SES: Adıyaman’da barınma merkezlerinin altyapı, güvenlik ve temel malzeme eksiği var
Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası, Adıyaman’dan saha gözlem raporunda eksikliklere ve çözüm önerilerine yer verdi. Raporda barınma merkezlerinde hijyen ve mahremiyet sorunlarının yaşandığı vurgulandı
Fotoğraf: Elif Görgü/Evrensel
6 Şubat 2023’te Maraş merkezli iki büyük depremin meydana gelmesinin ardından deprem bölgesinde gözlemlerini ve çalışmalarını sürdüren Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Adıyaman’dan saha gözlem raporunu yayımladı.
SES raporunda gözlemler şöyle aktarıldı:
“Yaşanılan afet sonrasında deprem bölgelerinde bulunan illerde olduğu gibi Adıyaman ilinde de yaşanan krizin yönetilemediği, arama kurtarma çalışmalarının zamanında ve etkin bir şekilde yapılmadığı, enkazda yakınları bulunanlara ve tüm kamuoyuna süreç hakkında sağlıklı bilgilendirmenin yapılmadığı ve bu sürecin bilgi kirliğine neden olduğu, süreç hakkında afetten etkilenenlere yönelik sonrasında sunulan hizmetler hakkında aktif bilgilendirmenin yeterli düzeyde yapılamaması sebebiyle kaygıların arttığı, travma semptomlarının yoğun bir şekilde ortaya çıktığı (geçmiş travmaların yeniden ortaya çıkması-yeni oluşan travmalar), enkazda olup ulaşılmayan kişi sayısının çok olduğu, mevcut barınma alanlarının sayısının ihtiyacı karşılamadığı, var olan barınma merkezlerinin altyapı, güvenlik ve temel yaşam malzemeleri konusunda eksikliklerin olduğu, barınma merkezlerinde hijyen ve mahremiyet sorunlarının ortaya çıktığı gözlemlenmiştir.
Ayrıca yardım toplama merkezleri ile barınma merkezlerinde çalışmaların hâlâ koordine edilemediği, bu alanlarda STK’lar, gönüllüler, dernekler, kamu görevlileri vb. grupların olduğu, bu grupların birbirinden bağımsız çalışma yürütmeye çalışmasıyla karmaşanın arttığı, yardımların tasnifi ve ihtiyaç temelli dağıtımının etkin yapılmamasına neden olduğu gözlenmiştir. Bu koordinasyonsuzluk sebebi ile mükerrer yardımlar, ihtiyacına ulaşamayan mağdurlar ve şehir merkezleri-kırsalda sıklıkla görülen atıl haline gelmiş yardım kolileri gözlemlenmiştir. Adıyaman ilinde yaşanan depremden etkilenip mensubu oldukları etnik ve dini inanışları sebebiyle bazı afetzedelerin temel ihtiyaçlarını talep etmekte kaygı yaşadıkları ve yardımlara ulaşmakta zorlandıkları, güvenlik sorunları yaşadıkları da ayrıca gözlemlenmiştir.”
Adıyaman’da sosyal hizmet çalışmaları bağlamındaki saha gözlemi şöyle maddelendi:
Temel İhtiyaçların Karşılanmaması: Afetten etkilenen bireylerin temel ihtiyaçlarının karşılanması psikolojik ilk yardımın ilk adımı olarak değerlendirilmektedir. Fakat afetzedelerin ihtiyaçlarını belirlenmesi için birden çok defa talep listeleri alınmasına rağmen afetzedelerin ihtiyaçları uzun bir süre karşılanamamıştır.
Mahremiyet Sorunlarının Yaşanması: Toplu yaşam alanlarında mahremiyeti gözeten herhangi bir fiziksel düzenlemenin yapılmadığı, bir çadırda veya yoğun göç alan kırsal bölgelerdeki evlerde birden fazla ailenin kalmak zorunda kaldığı, kişisel bakım ve temizlik malzeme ihtiyaçlarının karşılanmaması, yeteri düzeyde banyo ve WC lerin olmamasına bağlı olarak mahremiyetin sağlanmadığı gözlemlenmiştir.
