Pamuktan polyestere Türkiye’de tekstil sektörü
Dr. Çağın Erbek’in hazırladığı, doktora tezi “Kapitalizmin Unutulan Bileşeni Malzeme, Pamuktan Polyestere Türkiye’de Tekstil Sektörü” kitap olarak yayımlandı.
Arşiv | Fotoğraf: DHA
Deniz İPEK
Denizli
Haliç Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Çağın Erbek’in hazırladığı, doktora tezi “Kapitalizmin Unutulan Bileşeni Malzeme, Pamuktan Polyestere Türkiye’de Tekstil Sektörü” kitap olarak yayımlandı. Kitapta tekstilde kullanılan malzemenin, pamuktan polyestere sermaye yoğun bir içerik kazanmasıyla beraber, Türkiye’de tekstil üretiminde yarattığı etkileri tartışıyor.
Çalışma; tekstil üretiminin iç yapısındaki dönüşümle, Türkiye gibi bir dönem tekstilden önemli bir birikim elde etmiş geç kapitalistleşen ülkeler için değişimin yönünü tarif etme niyetinde. Bu değişimin hem tekstile girdi olan pamuk gibi emek yoğun bir tarım ürününün tarihsel, toplumsal serüveninin hem de polyester gibi yeni üretim olanaklarının yarattığı sermaye yoğun malzeme üretiminin kapitalist üretim ilişkileri içindeki anlamını sorgulayan bir yerde duruyor.
Yöntem olarak sermayenin ve üretim ilişkilerinin üzerinde duran Erbek, sermayenin yeniden üretimi ve teknik süreçlerle birlikte malzeme değişiminin etkilerine Marksist bir pencereden bakıyor. Üretimde teknolojik yeniliklerin sürece dahil edilmesi, kapitalist birikimin dönemsel sınırlarının aşılmasını tartışıyor. Tekstil sektöründe bu yenilik süreci, Sanayi Devrimi’nden bu yana gelişen makine teknolojisinde ve özellikle 1920’li yıllarda yapılan ilk çalışmalar ve 1980 sonrası yaygınlaşan yapay elyaf kullanımıyla birlikte malzeme teknolojisindeki karşılığını ortaya koyuyor. Erbek, teknolojik gelişimle ilişkili olarak malzeme teknolojisindeki gelişimi ve bunun sektör bazında sermaye birikimi ile ilişkisini analiz etmek, bugün özellikle sektör analizleri yapmanın ve sanayileşmenin güncel dinamiklerini tartışmanın olmazsa olmaz koşulu sayıyor.
TARIMSAL ÜRÜNDEN KİMYASALA GEÇİŞ
Bununla birlikte malzemenin değişimini tarifini yapan Erbek, bu olgunun Türkiye gibi ülkelerin dünya ölçeğindeki değişen konumlarını anlaşılması için önemli olduğunu söylüyor. Tekstil gibi emek yoğun bir sektörün, tarımla olan geri bağlantısının yerini artan oranda kimya sanayisi almaya başladıkça, sektörün iç dinamikler ve birikim sürecine ilişkin farklılıkları ortaya koyan Erbek, kimya sanayisinin gelişimiyle birlikte malzeme ve hammadde arasındaki bağın koptuğunu belirtiyor.
Kimya sanayisinin sektörlerle olan ilişkisini verilerle ortaya koyan Erbek, tekstil sektörünün yıllara göre kimya sanayi ile olan artışını ve sektörler arasında üçüncü sıraya yükselişini ortaya koyuyor. İmalat sanayiinin, girdilerin çıktılara dönüştürülme sürecini korusa da bu girdilerin ham madde olarak metada doğrudan görülmesinin zorlaştığı bir yapıya kavuştuğunu savunan Erbek, dolayısıyla üretim sürecinde değişim yaşanmış emek sermaye ilişkileri ve sermayenin teknik yeniden üretiminin farklılaştığını savunuyor.
Bu bakımdan ulus devletlerin uluslararası üretim sürecindeki iş bölümlerinde de değişiklikler olduğunu, bu açıdan çalışma, teorik açıdan bir boşluğa işaret ederek, tekstil sektöründe malzemenin gelişen yapısının sektörün birikimin dinamiklerini, Osmanlı’dan Avrupa’ya başlayan pamuk ihracı için 1862’deki büyük toprak sahiplerine verilen teşviklerden, tapu vurgunu yapan Osmanlı valilerinden, Ömer Sabancı’dan 2000 sonrası Türkiye örneğini açıklama amacında.
Pamuktan sentetik elyaf (polyestere) malzeme değişiminin emek sürecindeki değişimi işlevini, pamuktaki sermayenin el koyduğu artı değerin, pamuktaki mutlak değerden, polyesterden göreli artı değere geçişi tartışmaya açan Erbek, sermaye devir zamanı, üretim zamanı ve sermaye dolaşım zamanını bilimsel verilerle okuyucuya sunuyor. Erbek’in 2019 yılındaki verilerle tekstil ihracatındaki Türkiye’deki tekstil sektöründeki en büyük 5 firmanın sentetik elyaf üretiminde en büyük 5 firmaya dönüştüğü verisi kitaptaki çarpıcı bilgilerden.