KESK'ten deprem raporu: Hâlâ süren ihtiyaçlar giderilmeli, kadın ve çocuklar öncelenmeli
KESK, depremlerin birinci ayında raporunu sundu, deprem bölgelerinde yapılması gerekenleri sıraladı.
Fotoğraf: Evrensel
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 6-20 Şubat 2023 tarihlerinde meydana gelen depremlere dair raporunu yayımladı. KESK barınmadan, temiz suya kadar sorunların devam ettiği çadır kentlerin özellikle kadın ve çocukları önceliyerek kurulmasını tavsiye ettiği raporda sahada yürütülen işlerin yerel yöneticiler ile bir arada yürütülmesinin önemli olduğuna vurgu yaptı ve depremzedelerin kentlerin demografik yapılarının değişmesinden kaynaklı endişe taşıdıklarını da duyurdu.
" 'İŞLER HIZLI YÜRÜSÜN' MOTTOLARININ İÇİ BOŞ"
27 Şubat-2 Mart 2023 tarihleri arasında deprem illerini ziyaret eden KESK ve bağlı sendikaların eş genel başkanlarının ziyaretleri sonrasında rapor haline getirilen öneri ve görüşlerin kamuoyuna açıklandığı basın açıklamasında konuşan KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, "Tek Adam rejiminin adeta mottosu haline gelen 'işler hızlı yürüsün' gerekçesinin de ne kadar da içi boş olduğunu, hantallaşmanın ve bürokrasinin rejimin temel karakteri haline geldiğini deprem sonrası yaşananlar üzerinden herkes daha net gördü." dedi. Bozgeyik, deprem sonrasında iktidarın politikalarını eleştirenlere güvenlik güçlerinin müdahalelerini, gözaltıları da eleştirdi ve "Polis saldırıları iktidarın faşizan yüzünü, OHAL'in amacını bir kez daha göstermiştir" diye konuştu.
"OHAL VALİLERİ DEPREMZEDELERİ ÇALIŞMAYA ZORLUYOR"
Depreme dayanıksız ve yönetmeliğe aykırı yapılan imarlara dair tek bir istifanın olmamasının dünyada eşi benzeri olmadığını sözlerine ekleyen Bozgeyik KESK olarak deprem bölgelerinde kurdukları koordinasyon çadırları ile yaptıkları çalışmalara dair kamuoyuna bilgi verdi. Bozgeyik depremle birlikte tarımda sıkıntıların yaşanmaya devam ettiğini de sözlerine ekleyip yakın dönemde baş gösterecek olan gıda krizine dair uyardı. Enkaz kaldırma çalışmaları sırasında FFP2 maske kullanılmadığını bir kez daha hatırlayan Bozgeyik, depremin yaşandığı illerde nüfusun 90'ının kentleri terk ettiğini söyledi. OHAL valilerinin kentlerde depremzede çalışanları işe gitme yönünde baskı uyguladıklarını da ifade eden Bozgeyik, depremzedelerin kentlerin demografik yapılarının değişeceği kaygısı taşıdıklarını ifade etti.
"KADER DİYENLER SUÇLULUK TELAŞI İÇİNDE"
Yaşananları kader diye tarif edenlerin suçluluk telaşı içinde olduklarını ifade eden Bozgeyik kimliğe, inanca, cinsiyete dayalı ayrımcılığın uygulandığı, arsa ve emlak spekülatörlerinin ihtiyaç sahibi depremzedelerden faydalandığı ve hala hijyen ve barınma sorunlarının yaşanmaya devam ettiği depremin geride bıraktığı birinci ayında atılması gereken adımları şöyle sıraladı:
Yerel yönetimlerle sahada işbirliği sağlanmalıdır.
- TTB ve SES in tavsiyeleri ile çadır kentler kurulmalıdır. Çadır kentlerde çalışma yürütecek olan emek ve meslek örgütleri ile STK'lar da engellenmemelidir.
- Temiz su sorunu çözüme kavuşturulmalı, hijyen sorunu çözülmeli, WC'ler özellikle kadınlar düşünülerek yapmalıdır.
- Gıda dağıtımda dikkatli olunmalı, günlük besin ihtiyaçları ve çeşitliliği gözetilerek yapılmalıdır.
- Psikososyal çalışmalar devreye sokulmalı, kayıp çocuklara ilişkin konu açığa kavuşturulmasıdır.
- Resmi kurumlar her türlü iletişim kanallarını kullanarak depremzedelere yönelik periyodik bilgilendirmelerde bulunmalıdır.
- Depremzedeler yurtlar yerine kamu misafirhanelerinde barınma koşulları sağlanmalıdır.
- Tayin çıkarmak istemeyenler açısından ise en az 3 aydan 6 aya kadar ücretli izinli sayılmalıdırlar. Bir şekilde deprem bölgesinden ayrılıp çeşitli kentlere çocuklarını okullara yerleştirilenler 3-6 aylık ücretli izin süreleri bittikten sonra (normalleşme yaşandıktan sonra) bulundukları illerde geçici görevle çalışmaları sağlanmalıdır.
- Çocuklar için 24 saat süreyle hizmet verecek kreşler açılmalıdır.
- Tarım Kredi Kooperatifi ve Ziraat Odaları tarafından kurulacak prefabrik depo ve bürolar aracılığıyla gübre, yem vb girdiler çiftçiye ücretsiz olarak sağlanmalıdır. Sadece üyelerine satış yapmakta olan TKK’lerinin, tüm çiftçilere girdi temin etmesi sağlanmalıdır.
(Ankara/EVRENSEL)
