12 Mart 2023 13:20
/
Güncelleme: 13:24

Yetmeyen çadırlar, geç gelen yardımlar...

Depremden üç-dört gün sonra gelen çadırlar da çok yetersizdi, içleri tıklım tıklımdı. Hala dışarıda kalan insanlar vardı.

Yetmeyen çadırlar, geç gelen yardımlar...

Fotoğraf: DHA

Şevval

Lise öğrencisi

Batıkent/Ankara

Malatya’da yaşıyordum. Gece olan deprem çok şiddetliydi, yürüyemedim. Hemen babamı çağırdım. Deprem iki dakika sürdü, deprem bitince elimize gelen eşyaları alıp hızlıca aşağı indik. Kar yağıyor, etrafta alarmlar çalıyordu. Arabaya bindik. Üniversite yaşam merkezini açtılar, oraya gittik. Üniversite çalışanları çorba hazırladı. Bu sırada sürekli artçılar oluyordu. Camiiler, evler dahil yüz kırka yakın bina yıkılmıştı. Sarsıntıların bittiğini sandık. Camide kaldık. İkinci depremde dışarı çıktığımızda yandaki binaların çöktüğünü gördük. Her yer karanlık, yollar tıklım tıklımdı. Şehrin merkezi tamamen yıkıktı. Beş-on dakika arada bir sallandık. Gece uyuyamadık.

ÇADIRLAR DÖRT GÜN SONRA GELMESİNE RAĞMEN YETERSİZDİ

Eşyaları toplayıp çıktık. Yiyecek yardımı yoktu, ilk iki gün yiyecek bulamadık. En sonunda üniversitede de kalmadı. Su bile yoktu. Benzin de bulamadık. Yola çıkıp bir şekilde Ankara’ya ulaştık. İlk iki gün yardım yapılmadı, ulaşım da olmadı. Bir ilçe tamamen çöktü ve yardım hiç yapılmadı. Yardımlar ikinci günün sonunda ulaştı. İlk gün birkaç ekip gelmişti ama yetersizdi. Binaların çoğu hasarlıydı. Depremden üç-dört gün sonra gelen çadırlar da çok yetersizdi, içleri tıklım tıklımdı. Hala dışarıda kalan insanlar vardı.

Evrensel'i Takip Et