İzmir depremi sonrası hayat mücadelesi veren kanser hastası Akçer: Çocuklarım için yaşama tutundum
İzmir'de 30 Ekim 2020'de meydana gelen depremden etkilenen kanser hastası Elif Akçer ile yaşadıklarını konuştuk.
Elif Akçer | Fotoğraf: Ramis Sağlam/Evrensel
Ramis SAĞLAM
İzmir
30 Ekim 2020 tarihinde merkezi Sisam (Samos) olan ve İzmir’de 117 vatandaşın yaşamını yitirmesine neden olan depremin hâlâ sarılmayan yaraları devam ediyor. Bunlardan biri de depremzede Elif Akçer. Akçer hem depremzede hem de kanser hastası. İki çocuk annesi 41 yaşındaki Elif Akçer ile yaşadığı kanser hastalığını, deprem öncesini ve sonrasında neler yaşadıklarını konuştuk.
İki çocuğuyla birlikte yaşayan Akçer, kendisini “kanser savaşçısı” diye tanımlıyor. Akçer, yaşadıklarını kanser hastası olmadan ve deprem öncesinden anlatmaya başlıyor. Telefonlara bakarak başladığı iş hayatı, kendi kendine bilgisayar kullanmayı, ardından da muhasebe programlarını öğrenerek yoluna devam etmiş. Akçer, kendi deyimiyle, “Tırnaklarımla kazıya kazıya” derken sadece iş hayatını değil tüm bir hayat felsefesini tanımlıyor. Çalışma hayatında kadın olmanın zorluklarını farklı boyutlarıyla birçok kadın gibi yaşamış.
Şöyle devam ediyor Akçer; “Çalıştığım iş yerlerinde nice yıkımlar yaşadım. Doktorlar bana onca test yaptılar, 7 ay neden kanser olduğumu bulmaya çalıştılar. Keşke bana sorsalardı. Ben biriktirdiklerimle kanser olduğumu söylerdim” diyor.
"DEPREMDE EVİMİZ YIKILDI"
Depremde, yaşadıkları evin ağır hasar aldığını söyleyen Akçer, “Kanser hastası olmamla, kızımın tansiyon hastalığı aynı döneme denk geldi. 17 yaşında sabah ve akşam tansiyon ilacı kullanan Yağmur, bu da yetmezmiş gibi şimdi de tiroit ilacı kullanmaya başladı. O dönem bankalardan kredi çekerek şirket açmıştım. Kovid-19 pandemisi başladığı için hiç iş yapamadım. Üçüncü evre kanser olduğumu öğrendim, kemoterapi sürecim başladı. Bu süreçte eşim de bizi terk etti” diyerek yaşanan süreci anlatıyor.
"VATANDAŞLARIN DAYANIŞMASIYLA AYAKTA KALDIK"
Tedaviden dolayı bacağında sakatlanma meydana geldiğini, bu yüzden deprem anında kızı Yağmur’un kendisini evden çıkardığını dile getiren Akçer, “Yağmur, beni merdivenlerden aşağı indirdi. Son dört basamakta ise beni iterek bina dışına çıkardı. Bütün eşyalarımız, anılarımızla, yaşanmışlıklarımızla birlikte ağır hasar alarak yıkıldı. Canımızı zor kurtardık. Şimdi çocuklarım için nafaka alıyorum. Sağ olsunlar vatandaşların dayanışması ile ayakta kaldık” diyor.
KANSER TEDAVİSİ DEVAM EDİYOR
Evleri yıkılan ve çalışamayan Akçer zor günler yaşıyor. Tedavisi çok ağır koşullarda devam eden Akçer, “Her şey çok ağırdı. Kafamı kaldıramıyordum, dişlerim ve tırnaklarım saçlarım gibi döküldüler. Tarifi olmayan ağrılar çektim. Deprem çok uzun sürdü. Artık kurtuluş yok dedim kendi kendime. Allah’ım bizi göçük altında can çekiştirme, çocuklarımın da benim de canımı al diye dua ettim. Bir anne çocuğu ölsün diye dua eder mi? Ben ettim” diyor.
Deprem sonrası sosyal yardımlaşma vakfından engelli yardımı bağlandığını, 24 ay sonra da proje alanından evlerine geçtiklerini ifade eden Akçer’in hâlâ tedavisi devam ediyor. Sol kolunu ve sağ bacağımı kullanamayan Akçer yüzde 67 engelli. Kanserin tekrarlama ya da başka bir yerinde çıkma olasılığına karşı sürekli kontrol ve testler yapıldığı için çalışamadığını söyleyen Akçer, farklı grupta engelli olduğu için emekli de olamadığı bilgisini vermiyor.
"EVLATLARIMIN EĞİTİMİ İÇİN DESTEK İSTİYORUM"
30 Ekim depreminin üzerinden 28 ay geçmesine rağmen Akçer enkazın değil ama yaşamın ağır koşulları altında yaşamaya devam ediyor. Kızı Yağmur 11’inci sınıf öğrencisi, dil bölümünde okuyor, oğlu ise ortaokul öğrencisi. Çocukları için yaşama tutunduğunu söyleyen Akçer son olarak şunları dile getirdi; “Çocuklarımla birlikte yaşadığım travmaları anlatmaya çalıştım. Anneleri kanser, babaları anneleri ile birlikte kendilerini de terk etmiş, depremde evleri, odaları, kıyafetleri gitmiş, anneleri çalışamayan ve kredi borçlarından dolayı şu an yaşadıkları eve icraların gelmesini” anlatıyor. “Anlattıklarım, yaşadıklarımızın belki de binde biri bile değil ama ben anneyim evlatlarımın eğitimleri için bize destek olmanızı istiyorum.”