Mordoğan’da RES’lerin artışı endişe yarattı, ÇED raporu “proje alanı kuşlar için önemli” diyor
İzmir Karaburun’a bağlı Mordoğan’da bulunan RES’lere bir direk daha ilave edilerek kapasitenin arttırılması projesi halkı tedirgin ediyor. Bölge aynı zamanda koruma altındaki kuşların göç yolunda.
Fotoğraf: Özer Akdemir/Evrensel
Özer AKDEMİR
İzmir
İzmir Karaburun’a bağlı Mordoğan’da bulunan RES’lere bir direk daha ilave edilerek kapasitenin arttırılması projesi yöre halkını tedirgin ediyor. Bölgenin maki ve ormanlık alan olduğunu belirten yurttaşlar, yerleşim yerlerine ve zeytinlik alanlara çok yakın bir konumdaki RES’lerin gittikçe büyümesinin yaşam alanlarını daralttığını dile getiriyorlar. Bölge aynı zamanda kuş göç yolunda.
9 MART’TA ÇED TOPLANTISI YAPILACAK
İzmir Valiliği Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü web sayfasında yayınlanan duyuruya göre 9 Mart 2023 tarihinde Mordoğan’da bulunan GRC Enerji Elektrik Üretim AŞ’ye ait EMRES RES’in kapasite artışı için ÇED Halkı Bilgilendirme toplantısı yapılacak. Balıklıova’da yapılması planlanan ÇED toplantısında hâlihazırda üretime devam eden 3 RES türbinin enerji üretim kapasitesinin arttırılması ve 1 adet yeni rüzgâr türbinin alt yapıları ile inşası projesi tanıtılacak.
KARABURUN YEREL FOK KOMİTESİ’NDEN RES RAPORU
Proje sahasının İzmir-Manisa Çevre Düzeni Planı’nda da ‘orman alanı’ olarak görülen Orman Kanunu’na tabii alanda kaldığını belirten Karaburun Yerel Fok Komitesi konuya dair hazırladığı raporu ilgili birimlere gönderdi. Komite raporunda bu orman alanında kızılçam ormanı ve maki formasyonunun bulunduğunu, orman alanları ve makilerin önemli karbon yutak alanları olduğu dile getirildi. Bölgenin aynı zamanda su toplama alanı olduğunun ifade edildiği raporda; “Ormanlar ve bitki örtüsüne verilecek zararın yanında alanda su tutma ve toplama alanları da etkilenecektir. EMRES rüzgar enerji santrali sahası ve kapasite artışı kapsamında önerilen rüzgar türbininin zeytinliklere uzaklığı 3 km’den azdır. Özellikle öneri türbinin kuzeyinde 100-300 m mesafede zeytinlikler mevcuttur. İnşaat ve yapım süreçlerinde bu zeytinlik alanlar da olumsuz etkilenecektir” deniliyor.
BÖLGEDE KUŞ HASSASİYETİ
Karaburun’un Özel Çevre Koruma Bölgesi statüsünde olduğunun ifade edildiği raporda bu konuda da şu görüşler dile getiriliyor; “Bölge iki önemli kuş hassasiyet bölgesi (Foça ÖÇKB-Çeşme) arasında kalan önemli bir göç noktasıdır. Kuş hassasiyet durumu ve alandaki rüzgar türbinlerinin kuş türlerine etkileri bütüncül olarak ele alınmalıdır. Enerji yatırımlarına ilişkin parçacıl kararlar alınması ve projelerin birbirinden habersiz olması kümülatif etkinin göz ardı edilmesine ve ÇED süreçlerinde kapsamlı bir biçimde ele alınmamasına sebep olmaktadır. Proje sahasının pek çok kuş türü için önemli bir üreme ve yaşam alanı olduğuna ilişkin araştırmalar mevcuttur”.
