Boğaziçi Üniversitesi yurt yönetmeliği değiştirildi: Hem ifade özgürlüğü hem barınma hakkı ihlal ediliyor

Resmi Gazete’de yayımlanan karar ile Boğaziçi Üniversitesi Yurtlar Yönetmeliği yürürlükten kaldırıldı. 8 Şubat günü kabul edilen yeni yönergede yer alan değişiklikler ise tartışmaların odağında. Yeni yönergeye göre yurt komisyonu başkanı atanmış yönetimin rektör yardımcısı olacak, protesto ya da mitinge katılma, sosyal medya paylaşımları yurttan atılma nedeni olabilecek.                                          

Yeni yönergeyi gazetemize değerlendiren Eğitim Sen Genel Başkanı Necla Kurul “Üniversite yönetimi kendini Saray’ın seçim çalışmalarına bağlamış gözükmektedir” diyor.

YURT BAŞKANI KAYYUM YARDIMCISI OLACAK

Yeni yönergeye göre “yurt amiri” kavramı yerine “yurt müdürü” geliyor. Yurt amiri, Yurtlar Müdürlüğünün önerisiyle rektör tarafından atanırken yurt müdürü, yurtta görevi olmayan genel sekreter önerisiyle atanabilecek. Yönetmelikte Yurtlar Komisyonuyla ilgili değişiklikler de bulunuyor. Yeni yönergeye göre komisyon 1 öğretim üyesi dışında tamamen yönetim ve idari personelden oluşacak.

Bunun yetkileri tek elde toplama amacı taşıdığını söyleyen Kurul “Siyasal iktidar her alanı kendi belirlemeye çalışıyor, kendi kendini yöneten hiçbir öznellik üretimi istemiyor. Yurtlarda öğrencilerin yönetime katılımını sağlayan demokratik mekanizmaları inşa etmek zorundayız” değerlendirmesinde bulunuyor.

"OLAĞANÜSTÜ DURUMLAR" BELİRSİZLİĞİ

Yurtların açılması ve kapanmasına ilişkin bölümde “Yurtların olağanüstü kapatılması”na dair yeni bir madde eklenmiş. Maddeye göre “Yurtta kalan öğrencilerin huzur ve güvenliğini sarsan veya ortadan kaldıran olayların çıkması, yurdun genel düzeninin bozulması, yönetimin veya öğrencilerin çalışma, güven içerisinde barınma olanaklarının ortadan kalkması, sağlık sorunları, salgınlar ve diğer olağanüstü durumlarda” kayyum rektör doğrudan doğruya veya komisyon önerisi üzerine yurtları kapatabilecek. Ancak “olağanüstü durumlar” yurtların kapatılmasına ilişkin yetkide muğlaklık yaratıyor.

PROTESTO YURTTAN ATILMA SEBEBİ

Yeni yönergeyle protesto hakkı, yurttan atılma gerekçesi haline getiriliyor. Miting, forum, direniş, yürüyüş, boykot, işgal gibi eylemler düzenlemek, düzenlenmesini teşvik etmek, düzenlenmiş bu gibi eylemlere katılmak ve basın, sosyal ve görsel medyada diğer öğrencilere, personele, kurum veya diğer kamu kurum ve kuruluşları ile yöneticilerine ilişkin paylaşımlar yurttan atılma gerekçesi sayılıyor.

Gösteri ve yürüyüş hakkının evrensel bir insan hakkı olduğuna dikkat çeken Kurul “Üniversite öğrencilerinin neyi yapıp yapmayacağına disiplin yönetmelikleri değil, kendi ve içinde birlikte yaşadığı toplulukların aklı ve vicdanı ortaya koyar. Boğaziçi Üniversitesi yönetimi yönetmelik değişikliği ile gençlikten korkusunu ortaya koyuyor ve uzaktan eğitim kararı ile YÖK aynı tedirginliği sergiliyor” diyor.

MUĞLAK ATMA GEREKÇESİ EKLENDİ

Yine keyfi uygulamalara açık bir madde olarak öğrencilerin yurtla ilişiğini kesmeye yönelik ifadelere “Yurtlar Komisyonu yurtta kalmasını uygun görmediği öğrencinin yurtla ilişiğini gerekçeli bir karara dayanarak kesebilir veya yurda alınmasını yasaklayabilir” maddesi eklenmiş.

Ayrıca eski yönetmelikte yurtta içki bulundurmanın, kullanmanın veya yurda içkili gelmenin cezası uzaklaştırmayken en son açıklanan yönergeyle beraber öğrenci yurttan çıkarılacak.

AYRIMCILIK VE NEFRETE CEZA YOK

Yönergedeki disiplin kurallarına ilişkin kısım eski yönetmeliğe göre oldukça kabarık olsa da çıkarılan bazı maddeler var. Örneğin eski yönetmeliğe göre “Kişilerin ruhsal ve bedensel bütünlüğüne sözlü, fiziksel veya çeşitli görseller, iletişim araçları yoluyla yapılan onların cinselliğini, cinsiyetini, cinsiyet kimliğini, cinsel yönelimini hedef alan güç kullanımı içeren ya da içermeyen davranışlarda bulunmak” yurttan çıkarılma sebebiyken yeni yönergede böyle bir madde yer almıyor. (İstanbul/EVRENSEL)