Travma Çağrışımları: Yaşanan afet sonrasında bireylerin geçmiş travmalarıyla çağırışım kurduğu, yeni travmaların ortaya çıktığı, yoğun travmatik semptomlar gösteren afetzedelere yönelik yeterli çalışmaların yapılmadığı gözlemlenmiştir.
Psikolojik İlk Yardım: Psikolojik ilk yardım hakkında bilgisi olmayanların afetzedelerle temas kurmasına müsaade edilmesi, psikolojik ilk yardım ekiplerinin sahaya çok geç gelmesi, gelen ekiplerin de psikolojik ilk yardım hakkında bilgi eksikliğinin olduğu gözlenmiştir.
Psiko Sosyal Destek(PSD) Çalışmaları: Sahada yapılan PSD çalışmalarının sadece demografik soruların yer aldığı bir formla sınırlı tutulması, sadece günlük olarak belirlenen form sayısına ulaşma çabasının olduğunun göstergesiydi. Gerçekleştirilen görüşmelerin uygun koşullarda yapılmaması, çoğu çadır merkezlerinde PSD çadırlarının olmaması da bir diğer sorun olarak gözlemlenmiştir. Ayrıca PSD çalışmalarını meslek elemanları yerine konu hakkında hiçbir mesleki formasyonu olmayan bazı STK, vakıf, çalışan ve gönüllülerinin de yapmaya çalıştığı, bu gibi grupların afetzedelere temasını engelleyecek hiçbir uygulamanın olmadığı gözlemlenmiştir.
Afet bölgesine görevlendirilen PSD ekiplerinin konu bağlamında destekleyici herhangi bir eğitim almadığı buna bağlı olarak bazı personelin afetzedelerle yaptığı görüşmelerde karşılaştıkları sorunlara yeterli olmadığı, aktif yönlendirmelerin yapılmadığı gözlemlenmiştir. PSD çalışmalarının temel ihtiyaçlar sağlanmadan yapılmaya çalışıldığı ve yapılandırılmış bir PSD çalışmasının kurgulanmadığı gözlemlenmiştir.
Çocuklara Yaklaşım: Afetten etkilenen çocuklara öncelikle güvenli bir alanın oluşturulmasında gecikmelerin yaşandığı, güvenli ve kontrol edilebilir bir alan oluşturulmadığı için alanda bulunan yetişkinlerin çocuklara zarar veren duygusal tepkilerin (aşırı üzüntü belirtme, acıma gibi) olduğu, çocukların mahremiyetine dikkat edilmediği gözlenmiştir.
Ergenlere Yaklaşım: Afet bölgesinde ebeveynlerini kaybeden ergenlere geride kalan aile üyelerinin sorumluluğunun yüklendiği, süreç hakkında yeterli bilgilendirmenin yapılmadığı ayrıca bulundukları gelişim dönemlerinin özgün hallerine dikkate edilmeyerek mahremiyet sorunlarının ortaya çıktığı gözlemlenmiştir.
Kadınlara Yaklaşım: Afetten etkilenen kadınların yaşadıkları duygusal yoğunluğun medya çalışanları tarafından haberleştirilmeye çalışılarak psikolojik rahatsızlıkların derinleştiği, kadınların kişisel bakım ihtiyaçlarının geç karşılandığı, kişisel bakım ve dinlenebilecekleri fiziksel mekanların oluşturulmadığı, yas sürecinin sürekli baskılandığı gözlemlenmiştir. Afet sonrasında çekirdek aile ile birlikte yaşamdan, geniş aile ile birlikte yaşama geçilmesinin de iş yüklerini artırdığı, özel alanların kalmadığı ve ciddi mahremiyet problemlerinin oluştuğu gözlemlenmiştir.
