evi nasıl kuracağız” diye soruyor.

Fotoğraf: Eda Aktaş/Evrensel

Paylaş

Eda AKTAŞ
Malatya

11 ili etkileyen Maraş merkezli depremlerin üzerinden 23 gün geçti. İki büyük depremin ardından binlerce artçı deprem meydana gelirken en son 27 Şubat günü 5.6 büyüklüğünde depremin yaşandığı Malatya’da depremzede işçiler endişeli. 6 Şubat’tan bu yana çadır, gıda, ısınma gibi sorunlar yaşayan işçiler geleceğe dair endişeli. İşçiler “Asgari ücretle yeni bir evi nasıl kuracağız” diye soruyor.

Yeşilyurt ilçesinde yaşayan, Fırat Tekstil’de çalışan bir işçi “Asgari ücretle çalışıyorum. Evimiz yıkılmak üzere. Geçinmek zaten zor, şimdi eşyalarımız da yok. Evdeki tüm eşyalar 100 bin lira olur, ben tekrardan nasıl alacağım?​” diyor.

"TOKİ’DE 1+1 EVİN KİRASI 7 BİN LİRA"

Eşini, çocuğunu il dışına gönderdiğini anlatan işçi, “Normalde fazla mesaiye kalmasak aldığımız ücret yetmiyordu. Haftalık 24-48 saat arası fazla mesaiye kalıyoruz. Bu çalışma saatleri normal değil ama mecburuz. Şimdi evi yeniden kurmak istesem 200-300 bin lira masraf çıkar. Ama benim o kadar param yok. Kiracılara 2-3 bin lira yardım vereceği açıklandı ama kime yetsin bu? Geçenlerde ücret karşılığı TOKİ’ye ev taşımaya gittik 1+1 eve 7 bin lira kira istiyorlar. Kiralar ortada, verilen kime yetsin” diye konuştu. Çadırların yetersiz olduğunu dile getiren tekstil işçisi, Kızılay’ın çadır satmasına ise tepkili: “Millet can derdine düşmüş onlar çadır satıyor.”

"HAKKIMIZI HELAL ETMİYORUZ"

Kendisinin, annesinin ve kardeşlerinin evlerinin içine girilemeyecek durumda olduğunu dile getiren Tekstil İşçisi Sermin, depremin ilk gününden beri çadıra ulaşamadıklarını, ellerindeki brandalardan çadır yaptıklarını anlattı. Üç aile birlikte kaldıklarını ve toplam 10 çocuğun olduğunu söyleyen Sermin, “Çocuklarım hasta, üşütmüşler. Konteyner bekliyoruz, ne zaman geleceği belli değil. Geçen gün buraya gelen bir polise, ‘Konteyner ne zaman gelecek?​’ diye sordum, ‘Üç ay ya da altı ay’ dedi. Ben bu kadar süre beklemek zorunda mıyım?​” diye sordu.

Hasta olan çocuklarını bırakıp işe gidemediğini ifade eden Sermin, “Okullar açılırsa çocukları nasıl göndereceğiz onu da bilmiyoruz. Önceki sene pandemiden okula gidemediler, şimdi de depremden. Bu süreçte olan çocuklarımıza oldu. Ama şu an çocukların beslenebileceği, barınabileceği bir yer göstersinler yeter” diye konuştu.

“Çok şükür diyoruz hep ama şükür demekle olmuyor” diyen Sermin şöyle devam etti: “Asgari ücretli bir işçisin, nasıl yeni bir ev alacaksın? Bugün evi hasar alanlara 10-15 bin lira destek çıkacaklar, ama bu tutar asgari ücretin biraz üzerinde zaten. Zaten deprem öncesi geçinemiyorduk şimdi yeni bir hayatı kurmak bizim için daha zor olacak. Nasıl yapacağız bilmiyorum ama bunlara hakkımızı helal etmiyoruz.”

"ELEŞTİRSEK HEMEN BULURLAR"

Kendisi atanamayan bir müzik öğretmeni eşinin Malatya Büyükşehir Belediyesinde işçi olarak çalıştığını belirtti. “Eşimin nüfusta kaydı yok, yardım alamıyoruz” diyen kadın şunları söyledi: “Muhtarın sorumsuzluğu yüzünden evimize daha gelip bakılmadı. Yan binalarımız çökmüş, hasar kaydı var mı yok mu herhangi bir bilgimiz yok. Ben muhtarlığa, kaymakamlığa, AFAD’a, Kızılay’a çadır başvurusu yaptım ama bir türlü gelmiyor. Hepsi birbirine yönlendiriyor. Tamam Allah devletimize zeval vermesin ama Allah önce bize zeval vermesin. Hükümeti eleştirdiğimiz zaman hemen bulup ceza veriyorlar, ama depremzede olduğunuz zaman bizi bulamıyorlar” dedi.

İki çocuğunun sağlıklı beslenemediğini ifade eden depremzede kadın, “Ama biz artık yiyecekten de geçtik. Çadır versinler yeter. 22 gündür ben uyuyamıyorum. Ben çadır istiyorum, uyumak istiyorum. Muhtemelen bunları dediğim için ben vatan haini ilan edileceğim. Ama ben vatan haini değilim, doğal hakkım olan barınma hakkımı istiyorum” diye konuştu.

"DEVLETİ BİZ AYAKTA TUTUYORUZ"

Evinin ağır hasarlı olduğunu söyleyen Emekli Yusuf Kenan Aşık da “Yıllardır bu ülkeye vergi vermiş biriyim. Bütün aldığımız ürünlerimizde hep vergi veriyoruz. Hepsinin KDV’si var. Biz bu devleti ayakta tutuyoruz. Ama hak ettiğimiz gibi yaşayamıyoruz. Emekli maaşı neye yetsin? 6 ay önce oğlum evlendi, yeni ev dizdik, 300 binin üstüne çıktı bu masraf. Şimdi yeniden bir ev dizmeye çalışsan bunu aşar. Bizim bunu ödeyecek paramız yok. Zaten borçlarla geçiniyoruz, bundan sonrası nasıl olacak bilemiyorum” diye konuştu.

ÖNCEKİ HABER

​​​​​​​Kirazlı'da tarıma ve zeytinciliğe darbe vuracak taş ocağına mahkeme freni

SONRAKİ HABER

Samsun'da boşanma aşamasındaki eşini öldüren sanığa ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa