KYK yurduna yerleştirilen depremzedeler: İhtiyaçlar satılık, yemekler yetersiz
Yaşanan depremler sonrası KYK yurtlarına yerleştirilen depremzedeler koşullarını anlattı. Yurdun aileler için uygun olmadığını belirten depremzedeler ihtiyaçlarını da karşılayamadıklarını söyledi.
Çemberlitaş Kız Yurdu'ndaki 8 kişilik bir oda | Fotoğraf: Evrensel
Damla KIRMIZITAŞ
Ankara
Hatay’dan ailesiyle birlikte Ankara’da bir KYK yurduna yerleşen depremzede, buradaki koşullarını anlattı: Temel ihtiyaçlar satılıyor, yemekler yetersiz. Zaten zor durumda olduğumuz için geldik. Bize bunları yaşatmaya ne hakkınız var?
DEPREMZEDE, ÖĞRENCİ FARKETMEKSİZİN ATILMA KORKUSU
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Maraş’ta meydana gelen depremlerin ardından depremzedelerin Kredi Yurtlar Kurumu (KYK) yurtlarına yerleştirileceğini duyurmuş, depremzedeler bölgeden çevre kentlerdeki yurtlara tahliye edilmişti. Hatay’ın Defne ilçesinden gelen ve Ankara’da bir KYK yurduna ailesiyle yerleşen bir depremzede ile KYK yurtlarında yaşam koşullarını konuştuk. KYK yurdundan atılma korkusuyla isminin yayımlanmasını istemeyen depremzede, haberde adının Buket olarak anılmasını istedi.
Buket 18 yaşında ve üniversite sınavına “çalışmaya” çalışan bir genç. Deprem yaşandığında dedesinin yoğun bakımda olduğunu söyleyen Buket, hastanelerin yıkılma haberlerini aldıklarını, kalan tek hastane için ise tahliye kararı verildiğini anlattı: “O soğukta oradan çıkarmak zorunda kaldık dedemi. Akşama kadar çıkarmalarını bekledik. Üçüncü günde artık dedemin dayanacak gücü kalmadı. Kuzenim üniversitesini Ankara’da bitirdiği için bizi buraya getirdi. 24 saat yolda kalındı. Teyzem engelli, dedem yaşlı, nenem yaşlı... Hatay’da bulunduğumuz üç günde hasarlı arabamızda kaldık. Hava çok soğuktu. İlk günlerde kimse gelmedi. Yardımlar geldiğinde insan gibi davranılmadı. Birçok tanıdığımız hayatını kaybetti.”
‘BOŞ ODA OLMASINA RAĞMEN YENİ DEPREMZEDELERE KAYIT YOK’
Ankara’ya geldiklerinde kuzeninin apart ayarladığını ama dedesinin kabul edilmemesi nedeniyle KYK yurduna gittiklerini söyleyen Buket, “Buraya geldiğimizde kuzenim ağlamasaydı bizi almayacaklardı. Çok acındırdı kendisini ve ancak öyle aldılar. Sonrasında direkt dedemi hastaneye yatırdık. Yurtta üç ranzadan oluşan altı kişilik odalarda kalıyoruz. Aramızda engelliler, yaşlılar ve çocuklar var. Daha öğrencilerin bile kalamayacağı koşullarda ailelerin burada barınmasını bekliyorlar. Hapishane gibi... Aynı zamanda yeni gelen depremzedelere boş odalar bulunmasına rağmen kayıt yapmıyorlar” diye konuştu.
TEMEL İHTİYAÇLAR SATILIYOR
Yurtta ilk günlerde verilen su, tuvalet kâğıdı, ped gibi temel ihtiyaçların bir kısmının satıldığını anlatan Buket, “Bir kısmını da süre sınırıyla vermeye başladılar. Yani 5 bin kişinin ihtiyacını iki saatte küçük bir alana sığdırabileceklerini düşünüyorlar. İlk gün her şeyi dağıtmışlardı, sermişlerdi. Kıyafetlerin çoğu kirliydi ve kullanılmış olduğu çok belliydi. Dayım görme engelli ve kıyafet sağlamadılar ona. Her gün geliyorlar, ölçü alıyorlar ama bir şey getirmiyorlar. Yemek konusuna gelince ilk önce verilen üç öğünü iki öğüne düşürdüler. Sonra tekrar 3’e çıkarttılar ama bu sefer de yemek süresini kısalttılar. Yemeklerin kötü olmasının dışında bir kişiyi bile doyurmaz. Alternatif sunmak yerine yemek satıyorlar” dedi.
ÖĞRENCİYE NE ÇALIŞACAK ALAN NE DE KİTAP VAR
Katlardaki çalışma odalarının kapatıldığını söyleyen Buket, “Bize uygun gördükleri çalışma salonunda yeterli miktarda çalışma masası bulunmuyor. İnsanlar kendi katlarında bulunan çalışma odasında çalışabilirler oysa. Aynı katta mescitleri açarken çalışma salonuna girişimizi engelliyorlar. Kaynak sorunu da yaşıyoruz. Sözde bizim için getirilen kaynaklar en fazla 6-7 sınav öğrencisine yetecek miktarda. Yurtta zorunlu olarak okula devam etmem için kayıt alındı. Lisenin nerede olduğunu bilmiyorum ama gitme zorunluluğu var sanırım. Çünkü yoklama alınıyor ve yok yazılıyorum. Bir de devamsızlıktan kalma durumum var. Dershaneler yalnızca üç depremzede öğrenciyi kabul ediyorlar. Beni o yüzden kayıt etmediler ama bir tanıdık sayesinde bazı derslere girebiliyorum. Ben Marmara Üniversitesinde iktisat okumak istiyordum. Ama o kadar karışık ki her şey... İlk odağım bu olmuyor. Birçok sorunla karşılaşıyoruz ki sınav varla yok arasında benim için şu an” dedi.
GÜVENLİK KAYGISI
En büyük problemin oda kapılarının kilitlenmemesi olduğunu belirten Buket, “Ne can güvenliğimiz ne de mal güvenliğimiz sağlanıyor. Zaten zor durumda olduğumuz için geldik. Bize bunları yaşatmaya ne hakkınız var?” dedi.