Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin Malatya Yeni Yaşam Üniteleri projesi hayata geçiriliyor
TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi Malatya Yeni Yaşam Üniteleri projesini hayata geçiriyor. Çoğu kadın 54 gönüllü mimarın katıldığı proje uluslararası destekle hayata geçecek.

Görsel: Malatya Yeni Yaşam Üniteleri projesi
TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi çoğu kadın 54 gönüllü mimarın katıldığı proje kapsamında uluslararası destekle hayata geçecek olan Malatya Yeni Yaşam Üniteleri’ne dair basın açıklaması gerçekleştirdi.
“Depremzedelerin hayata tutunmaları için sadece barınma alanı değil, yaşam alanı tasarladık. İnsanların 1-2 yıl mutlu yaşayacakları yerler olsun istedik ” diyen TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan 70 milyon TL’ye mal olan projenin uluslararası destekle hayata geçeceğini ifade etti.
“ANKARA ŞUBEMİZİN DEPREM VE AFET KONUSUNDA ÇALIŞMA DENEYİMİ VAR”
Mimarlar Odası Ankara Şubesi tarafından atölye çalışmasıyla kolektif projelendirilen, depremzedeler için Malatya’da kurulacak yeni yaşam ünitelerinin projelerini kamuoyuyla paylaşıldı. 54 gönüllü mimarın katıldığı proje, uluslararası destekle hayata geçirilecek. Projeye dair kamuoyu bilgilendirmesini Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan yaptı. “Çadır ve konteyner öncelikli geçici barınma üniteleri yapılmaya başlandı ama bunlar kalıcı konutlar yapılana kadar ki süreçte insanların barınacakları yerler değil.” diyen Candan devletin aynı zamanda kalıcı barınmaya kadar geçen süreci koordine etmesi gerektiğini ifade etti. Mimarlar Odası Ankara Şubesinin afetler ve depremler konusunda çalışma deneyimi olan bir oda olduğunu hatırlatan Candan; “1999 depreminde Bremen Halk İnisiyatifi ve Halkevleri Vakfıyla koordine etmişti. Van’da zorunlu göçe tabi tutulan insanlar için uluslararası ortamlara dahi sunulan ve tartışılan Van Göç Evleri bir modeldi. Bu modelleri hayata geçirerek aslında yeni bir yapım, katılım ve inşa süreci koordine ettik.” dedi.
“PROJE KADINLARIN DUYARLILIĞINI ORTAYA KOYDU”
Malatya’daki projeye dair konuşan Candan; “Muhtemelen üretim yurt dışında yapılıp burada montajı yapılacak. Altyapısını yerel yönetimler koordine edecek. Bizden çok kısa zamanda bir proje üretmemizi istedikleri için biz hızlıca Mimarlar Odası Ankara Şubesi olarak üyelerimize çağrı yaptık. Kolektif geçici barınma üniteleri tasarlayalım ve bir örnek model haline gelsin diye düşündük. Çağrımıza 54 kişi cevap verdi. Burada bir çalıştay yapıldı ve iki gün içerisinde ana konsept belirlendi. Çalıştaya katılanların yüzde 90’ı kadındı. 54 kişinin 49’u kadındı. Bu kadınların duyarlılığını da ortaya koydu.” dedi.
“VERİLEN ARAZİ 140 BİN METREKARE”
Kendilerine verilen arazinin 140 bin metrekare olduğunu ifade eden Candan; “ İnsanlar kalıcı konutlarına geçtiklerinde bir sosyal ve kültürel tesis olarak kalsın diye düşündük. Daha sonra bu üniteler bir yaşlı bakım ünitesi ve yurt olabilir. Projeler bittikten sonra bizim de geçici değil kalıcı da olabilir diye tartıştığımız oldu.” diye konuştu.