ÇED RAPORU DA “PROJE ALANI KUŞLAR İÇİN ÖNEMLİ BİR ALAN” DİYOR
Gerçekten de EMRES RES ÇED raporuna göre iki günlük arazi çalışmaları sırasında alanda 32 kuş türü gözlemlendiği ve bu türlerin uluslararası anlaşmalar dâhilinde çeşitli koruma statülerinde olduğu belirtiliyor. ÇED Raporuna göre IUCN kırmızı listelerinde ‘LC’ kategorisinde 32, Bern Sözleşmesi EKI listesinde 24 ve EKII listesinde 7, CITES EKII listesinde 3, Merkez Av Komisyonu EKI listesinde 3 ve EKII listesinde 3, Tarım ve Orman Bakanlığı EKII listesinde 7 ve EKIII listesinde 25 adet koruma statüsünde tür bulunuyor. Bu türlerin 28’inin üreme için proje alanını kullandığı belirtiliyor. Yine aynı raporda alandaki kuşların %75’inin ötücü kuş olduğu ve alçaktan uçtuğu; ancak yırtıcı kuşların da alanda bulunduğu ve göç – üreme dönemlerinde kuş türlerinin artacağı öngörüsü ile proje alanının kuşlar için önemli bir alan olduğu belirtilmiş.
ENERJİ ŞİRKETLERİ İLE YÖRE HALKI KARŞI KARŞIYA
Yarımada’da enerji firmaları ve yöre halkı arasında çatışmaların olduğu belirtilerek, “Yöre halkının geçim kaynaklarını sağladıkları müştereklerine, tarım ve mera alanlarına ve hatta kendi özel arazilerine erişimi enerji yatırımları sebebi ile engellenmektedir. Proje sahası çevresinde zeytinliklerin, tarım arazilerinin ve su kaynaklarının varlığı bilinmektedir. Tarım ve hayvancılıkla uğraşan yöre halkının kullandığı patikalar, su kaynakları ve orman kaynaklarına erişimi kısıtlanmamalıdır” deniliyor.
EMRES kapasite artışı projesinde kurulacak türbinin altyapıları ile inşasının proje alanı ve çevresindeki biyo-çeşitliliğe, orman varlığına, bitki örtüsüne ve yerel ekonomiye zarar vermesi olasılığına dikkat çekilen raporda, bir tribünle başlayan ve gittikçe genişletilen EMRES RES’in kapasite artışının son olmayacağına yönelik endişeler de dile getiriliyor.
MORDOĞAN MUHTARI: “TAVŞAN KAÇACAK, TİLKİ GİDECEK DİYE ELEKTİRİK ÜRETİLMESİN Mİ?”
Öte yandan konuya dair görüşlerini aldığımız Mordoğan Mahallesi muhtarı Şaban Ok, RES’lerin daha da yayılabileceği endişesine katılmakla birlikte bu direklerin uygun yerlere kurulmasına karşı çıkmamak gerektiğini söyledi. Ok, “Ülkemize enerji de lazım. Eleklikli otomobiller çoğaldı. Daha çok enerji lazım bize. Bakın bu RES’ler denizin ortasına dikiliyor Hollanda’da. Bunların uygun yerlere dikilmesinde sıkıntı yok” dedi.
RES’lere karşı çıkanları “Bir grup istemezükçü” diye niteleyen muhtar OK, yörede ciddi bir orman alanının ve zeytinliğin de olmadığını ileri sürdü. Ok, “Tavşan kaçacak, tilki korkacak falan diye karşı çıkıyorlar. E ne yalpım o halde, enerji üretilmesin mi?” diye konuştu. Ok, özelleştirmelerden sonra elektrik dağıtım hizmetlerinde ciddi sorunlar olduğunu iddia ederek, “Koca Karaburun da bir tane arıza ekibi var. Bunları yazın. Karaburun'da Yaylaköy dışında pek bir mağdur olan olduğunu sanmıyorum bu RES’ler yüzünden” dedi.