Düşük zamma karşı direnen Ahenk Halı işçileri: Bu süreç bize birlik olmayı öğretti
Antep’teki Ahenk Halı işçileri, direnişlerinde dört günü geride bıraktı. BİRTEK-SEN üyesi işçiler, bu süreçte birlik olmanın önemini fark ettiklerini ifade ediyor.
Fotoğraf: Evrensel
Dilan ORTAKÇI
Antep
Patronun açıkladığı yüzde 50’lik zammı kabul etmeyerek iş bırakan Antep’teki Ahenk Halı işçileri, direnişlerinde dört günü geride bıraktı. BİRTEK-SEN üyesi işçiler, bu süreçte birlik olmanın önemini fark ettiklerini ifade ediyor.
Üç yıldır fabrikada çalışan Suriyeli bir işçi, “Deprem olduğunda insanlar birbirine sahip çıkar fakat patron bize sahip çıkmıyor. Buradaki birçok insan perişan durumda, patron yaşadıklarımızı görürken hakkımızı vermiyor. Gördüğünüz bu insanların ev masrafı var, kira derdi var” dedi. Depremzede işçiler “Çocuklarımızı, ailemizi parklarda bırakıp buraya geliyoruz. Zor günlerde çalıştığımız emeğimizin karşılığını istiyoruz” diye konuştu.
"ÜCRETLER TAMAMEN BANKAYA YATIRILSIN"
İşçilerin bir talebi de ücretlerinin tamamının bankaya yatırılması. 2017’den bu yana fabrikada çalışan genç bir işçi, başladığı günden beri ücretlerinin yatırılmasına dair problemlerin sürdüğünü anlatıyor: “Patron maaşlarımızı parça parça yatırıyor, bir kısmını elden teslim ediyor. Neredeyse üç-dört parça olarak maaşlarımızı alıyoruz. Bu sorunu patrona söylediğimizde ‘Hepsini aynı anda yatıramam, işine gelen çalışsın’ diyor. ‘Tazminatımızı ver, gidelim’ dediğimizde ise bu sefer ‘Veremem’ diyor. Sürekli haksız hukuksuz işler yapılıyor.”
İşçilerin üçüncü talebi de iki bayram arasında bir ikramiye alabilmek. 6 yıldır fabrikada çalışan bir işçi, “İkramiye konuşulduğunda patron işine geldiğinde ‘Piyasanın durumu bu’ derken işine geldiğinde devletmiş gibi davranıyor. Parasına güvendiği için bu cesarete sahip” diyor.
OCAK AYI ÜCRETİ YATIRILMADI, ŞUBATINKİ BELLİ DEĞİL
İki yıllık bir işçi, fabrikadaki birkaç işçinin sigortasının olmadığını belirtirken, fabrikada üç yılını tamamlayan bir işçi de şunları söylüyor: “Bizler çok bir şey istemiyoruz, hakkımız olanı istiyoruz. Fabrikadaki birkaç işçinin sigortası yapılmıyor. Burada başımıza bir şey gelse kim tazminat verecek? Yıllardır çalışıyorum ama benim bile sigortam birkaç ay öncesinde çıkarıldı.”
Sohbete katılan başka bir işçi ise patronun sigortasız işçilere karşı baskı kurduğunu ve devlet destek verdiğinde ilgili belgeleri talep edip işçilere sigorta yaptığını anlatıyor.
İşçiler şubat ayında alacakları ücretin ne zaman yatırılacağını bilmediklerini söylerken ocak ayının ücretini de tamamen almadıklarını ifade ediyor. Depremle birlikte ücret belirsizliğinin büyüdüğünü dile getiren işçiler, “Depremde yas ilan edildi, birkaç gün işe gidemedik. Gitmediğimiz günlerin kesintisi olacak mı, o da belli değil” diyor.
İŞÇİLER DİRENİŞTEN ÖĞRENİYOR
Direnişte dört günü geride bırakan işçiler, patronun ilk günden itibaren direnişi sonlandırmaya çalıştığını söylüyor. Patronun fabrikaya işçi almaya çalıştığını belirten bir işçi, “Dün bir grup yeni işçi çalışmak için fabrikaya geldi. İşçiler ile kapının önünde karşılaştık, direnişimizi onlara anlattık. Bizi dinleyip hak verdiler, aralarından birkaçı ‘Bilseydim durumu, fabrikaya gelmezdim. Sizin yanınızdayız, davanızı satmayız’ dediler” diyor.
Direnişte genç işçilerin yoğunluğu fazla. Genç işçilerin neredeyse hepsi ilk kez bir direnişe katıldıklarını anlatırken bu süreçte dayanışmanın ne kadar önemli olduğu ifade ediyor. 6 yıldır fabrikada çalışan bir işçi “Direnişimizden umutluyuz. Hep birlikte konuşup ortak bir karar veriyoruz. Bu süreç bize birlik olmayı öğretti. Patron bize hakaret edip insan muamelesi yapmazken biz burada katılan tüm işçilerin sözünü dinliyoruz. Dayanışmamızın gücüyle direnişimizi sürdüreceğiz” diyor.