Depremin üzerinden 24 gün geçti, bu köyde hâlâ su yok

Cumhurbaşkanı Erdoğan depremden birkaç saat sonra bölgeye ulaştıklarını söylese de 24 gün sonra hâlâ temiz suya erişemeyen ve hiçbir devlet yetkilisinin uğramadığı köyler var.

02 Mart 2023 02:56
Paylaş

Deniz KEMEÇ
Maraş

Depremin merkez üssü olan Maraş’ın Pazarcık ilçesine bağlı köylerde neredeyse sağlam bina kalmamış. Devletin hiç uğramadığı köyler var. Köylülere yardım; gönüllüler, sendikalar ve yurt dışındaki yakınları eliyle gelmiş. Pazarcık’ın Şahintepe köyünde depremin üstünden geçen 24 güne rağmen hâlâ temiz suya erişim yok. Hijyen sorunu büyük. Banyo ve kişisel bakım sorunu sürüyor. Sağlık emekçileri uyuz ve bit vakalarıyla karşılaştıklarını anlatarak ekliyor:  "Böyle giderse salgın hastalıklar çıkar."

"BİZİ VATANDAŞ AYAKTA TUTTU"

Şahintepe köyünde Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) üyesi sağlık emekçileriyle karşılaşıyoruz. Sağlık taraması yapıp köylülere ilaç dağıtıyorlar. Yıkımın büyük olduğu köyde Tahir Aygün, evinin bahçesine çadır kurmuş, onu da depremden günler sonra zorla bulmuş. Yaşadıkları en büyük problemin hijyen olduğunu, gönüllüler dışında köylerine hiç yardım gelmediğini belirten Aygün “Depremden bugüne suyumuz hâlâ yok. Seyyar tuvalet ve banyo da yok. Bu yüzden köyde bitlenen ve uyuz olanlar var” dedi. 126 hane olan köylerine şimdiye kadar sadece Ankara Büyükşehir Belediyesinden 2 tanker su geldiğini belirten Aygün “2 tanker su bu susuzluk ortamında 2 dakikada biter. Hükümetin olmadığı yerde bizi sivil vatandaşlar, STK’ler, partilerden gelen yardımlar ayakta tuttu” diye konuştu.

"DERELERDEN SU TAŞIYORUZ"

Köyün girişinde yaşayan Elif Selli, köyde uyuz salgınının başladığını söyleyerek “Dışarıdan şuradan buradan getirdiğimiz bir kova suyla nasıl banyo edelim? Ateşte yemek mi yapacaksın, su mu ısıtacaksın, çamaşır mı yıkayacaksın” diye soruyor. Yaşadıkları sıkıntının öfkesiyle Nuri Dörü giriyor söze: “Ben su bulamıyorum, derelerden su taşıyorum. Köpeklerin, domuzun işediği suyla banyo yapıyorum. Hani nerede bu devlet?”  

"ÇOCUKLAR 18 GÜN BANYO YAPAMADI"

Narlı’daki evine yıkım kararı çıkan ve çadırda kalan Hatun Salim de en büyük sorununun su olduğunu belirterek “Çocuklar 18 gün boyunca kirliydiler. Bir arkadaş bizim suyumuz geldi bizde banyo yapın dedi orada banyo yaptık. Depremin 24. gününde sularımız hâlâ yok” dedi. .

"BİZ DONUYORUZ, KIZILAY ÇADIR SATIYOR"

İnsnların kendi çabalarıyla yaptığı çadırları gösteren Aygün, Kızılay’ın çadır satmasına öfkeli: “Kızılay’ın zaten yardım niyeti olsaydı, bizden aldığı vergilerle yaptığı çadırları parayla başka yere satmaz, bize getirirdi.” Nuri Dörü de  benim  maaşımdan kesilen parayla, benim emeğimle Kızılay kuruldu ifadelerini kullanarak “Beyefendi götürüyor çadırı oraya buraya satıyor. Şirketlere, yandaşlarına veriyor. Bir yanını siz yiyin, bir yanını ben yiyeyim diyor. Boğazınızda kala! O çadırları götürüp de ensesi kalınlara veriyorsanız, vatandaş donup da ölüyorsa yazıklar olsun size!” tepkisini gösterdi.

"BÖYLE GİDERSE SALGIN HASTALIKLAR ORTAYA ÇIKAR"

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Üyesi Gönüllü Sağlık Emekçisi Murat Özbek de köylerde ilk günden bu yana tespit ettikleri en ciddi sorunun başında suyun temin edilmemesinin geldiğine vurgu yapıyor. Köylerdeki insanların 24 gündür banyo yapamadığını, temiz suya erişemediklerini anlatan Özbek “Bunun sonucunda uyuz ve bitlenme gibi hastalıklar açığa çıkıyor. Buna ilişkin de Sağlık Bakanlığı ve İl Sağlık Müdürlüğünün herhangi bir çözümü yok. Hatta bu köye daha önce devlet yetkilisi olan hiç kimse gelmemiş. Bu şekilde devam ederse çok ciddi salgın hastalıklar ortaya çıkacaktır” uyarısını yaptı.

"AŞILAMA ÇOKTAN BAŞLAMALIYDI"

Gebe ve çocuk takibinin önemine vurgu yapan SES Aydın Şubesi Eş Başkanı Öznur Özaç, gezdikleri çadırlarda gebe, çocuk ve bebek var mı diye özellikle sorduklarını anlatarak “Gebelerin kaç haftalık olduğunu aşılarının yapılıp yapılmadığını, vitamin alımlarını sorguluyoruz. Onları ulaşımı yakın olan hastanelere yönlendirmeye çalışıyoruz” ifadelerini kullanarak aşılamaların bugüne kadar başlamış olması gerektiğine ve mobil sağlık hizmetinin gecikmesinin halk sağlığını tehdit ettiğine işaret etti.  

ÖNCEKİ HABER

Van'da şüpheli kadın ölümü

SONRAKİ HABER

Finlandiya parlamentosu NATO tasarısını onayladı, İsveç'siz üyeliğin önü açıldı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa