Ek zam için fabrikaya kapanan Mata işçileri: Tüm baskılara karşı direneceğiz kazanacağız

Hilal TOK
İstanbul

Mata Otomotiv patronu, ek zam için iş bırakarak fabrikaya kapanan Birleşik Metal-İş üyesi işçilerin karşısına onlarca koruma dikti, fabrikanın tuvaletlerini kilitleyip işçilerin kullanmasını engelledi. Direnişi kırma girişimlerine rağmen boyun eğmeyeceklerini söyleyen işçiler, yüzde 25 ek zam talepleri için mücadelede kararlı olduklarını söyledi.

İstanbul Tuzla’da Deri ve Endüstri Serbest Bölgesi’nde bulunan Mata Otomotiv’de çalışan Birleşik Metal-İş üyesi işçiler haftanın ilk günü ek zam talebiyle iş bırakarak fabrikaya kapanan işçilere, korumaları aşarak anca ulaşabiliyoruz. Fabrikanın kapısında, etrafında sıralanan günlük ücretle tutulan siyah takımlı iri yarı korumaların 30’dan fazlası burada. Diğer vardiyalarla birlikte 100’den fazla koruma gün boyu fabrikanın önünde nöbet tutuyor.

PARALARINI BİRLEŞTİRİP DEPREM BÖLGESİNE YOLLADILAR

Fabrikanın pres, boyahane gibi bölümlerinde olan genç işçiler hararetle anlatmaya başlıyor: “Biz direniyoruz. Ama henüz işverenden bir tepki yok. Hâlâ zamma yanaşmıyorlar. Biz ek zammı depremden önce talep etmiştik. Ama deprem girdi araya. Sonra talebimizi yeniden ilettik, vermeyeceklerini söylediler. ‘İşinizden olursunuz’ diye mesaj attılar. Burada çoluğu çocuğu olan, geçinemeyen, borcu olan insanlar var. Aldığımız ücret ikramiye ile asgari ücreti anca biraz geçiyor...”

Deprem nedeniyle bir süre ses çıkarmadıklarını, ceplerindeki parayı deprem bölgesine gönderdiklerini belirten işçiler, patronun ise ne depremzedelerle dayanışmayı ne de ek zammı ağzına aldığını söylüyor.

ÇALIŞINCA ‘DEĞERLİ’ HAKKINI ARAYINCA ‘TERÖRİST’

Direnişe geçtiklerinden beri tehdit üzerine tehdit aldıklarını dile getiren işçiler şunları söylüyor: “Biz işimize sahip çıktık ama işveren işçisine sahip çıkmıyor. Hep bir tehdit. ‘İşten atarız, sendikayla çıktığınız yolda yarı yolda kalacaksınız, tazminatınızı alamayacaksınız’ diyerek yıldırmaya çalışıyorlar. Biz bu eylemi birer saatlik yapacaktık ama yine karşımıza tehditlerle gelince süresiz yapmaya karar verdik. Bize ‘Gitmek isteyen gitsin ücretli izin vereceğiz’ bile dediler. Yeter ki iş bırakmayalım diye. Bizi yıldırmak için her yolu deniyor Mata patronu. Şu an her yerde kameralar var. Bodyguardlar dizildi buraya, tuvaletleri kapadılar. Başka fabrikaların tuvaletlerini kullanıyoruz. Elektriği kestiler. Mola alanlarını kapattılar. Bize dün ‘değerli çalışanım’ diyordu, şimdi ‘Hepiniz teröristsiniz’ diyor. Neden? Haklarımızı savunduğumuz için. Zaten bu ülkede hain olmak çok kolay. Hemen hain ilan ediliyorsun.”

"PATRON MİLYONLUK ARACA BİNİYOR"

“Yanına yanaşamayacağımız arabalara malzeme yapıyoruz, bizim üzerimizden trilyonlar kazanıyorlar, bize hakkımızı vermek yerine burada yüz tane bodyguarda günlük 850 lira veriyorlar. Ama o parayı işçiye vermiyorlar” diyen işçiler şöyle devam ediyor: “Kardeşim ben keyiften mi çıktım buraya? Bize üç aydan üç aya sus payı verdiği havlu, çanta… Utanmasalar bizi beş liraya çalıştıracaklar. Biz sadece hakkımız olanı istiyoruz. Patron 7 milyonluk araca biniyor ama işçiye geldi mi çekirdeğin kabuğunu bile vermiyor.”

Geçinemediklerini belirten işçiler, “Her ay  eksi 5 bine giriyoruz. Bu borçları ödeyebilmek, geçinebilmek için en az 20-25 bin lira ücret almamız gerekiyor. Önümüzü göremiyoruz diyor patron, biz burnumuzun ucunu göremez haldeyiz. Biz sözleşmede zam alıyoruz. İki ay sonra devlet asgari ücreti açıklıyor, bizim sözleşmedeki zammın hiçbir anlamı kalmıyor. Patrona bunu deyince ‘Ben size yeni zam verdim’ diyor. Sen bize zam falan vermedin ki. Bilmiyorlar mı sanki. Devletle zaten ortak çalışıyor bütün işverenler. Her şeye rağmen dayanacağız, kazanacağız. Başka çaresi yok” diyor.

"5 YIL DAHA ÇALIŞSAM ÖLÜRÜM"

Otomotiv yan sanayi firması olan, Jaguar, Aston Martin, Bentley, Tesla gibi markalara üretim yapılan fabrikada çalışan işçiler, ahşap görünümlü iç aksamlar üretilirken reçine, karbon elyafı gibi maddeler kullandıklarını, zımparalama işlemi sırasında aşırı toza maruz kaldıklarını anlatıyor.

Çalışma koşullarının ağırlığına tepki gösteren işçilerden biri, “Ben 5 yıl daha burada çalışsam kimyasallardan ölürüm. Burada kullandığımız bir malzeme var. Slovakya’da onun için fabrikayı kapattılar. Burada biz kullanıyoruz, bizim hiçbir değerimiz yok. Devamlı bir baskı var içeride. Bir sürü kimyasalın içindeyiz. Buna karşı ne düzgün bir havalandırma ne önlem var. Soyunma odaları girilmez durumda, kirli üstlerimizle temiz üstlerimiz aynı dolapta. Tuvaletler temiz değil. Artık bunların da değişmesini istiyoruz” diyor.