24 Nisan 2011 12:45

DEMOKRATİK Anayasa Kurultayı’nın ikinci gününde demokratik bir anayasanın oluşturulabilmesi için toplumsal dinamiklerin uygun olduğu ve bu demokratik geçiş sürecinin de sancılı ve zor bir dönem olduğu vurgulandı.

Demokratik Anayasa Hareketi Girişimi’nin düzenlediği Demokratik Anayasa Kurultayı’nın ikinci günü yeni ve demokratik bir anayasa yapıcı hareketin nasıl olması gerektiği üzerinden tartışıldı. Kurultay, Vedat Dalokay Konferans Salonu’nda yapıldı. Gazetemiz yazarlarından Ayhan Bilgen ve PSAKD Genel Sekreteri Kemal Bülbül’ün açılışını yaptığı kurultayda Ayhan Bilgen, demokratik bir anayasa için toplumsal muhalefetin bir arada hareket etmesi gerektiğini söyledi. Türkiye’de yalancı bir demokrasiye geçişte bile sancılı bir süreçten geçildiğini ifade eden Bilgen, gerçek demokratik anayasanın oluşumunun daha sancilı ve zor bir dönemi yaşatacağını vurguladı.

TALEPLERİN ORTAKLIĞINA  VURGU

Bilgen anayasaya dair taleplerin bir hareketi zorunlu kıldığını belirtti. Mevcut toplumsal dinamiklerin tek başına yetkin olamayacağını ifade eden Bilgen, “Türkiye’deki her hareketin tek başına avantajları ve eksikleri var. Taleplerimiz ortak bir hareketi zorunlu kılıyor” dedi. Bilgen, “Ne istiyoruz, nasıl olmasını istiyoruz ve kim yapacak” sorularının sorulması gerektiğini dile getirdi. Bilgen, “Bu üç sorunun cevabını başka adreslerde havale ederek tartışmak olmaz” dedi. Yüzleşmek , engelleri dürüstçe tartışmak ve imkanları ortaya koymak gerektiğini belirten Bilgen, birlikte, çoğulcu ve demokratik bir anayasal hareketin olması gerektiğine vurgu yaptı.

CİNSİYET EŞİTLİĞİ VURGUSU

İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğani, kadının olmadığı ve kadınların yer almadığı, toplumsal cinsiyet eşitliğine dayanmayan bir anayasal hareketin başarılı olmayacağını kaydetti. Türkdoğan, 81 ilde, bu illerin öncelikli sorunlarının anayasal bağlamda ele alınarak öne çıktığı sokak etkinliklerinin yapılması gerektiğini ifade etti. Türkdoğan özellikle DTK’nın bu anayasa hareketi içerisinde yer alması gerektiğini söyledi. (Ankara/EVRENSEL)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Yoksulluk sınırı kırmızı çizgi

Yoksulluk sınırı kırmızı çizgi

600 bin işçiyi kapsayan kamu toplu sözleşmesi görüşmeleri dün başladı. Ek iş yapmadan geçinemez hale gelen işçilerin temel talebi yoksulluk sınırının üzerinde ücret. Kamuda 4 ayrı kuşaktan savunma sanayi işçilerinin aktardığı deneyimler de taleplerin ancak birlik olup, mücadeleyi göze alınca kazanılabildiğini gösteriyor.

Ücretler yoksulluk sınırının üzerine çıkarılsın

Vergi kesintileri yüzde 15’le sınırlı tutulsun

İkramiye ve ek ödemeler vergi kesintisi dışında bırakılsın

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Mardin’de kayyım 3 ayda 301 işçiyi işten attı.

Evrensel'i Takip Et