Yüksek Jeoloji Mühendisi Bora Sonuvar: Afete hazırlık, afete imkan vermemekle başlar
Yüksek Jeoloji Mühendisi Bora Sonuvar, yapı denetim firmaları ve ilçe belediyelerinde jeoloji ve jeofizik mühendislerinin çalıştırılıp zemin iyileştirme projelerinin denetlenmesi gerektiğini söyledi.
Fotoğraf: AA
Ramis SAĞLAM
İzmir
Deprem fay hattının en yoğun olduğu bölgelerden biri de İzmir ve çevresi. İzmir ve çevresinde depremselliğe neden olan 13 ile 17 fay hattı olduğunu belirten yer bilimciler, bu fayların 6.5 ve 7.0 büyüklüğünde depremler üretebileceğini yıllardır dillendiriyor. Maraş merkezli yaşanan depremlerin ardından İzmir’deki fay hatları, yapı ruhsat süreçleri, yapı denetimi, zemin etütleri ve zemin iyileştirme süreçleri, yerinde denetimdeki yetersizlikler yeniden gündeme geldi. Bu süreci Kent Konseyi Bütünleşik Afet Yönetimi Çalışma Grubundan Hidrograf, Yüksek Jeoloji Mühendisi Bora Sonuvar ile konuştuk.
"COĞRAFYANIN VERDİĞİ MESAJ İYİ OKUNMALI"
Bölgenin faylarla çevrili olduğunu ve ne zaman deprem olacağını artık sorgulamamıza gerek olmadığını belirten Sonuvar, “Fayların sayesinde büyüleyici bir coğrafyaya sahibiz. Ancak bu durum beraberinde depremleri de getirdiğini bilmeliyiz. Eşsiz kıyı alanları ve doğal kaynakları ile bu coğrafyanın bize vermeye çalıştığı ‘Burası deprem bölgesi, binanı ona göre tasarla’ mesajını da herkesin iyi okunması gerekiyor” dedi.
"AMACIMIZ GÜVENLİ KONUTA ULAŞMAK OLMALI"
Konutların, zemin iyileştirmeye ihtiyaç duyulmayan alanlarda, en az maliyetle inşa edilebilecek güvenli yapılar olması gerektiğine dikkat çeken Sonuvar, “Düz ovalık veya kıyı alanlarında yaşamayı talep ediyoruz. Yani istediğimiz yere konut yapmak istiyoruz. Dolayısıyla bu talep hem yerel yönetimler hem merkezi otorite tarafından karşılanmaya çalışılıyor. Bu da piyasanın düzenleyici sistemleri vasıtasıyla gerçekleştiriliyor. Ve bir kısır döngü oluşuyor. Oysa bizim amacımız güvenli konuta ulaşmak olmalı. Bunun için iyi bir imar planında sağlıklı olan ‘jeolojik ve jeoteknik etüt’ sonrası belirlenen yerleşime uygun alanların, konut alanı olarak belirlenmesidir” diye konuştu.
"ZEMİN İYİLEŞTİRME PROJELERİNDE YERİNDE DENETİM ŞART"
İzmir’de 30 Ekim 2020’de meydana gelen depremi hatırlatan Sonuvar, “Deprem sonrası bir kez daha fark edildi ki zayıf zeminler üzerine yerleşmiş durumdayız ve binalarımız eski. Konak, Karşıyaka, Çiğli, Bornova ve Bayraklı ilçelerinde yoğun olmak üzere eski binalar yıkılarak yenileri yapılıyor. Yeniden yapılan binaların zemin iyileştirmesine ihtiyaçları oluyor. İzmir’de Karşıyaka Belediyesi dışında, diğer belediyeler zemin iyileştirme konusunda yerinde denetim yapamıyor. Yapı denetim firmalarının, yönetmeliğe göre masa başı beyan edilen rapor ve projelerin kontrolünü yapması yeterli. Peki bu nasıl bir durum yaratıyor? Örneğin, sıvılaşma problemi yaşayan bir konut için o zemine uygun zemin iyileştirme projesi hazırlanıp, kamusal denetim olmadığı için o zemin iyileştirme projesi dışında daha ucuz ama zemine uygun olmayan bir imalat yapılabilir. Maalesef durum vahim. Afeti önlemek istiyorsak afete imkan verecek bu eksiklerimizi tamamlamalıyız. Bu nedenle yapı denetim firmalarında jeoloji ve jeofizik mühendisi çalıştırma zorunluluğu getirilmeli, ilçe belediyeleri de hiç beklemeden zemin etüdü ile beraber zemin iyileştirme projelerinin yerinde denetimi için adım atmalıdır” dedi.
"MEVZUATLAR KAMUSAL DENETİMİ ETKİSİZLEŞTİRİYOR"
Bina inşası ile ilgili farklı mevzuatların ve uygulamaların olduğunu belirten Yüksek Jeoloji Mühendisi Bora Sonuvar, “Mevzuattaki eksiklikten dolayı kamusal denetim yapılamıyor. Bina deprem yönetmeliği kapsamı dışında bırakılan mühendislik yapıları da önemli bir konu. Bu yapılara ait projelere ve zemin etütlerine ilçe belediyeleri dahi ya çok sonra ulaşabilmekte ya da hiç ulaşamamaktadır. Bina deprem yönetmeliği dışında kaldıkları için denetlenmesi de zorlaşmaktadır. Mevzuatlar arasındaki farklılıktan kaynaklanan denetim yetersizliği acilen giderilmelidir” dedi.
"ÖNCE ZEMİN ETÜDÜ SONRA BİNA GÜÇLENDİRME"
Yüksek Jeoloji Mühendisi Bora Sonuvar, bina güçlendirmeye başlamadan önce zemin etüdünün önemini vurguladı: “Son olarak İzmirli için söylememiz gerekir ki bina güçlendirme seçeneklerini düşünmeden evvel binalarının nasıl bir zemin üstünde oturduklarını öğrenmeleri gerekmektedir. Zeminin zayıf olduğu ortamda binanın güçlendirilmesi yine istemediğimiz sonuçlarla karşılaşmamıza neden olmaktadır. Yani zemin etüdü olmadan bina güçlendirmenin eksik kalacağı unutulmamalıdır."