Toplanma Alanları: Afetlere yönelik belirlenen toplanma alanların yetersiz olduğu, toplanma alanlarının en kötü senaryoya göre bazı hazırlıkların öncesinde yapılması gerektiği bilinmesine rağmen bu hazırlıkların yapılmadığı, toplanma alanlarında en temel insanı ihtiyaçlarının (su, soğuktan korunma gibi) bile yeterli düzeyde sağlanamadığı gözlemlenmiştir.
Arama-Kurtarma Çalışmaları: Yaşanan afetin boyutu düşünüldüğünde arama kurtarma ekiplerinin yetersiz kaldığı gözlemlenmiştir. Yeterli olmayan arama kurtarma ekiplerinin sahaya ulaşımının gecikmesi, farklı çalışmaları yürütme amacıyla sahaya gelen kişilerin ve gönüllülerin, ekipmanları ve teknik bilgileri olmamasına rağmen arama kurtarma çalışmalarına dahil olmasına sebebiyet vermiştir.
Yardım Toplama Merkezleri: Yardım toplama merkezlerinin uygun yerlerde kurulmaması ( Lojistik problemleri ) başlıca sorun olarak gözlemlenmiştir. Adıyaman ilinde yardımların toplandığı merkezler arasında koordinasyon eksikliğinin olduğu, toplanma merkezlerinde bulunan yardımların listelenmemesi, tasnifinin yapılamaması ihtiyaçların karşılanmasında karmaşaya sebebiyet verdiği, afet alanına bireysel gönüllük üzerinden gelenler ile kamu görevlileri arasında koordinasyonun oluşmaması sebebi ile trafik sorunlarının yaşandığı, aynı afetzede kişilere birden fazla yardımda bulunulduğu, bazı ailelerin ise ihtiyaçlarının karşılanmadığı hatta çoğu yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaşılmadan koordinasyonun sağlanmaması sebebi ile atıl hale geldiği gözlemlenmiştir.
SES tarafından hazırlanan raporda öneriler ise şöyle sıralandı:
- Afetten etkilenen birey ve grupların ‘iyilik’ halini yükseltmek, afetin yaratacağı yakın ve uzun dönem psikolojik etkilerin, kişilerin yaşamlarını, gündelik ilişkilerini aksatmayacak halde tutabilmek amacıyla sosyal hizmet mesleğinin etik ilkeleri ve toplumsal sorumluk bağlamında tespit edilebilen yapılması gerekenler maddeler halinde sıralanmıştır.
- PSD çalışmalarının konu hakkında formasyonu olan kişiler tarafından yapılması, PSD çalışmalarının koordinasyon merkezinin oluşturulması, PSD çalışmalarında bulunan personele konu bağlamında gerekli eğitimlerin verilmesi,
- PSD çalışmalarına konu bağlamında formasyonu olan meslek örgütleri dışında alan dışı STK ve Vakıfların sürece dahil edilmemesi, alan dışı grupların afetzedelerle temasını engelleyecek gerekli tedbirlerin alınması,
- PSD çalışmaları kapsamında afetzedelerle yapılan görüşmeler sonucunda tespit edilen ihtiyaçların karşılanması konusunda aktif bir mekanizmanın yapılandırılması,
- PSD çalışmaları kapsamında travma semptomlarını yoğun yaşayan afetzedelerin psikiyatri kliniklerine yönlendirilmesi ve takiplerinin sağlanması,
- PSD çalışma grupları belirlenirken yerel halkın konuştuğu dilleri (Arapça, Kürtçe gibi) bilen meslek elemanlarının belirlenmesi, hizmet alan bireylerin kültürel, dini (mezhep) ve diğer hassasiyetlerinin göz önünde bulundurarak hizmet sunumunun planlanması
- Resmi makamların evleri yıkılan ya da ağır hasarlı afetzedelere süreç hakkında aktif bilgi süreçlerini başlatması, hasarlarının tazmini konusunda başvuru mekanizmalarının başlatılması,
