Kendi kaderine terk edilen yoksul halkın portresi
Enkazdakileri kurtaran halk tam birini çıkaracakken AFAD ekipleri “Bırakın biz devam edelim” diyerek enkaz altından çıkarma anını sahiplendi.
Fotoğraf: DHA
Lise öğrencisi
Batıkent/Ankara
Deprem anında başta ne olduğunu anlamadım. Ailem çok panik oldu. Sallantı geçene kadar sakinliğimi korudum ve bekledim. Sonra hızlıca aşağı inmeye başladık. Herkes can havliyle kendini dışarı atmaya çalışıyordu. Arabaya bindiğimiz anda artçı deprem oldu. Güvenli bir açık alana çıktık. Hava çok soğuk ve karlı olduğu için üşümüştük. Etraf kapkaranlıktı. Telefonlar çekmediği için yakınlarımıza ulaşamadık. Mahallenin kendi ambulans ve itfaiyeleri yıkılan binalara doğru gitti. Arabada durup havanın aydınlanmasını bekledik. “Tekrar deprem olacak mı?” diye düşündüğümüz için uyuyamadık. Sabah olduğunda şehrin merkezindeki binaların durumuna bakmak için arabayla çarşıya doğru gittik. Orada kaldığımız süre içerisinde ikinci deprem oldu. Ayakta durmak bile çok zordu. Yolda en az on tane yıkılmış bina gördüm ama hiçbirinin başında özel ekip yoktu. İnsanlar kendi çabalarıyla yakınlarını çıkarmaya çalışıyordu. Televizyonda bölgeye hemen ulaştığı söylenen AFAD ekipleri aslında depremin ikinci gününde bölgeye ulaşmaya başlamıştı. Fakat ekipteki yardımlar ve insanlar yeterli sayıda değildi. Bununla beraber biz Maraş’tan haber almak için radyoyu açtığımızda hiçbir kanalda Maraş konuşulmuyordu. Bu süreçte kendimizi terk edilmiş hissettik.
BÖLGEYE HEMEN ULAŞTI DENİLEN SICAK YEMEKLER YOKTU
Bir gün boyunca sadece çörek, meyve suyu ve çayla beslendik. Bölgeye hemen ulaştı denilen sıcak yemekler yoktu, yiyemedik. Akşama doğru telefonlar çekmeye başlayınca arkadaşlarımla iletişime geçtim. Yağmurda, karda kalan insanlara barınma için öğleye doğru sığınma alanı açıldı. Marketler ya kapalı ya da yıkıldığı için insanlar yiyecek ve içeceğe ulaşmadı. Çeşmelerden su içilmiyordu. Çadırlar üçüncü güne doğru ulaştı. Akşama doğru üniversiteler sıcak çay yardımı yapmaya başladı. Kıyafet yardımı üçüncü gün geldi. İnsanlar ölüme terk edilmişti. Benzinliklerde benzin yoktu. Üç gün geçmesinin ardından yardım tırlarını daha yeni görmüştük. Üç gün boyunca insanlar kendi çabalarıyla bir şeyler yapmıştı.
YOKSUL HALK KENDİ KADERİNE TERK EDİLDİ
Arkadaşlarımın akrabalarının bulunduğu enkaz bölgesine ekiplerin ulaşmadığını duydum. Yeni yapılan çoğu bina yıkıldı. Bu da insanların müteahhitlere olan güvenini yıktı. Benim gördüğüm yıkılan iki binanın birinde devlet memurları diğerinde kırsal kesimden gelen insanlar enkaz altındaydı. Fakat gelen ekipler çoğunluka devlet memurlarının olduğu alanda çalışıyordu diğer kesim kaderine bırakılmıştı. Enkazdakileri kurtaran halk tam birini çıkaracakken AFAD ekipleri “Bırakın biz devam edelim” diyerek enkaz altından çıkarma anını sahiplendi. Üçüncü günün sabahında Ankara’ya gitmek için yola çıktık. Yollar çok dolu ve karlı olduğundan zar zor ilerledik. Yolların bazı yerleri kırıktı. Çok uzun bir yolculuktu. Bir gece Kayseri’de kaldıktan sonra Ankara’ya ulaştık. Maraş’ta genel olarak tüm binalar yıkılmıştı. Şu anda Ankara’da kirada oturuyoruz.