“İNSANLARIN 1-2 YIL MUTLU YAŞAYACAKLARI YERLERİ OLSUN İSTEDİK”
Candan ayrıca; “Malatya kır kent ilişkisi yoğun olan bir yer. Geçimini büyük bir kısmını kayısıdan sağlayan kışın kentte yazın köyde olan yaşam tarzı olduğu için biraz daha sosyal ve toplumsal mekanlar tasarladık. Bunlar avlulu birimler haline getirildi. Her birimde 4, 5 ünite var. Bunların kendi içinde avluları, terasları, banyoları var. Aynı zamanda burası bir yaşam alanı olacağı için sadece barınma üzerinden gidilmedi. Kreşinden eğitim birimine, idaresinden, küçük ölçekli ticaret birimine ve atölye çalışmalarına, yemekhanesine, toplu çamaşırhanesine kadar düşünülen hatta arazinin el verdiği şekilde kurulacak güneş enerji santralleri de olan bir yaşam ünitesi tasarlandı. Biz bunun önemli olduğunu düşünüyoruz. Ancak burada bir ömür geçmez, insanların 1-2 yıl oturabilecekleri mutlu olacakları bir yer olsun istedik. Burada görev alan tüm meslektaşlarıma ayrıca teşekkür ediyorum.” dedi.
“MALİYET 70 MİLYON TL”
Projenin maliyetinin 70 milyon TL olduğu bilgisini de paylaşan Candan; “Lego gibi düşünün en fazla 6 kişilik dedik ama bir ünite daha eklenirse 8 kişilik olarak ta çözülebilir. Bir uygulama projesi değil, onun altını çizmek lazım tabi ki detaylarını çözmek gerekecek, yurt dışındaki ilişkide olduğumuz kesim mekanik detaylarını da çözecek. Biz bunu Türkiye’de üretmeye çalışırsak, 4-5 ailenin bir avlulu birimin maliyeti bize 500 bin liraya mal olacak. Bu ne demek 22 kişinin kalabileceği bir yer 500 bin liraya mal olabilecek, içine eşyaları da koyduğumuzda toplamda,4-5 ailenin bir avlulu birimin maliyeti 600 bin olacak. Bu 2 bin kişinin yaşayacağı 97 tane avlulu birimin olduğu bir alan, İçindeki eşyaları, sosyal tesisleriyle birlikte 70 milyona mal oluyor. Bugün iktidar çok büyük ihaleler veriyor. iktidar 2-3 ay içerisinde çok hızlıca inşa edilebileceğini ifade ediyor. Biz geçici olarak tanımladık ama farklı şekillerde kullanabilecek 100 yıl kalabilecek bir modül ve sadece 70 milyon liraya mal ediliyor.” dedi.
“TOGO’DAN ELDE EDİLEN HAKSIZ KAR İLE 140 BİN KİŞİ BARINABİLİR”
“TOGO’dan elde edilen haksız kazançla, 70 ünite yapılıp 140 bin kişi barındırılabilir” diyen Candan, sözlerine şöyle devam etti; “Bunların maliyetine ilişkin belki bir örnek olabilir. Biz bunu uluslararası bir vakıfla çözeceğiz. Onlar finansını sağlayacak ve orada inşasını yapacaklar. Yerel yönetim de altyapısını koordine edecek. Bunun önemli olduğunu düşünüyoruz. Katılımcı bir süreçle elde edilmiş ekonomik, insanların kendisini mutlu hissedebileceği, sadece konteynıra ve çadıra gidip yatabileceği değil, aslında verandasında karşıdaki yakınını ve komşusunu görebileceği bir alan. Bu alan içerisinde yeniden hayata tutunmalarını istedik. Önümüzdeki günlerde Malatya’ya da gideceğiz, orada insanlarla bu projeyi tartışma fırsatımız olmasını ve bir katılımcı süreci tanımlamak istiyoruz. İnsanlar çadırda yaşamaktan da bıktı, hayata yeniden tutunmaları gerekiyor.” dedi. (Ankara/EVRENSEL)

Evrensel'i Takip Et