- Ebeveynleri depremde vefat eden çocukların nereye yerleştikleri hakkında kamuoyunun bilgilendirilmesi, çocukların dini vakıflara yerleştikleriyle ilgili iddialara yetkili makamlarca açıklamada bulunulması,
- Afette enkazda kalanların ‘kayıp’ olarak kayıt altına alındığı bilinmekte olup kayıp sürecinin uzaması ailelerin yas sürecini geciktirdiği, ailelerin beklenti ve belirsizlik duyguları yaşamasına sebep olduğu, bu sürecin travma sürecini uzattığından ‘kayıp’ olarak kayıt altına alınların akıbetleri bir an önce netleştirilmesi, ailelerine ivedi bilgi verilmesi,
- Deprem bölgesinde ve afetzedelerin göç ettikleri illerde, afetzedelerin günlük rutinlerine dönmelerine yönelik iş imkanlarının oluşturulması,
- Ülkenin içerisinde bulunduğu ekonomik zorluklar ve afetten sonra yaşanan maddi kayıplara yönelik afetzedelere yönelik yeni ekonomik destek hizmetlerin ivedi bir şekilde başlatılması,
- Afet sebebi ile birçok kişinin uzuv kaybı ile engelli hale geldiği, engelli olan bireylere tıbbi malzemelerin teminin sağlanması ve engelli bireylere yönelik sunulan hizmetlerden ivedi bir şekilde afette engelli hale gelenlere yönelik de sunulması için mevzuat düzenlemesinin yapılması,
- Geçici barınma alanlarında kalan çocuklarla sürdürülen çalışmalara bilgilendirici eğitimlerinde eklenmesi gerekmektedir. Bu alanlarda görev yapan sorumluların bilgisi dışında gönüllülerin sürece dahil edilmemesi ve çocuklarla çalışacak olan gönüllülere ise çocuklara yaklaşım konusunda bilgilendirici uyarılarda bulunulması ve çocukların özellikle mahremiyetine azami ölçüde dikkat edilmesi gerekmektedir.
- Deprem, göç ve savaş gibi doğal ve toplumsal kriz süreçlerinde psikolojik olarak en çok etkilenen grupların başında kadınların olduğu bilinmekte, kadınlara yönelik ilave psikolojik destek hizmetlerinin sunulması, yerleştikleri çadırlar dışında kadınlara özgü etkinlik çadırlarının kurulması gerekmektedir.
- Depremden etkilenen bölgelerde yoğun bir mülteci (özellikle Suriye) kesimin yaşadığı bilinmektedir. Siyasal bazı grupların da yönlendirmesiyle, ikinci kez büyük mağduriyet yaşayan bu insanların üzerinde yıkıcı bir toplumsal baskı oluşmuştur. Afet nedeniyle mağduriyet yaşayan mülteciler, insan onuruna yakışmayacak olaylarla karşı karşıya kalabilmektedir. Afetten etkilenen kişiler için sunulan bütün hizmetlerden bütün insanların faydalandırılması sağlanmalıdır. Bu grup içerisinde bulunan özel ihtiyacı olan kişiler (engelli, yaşlı, çocuk, kadın. vb.) ile çalışmalar da planlanmalıdır.
- Afetten etkilenen bölgelerde ve afetzedelerin gittikleri illerde çocukların devam ettikleri okullarda çocukların yaşadıkları psikolojik zorluklarla çalışmaya yönelik ‘Okul Sosyal Hizmet’ in ivedi bir şekilde başlatılması,
- Afet bölgesinde çalışıp afetten etkilenen kamu kurum ve kuruluşlarda çalışan personelin yaşadığı olumsuz süreç düşünülerek çalışma şartlarında kolaylıkların sağlanması, personeli ikincil travmalardan korumak için zorla çalıştırma, izin kullandırmama, belirsiz mesai saatleri gibi uygulamaların yapılmaması,
- Afet bölgesine PSD çalışmaları kapsamında diğer illerden görevlendirmelerin ‘gönüllük’ esasına göre yapılmasına devam edilmesi, afet bölgesinde görevlendirilen personellerin ise maruz kalabilecekleri muhtemel ikincil travma etkilerden korunabilmesi için gerekli planlamaların yapılması gerekmektedir.
(HABER MERKEZİ)