Taraftar grupları: Kravatlılar gider, atkılılar kalır!
Tribünler üzerindeki baskıyı Amedspor’dan Barikat, Fenerbahçe’den Taşra, Galatasaray’dan Tek Yumruk, Gençlerbirliği’nden KaraKızıl taraftar gruplarıyla konuştuk.
Fotoğraf: Ali Atmaca/AA
Nisa Sude DEMİREL
İstanbul
Hafta sonunda oynanan maçlarda Maraş merkezli depremlerden etkilenen bölgelere hükümetin geç müdahale etmesini ve gerekli yardımın ulaştırılmamasını protesto eden taraftarların tribünlerde ‘hükümet istifa’ sloganları atmasının yankıları sürüyor.
Fenerbahçe Spor Kulübü, Spor Toto Süper Lig’in 24. haftasında deplasmanda Yukatel Kayserispor ile yapacakları maça taraftarlarının alınmaması kararına ilişkin yürütmenin durdurulması başvurusunda bulundu. Başvuru dilekçesinde, karar içeriğinde orantılılık ve ölçülülük ilkesi hiçe sayılarak birçok taraftarın maçı seyretme özgürlüğünden mahrum bırakıldığı vurgulandı.
"TRİBÜNLER HALKINDIR"
Öte yandan aralarında Barikat, Mor Barikat, Sol Açık, Dersimspor Direniş, Taşra’nın da olduğu 16 antifaşist taraftar grubu, tribünlerden yükselen “hükümet istifa” sloganlarının ardından MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin hedef gösteren açıklamasına yaptıkları ortak açıklama ile tepki gösterdi. “Tribünler halkındır” başlığıyla yapılan açıklamada, “Türkiye’nin onurlu tribüncüleri dün, bugün ve yarın daima halkımızın yanındadır” denildi.
"SİYASET HAYATIN HER ALANINDA"
Tribünler üzerindeki baskıyı Amedspor’dan Barikat, Fenerbahçe’den Taşra, Galatasaray’dan Tek Yumruk, Gençlerbirliği’nden KaraKızıl taraftar gruplarıyla konuştuk.
"Tribüne siyaset karışmasın" açıklamalarını değerlendiren Taşra Taraftar Grubu Temsilcisi Simon Kuper’in sözü ile karşılık veriyor: "Futbol sadece futbol değildir." Siyasetin hayatın her alanında olduğunu söyleyen Taşra taraftar grubu temsilcisi, “Geçmişte tribünleri kendi çıkarları için kullanan egemenler, antifaşist tribün gruplarının seslerinden tedirgin olmuşlar” diyor.
KaraKızıl temsilcisi Gezi’den bir örnekle devam ediyor: "Camiye kürsü kuran bunlar, mitingde elinde Kur’anı Kerim sallayan bunlar, tüm tribünlere fotoğraflarını astıranlar bunlar, kulüplere yönetici atayanlar bunlar. Tribünde siyaset olmaz mı sorusuna cevap Gezi’de. Dönün Gezi’ye bakın, o dönemdeki tribünlere bakın, en keyifli siyaset tribünde olur.”
"SİYASET ENGELLENEMEZ"
Amedspor’dan Barikat ise “Bugün yiyeceğimiz ekmeğin gramajından tribünde asacağımız pankartın hangi dilde olacağına kadar hayatımıza direk etki eden bir faktörün ‘Futbol ve siyaset bir arada olur mu’ gibi bir soruyla karşımıza çıkması bizlere göre akıl tutulması. Barikat bunlara karşı geliştirdiği tribün kültürü ile endüstriyel futbola cephe almış ve bunu 10 yılı aşkın bir süredir tribünlerde haykırmakta” diyor.
“Tribüne siyaset karıştırmayın” söylemine bir yanıt da Tek Yumruk’tan: “Özgürlükçü ve eşitlikçi tepkiler, adalet yanlısı vurgu bizim grubumuza veya tribündeki kısıtlı bir kesime özgü değil. Tribünler ilke, değer ve görüşlerin temsil edildiği doğal alanlardır, bunun aksi mümkün değil.”
"TRİBÜNLERİ SUSTURAMAZLAR"
“Bu tehditler tribünleri susturmaya yeter mi?” sorusuna ise her gruptan aynı cevap geliyor. Barikat kendi deneyiminden örnek veriyor: “2016’da ‘Çocuklar ölmesin maça gelsin’ dediğimiz için deplasmanları bizlere tamamen yasaklayan siyaset bugün yine yeniden aynı baskıyı Fenerbahçe tribünlerine yapıyor ve yine bildikleri tek şeyi yasaklamayı gündeme getirerek tribünlerimizi yasaklama kararını alıyorlar. Ama tarihte hiçbir güç yoktur ki halkın gücünün önüne geçsin. Tribünlerimizi susturamayacaklar.”
Taşra Grubu da 7 yıldır Amedspor’a uygulanan deplasman yasağına yeterli tepki gösterilmediği için bu kararların rahat bir şekilde alındığını ifade ediyor.
KaraKızıl da “Hiçbir dönemde hiçbir ülkede kimse tribünleri susturamadı. Fenerbahçe taraftarlarına verilen deplasman yasağı Amedsporlulara 7 senedir uygulanıyor. Ne oldu, Amedsporluları susturabildiler mi?” cevabını veriyor.
"KRAVATLILAR GİDER, ATKILILAR KALIR"
Spor kulüplerinin “Devletimizin yanındayız” açıklamalarını da değerlendiren taraftar grupları “Kravatlılar gider, atkılılar kalır” diyor. Taşra temsilcisi “Bugün taraftarının yanında olmayan yönetim yok hükmündedir. Bizler yapılan bu açıklamayı ve yönetimin tavrını asla kabul etmiyoruz ve istifaya davet ediyoruz” ifadelerini kullanıyor.
Kamu bankalarının halkın parasını kulüplere verdiğine, yöneticilerin o paralardan komisyon aldığına dikkat çeken KaraKızıl temsilcisi “Spor kulüplerini göbekten bağlamış hükümet. Her sene milyon dolarları sağa sola kendi kesesinden dağıtır gibi dağıtıyor kulüpler. Sonra da ödeyemiyor. Sadece İstanbul takımlarının kamu bankalarına olan borçları ‘Türkiye tek yürek’ kampanyasında toplanan miktara yakın” diyor.
Taraftarların bu oyunun asli unsuru olduğunu söyleyen Tek Yumruk temsilcisi ise “Futbol kültürünün şekillenişinde taraftarların rolü ağırlıklı etkendir. Taraftarın olmadığı, taraftarlığın yasaklandığı bir yerde futbol oynanamaz. Ortak hareket etmeli, tribün hakları hususunda çeşitli protesto biçimlerini yerleşik hale getirmeliyiz” çağrısı yapıyor.
