Hataylı depremzedeler: Gitmek istemiyoruz ama bu koşullarda da bir gelecek göremiyoruz

Antakya, Yayladağı yolunda girişinde “Gitmedik ki dönelim Hatay” yazan mahalledeki depremzedeler Hatay’dan gitmek istemediklerini ama koşullar değişmezse insanların Hatay’ı terk edeceğini söylüyor.

01 Mart 2023 16:47
Paylaş

Volkan PEKAL
Adana

Hatay İlinin Defne ilçesi’nde Harbiye Mahallesi’nde deprem nedeni ile yaşamları alt üst olan insanlar bir an önce normale dönmek için barınma ve eğitim sorununun çözülmesini istiyor. “Bu şekilde bir gelecek göremiyoruz” diyen Lise öğrencisi Zehra Güler, ve  Anne Hülya Güler, “Normal hayata nasıl döneceğiz? bunu kimse bilmiyor. Okullar yok. En azından konteyner okul yapılabilir” diyerek eğitimin bir önce başlatılmasını istiyor.

“NORMALE DÖNMEK İSTİYORUZ AMA OLMUYOR”

Hatay’ın Defne ilçesinde Harbiye Mahallesi depremden merkeze göre daha az zarar gören mahallelerden. Bu yüzden merkez ilçelerin yıkılan yerlerine göre daha az göç vermiş bir yer. Evleri hasarlı olan da olmayan da kendi imkanları ile edindiği çadırlarda ya da araçlarında kalıyor.

Harbiye’nin işlek caddelerinden Antakya, Yayladağı yolunda üzarenda “Gitmedik ki dönelim Hatay” yazılı bir branda Harbiyelilerin kalmaktaki ısrarını yansıtıyor. Cadde akşam saatlerinde nispeten hareketli. Halk depremin yarattığı çöküntüden kurtulup eski günlere dönmeye çalışıyor.

Hasarlı binadaki ürünleri kaldırıma çıkarmış bir markette alışveriş yaparken konuştuğumuz Hülya Güler, depremin yarattığı çöküntüden kurtulup eski günlerine dönmek istediklerini anlatıyor ancak okulların kapalı olması, evlerine giremiyor olmaları onu endişelendiriyor. Koşullar değişmezse kalan insanların da Hatay’ı terk edeceği endişesi taşıyan Güler şunları söyledi,“Bir çok ihtiyacımız geldi ancak ‘Normal hayata nasıl döneceğiz?’ bunu kimse bilmiyor. Okullar yok. En azından konteyner okul yapılabilir. Çocuklar normale dönüp deprem psikolojisini biraz daha atlatabilir. Çünkü şu an hepsi çadırda, deprem olacak korkusu ile uyuyamıyor. Arkadaşlarından ayrı, çoğu arkadaşları hayatını kaybetti. En azından okul olursa gençler için değişiklik olur. Böyle devam ederse daha kötüye gidiyor. Herkes burayı terk ediyor.”

Konteyner kent ve içinde okul isteyen Güler; “Bizim evimiz de yıkıldı. Tek tesellimiz bizim tarafta kimse ölmedi. İlk depremden çok büyük zarar gördük ama oturulamayacak duruma geldi. Harbiye’de oturulacak durumda bir ev yok. Buna rağmen konteyner gelmedi. Bu konuda ilgilenilirse insanlar burayı bırakıp gitmez. Eşimin bakkalı var ancak herkes işsiz durumda, gelen yardımlarla yaşıyor” dedi.

“BURADA KALACAĞIZ AMA EĞİTİM DEVAM ETMELİ”

Bu koşullarda bir gelecek göremediğini ifade eden 16 yaşındaki Zehra Güler, “Çünkü yarına çıkabileceğimiz bile belli değil. Depremler çok fazla oluyor. Biz artık okulun açılmasını istiyoruz, eğitimde de geri kaldık. Kitaplarımız evlerde kaldı. Evlere girilmiyor. İnternet de arada bir gidiyor. Elektrik de öyle. Şu an okulla hiçbir irtibatımız yok” dedi.  

Online eğitim olsa dahi devam edemeyeceklerini ifade eden Güler, “Enkazda bozulan bilgisayarlarımız, telefonlarımız var. Sağlam çıkarsa onlarla devam etmeye çalışabiliriz. Burada ailemiz var, arkadaşlarımız var, işimiz var. Burada kalacağız ama süreç nasıl ilerleyecek bilemiyoruz. Okullar konteyner şeklinde olsa okula devam ederiz, hatta çadırda eğitim de olsa devam ediyoruz” dedi.

“SON ÇARE GİDECEĞİZ”

Doğup büyüdüğü Harbiye’yi terk etmek istemeyen Perihan Toprak ve Özer Toprak, herkesin şehri terk etmek zorunda kalmasından şikayet ediyor. Çocukların eğitimine devam edemediğini, hijyenlerini sağlamakta zorlandığını dile getiren Toprak, “Günlük yıkadığım çocuklarımı ancak 3-4 günde bir yıkayacak bir yer bulabilirsem yıkayabiliyorum. 8 yaşında ama okula gidemeyen bir çocuğum var. Bitlenecekler diye korkuyorum. Lavabo sorunu yaşıyoruz, su sorunu yaşıyoruz. Gidişat çok kötü. Her gün daha kötüye gittiğimizi düşünüyorum. Çadır kentler ne kadar hijyenik. Gittik kaldık ama lavabo sorunu vardı” dedi.

Gitme taraftarı olmadığını ifade eden Özer Toprak, “Hayatımız burada geçti. Burayı bir havuz gibi düşün, buradan çıktığımız zaman büyük denizde boğuluruz. Mersin’e gittik, orada bir iki gün arabada kaldık. İnsanlar yardım da etti ama bizim halkımız gibi değil biz buraya alıştık. O yüzden geri döndük. Ama burada tutunamazsak son çare gideceğiz.” dedi.  

“ÇOCUKLAR PSİKOLOJİK DESTEK GÖRMÜYOR”

Atanmayan öğretmenlerden İrem isimli vatandaş, mahalledeki çocukların eğitimindeki eksiklikleri tamamlamaya çalışıyor. Çocukların psikolojik destek de alamadıklarını dile getiren İrem, “Ben öğretmenim, atama bekliyorum. Elimden geldiğince çocuklara yardımcı olmaya çalışıyorum. Ancak çok bir imkan yok. Derslere odaklanamıyorlar. Sürekli ‘Bizim evimiz de yıkılacak mı?’ diye soruyorlar. Böyle zor bir durumdayız. Çocuklar depremden başka bir şey konuşmuyor. Bu da eğitime odaklanmalarını olumsuz etkiliyor.” dedi. 

ÖNCEKİ HABER

Şırnak'ta kadınlardan 8 Mart açıklaması: İktidar enkaz altında kaldı

SONRAKİ HABER

Fahrettin Koca depremzedeleri kullandığı reklam filmi için özür diledi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa