Kadın öğrenciler değer görmedikleri evlere geri dönmek zorundalar!
Bir kadın öğrenci olarak şehir dışında okuma sebeplerimden birisi de aile baskısını en aza indirmekti. Fakat alınan online eğitim kararıyla yeniden aile evime dönmek zorundayım.
Kaynak: Freepik
HÜKÇAT üyesi bir öğrenci
Hacettepe Üniversitesi
Hepimizi derinden etkileyen deprem felaketi biz üniversite öğrencilerini de es geçmedi. Herhangi bir yerde bir kelebeğin kanat çırpışı bile üniversiteleri online yapmaya yetiyor artık. Eğitimin önemsiz olduğunu maalesef ki kanıksamış durumdayız. Tüm üniversite bileşenleri bu kararın bilimden ve mantıktan uzak olduğunu her zaman dile getirdi fakat hükümet bu kararından geri adım atmadı. Bu kararın hem öğrenciler hem depremzedeler için yeterince absürt olduğunu gerekçeleriyle duyurmaya çalıştık. Taleplerimiz belli, fakat duyan belli değil.
Üniversitedeki eğitimin online eğitimle sekteye uğraması öğrencileri çoğu alanda mağdur ediyor. İki hafta diye geldiğim memleketimde bir ay daha kalacağım. Hacettepe Üniversitesinin kendi bünyesindeki yurtlarda kalıyorum. Para ödememek için yaz çıkışı almak gerekiyor, otobüs fiyatları ise malum. Okurken çalışan öğrenciler olarak işlerimizden de çıktık, nisanda yüz yüze eğitime dönülürse tekrar iş bulmak ise zor olacak. Nisanda ne olacağı bile kesin değil, Türkiye büyük belirsizliklerin ülkesi.
Çoğu öğrencinin aile evi online eğitim için elverişli değil. Ayrıca birçoğumuzun psikolojisi aile evi için elverişli değil. Üniversitenin sosyal alanlarının kısıtlanmasının, öğrencilerin birbirleriyle dayanışarak yaralarını iyileştirmesinin önüne geçilmesinin ve eğitim kalitesinin sürekli olarak düşmesinin eğitimi hiçe saymak olduğunun farkındayız. Bunların bilerek isteyerek yapıldığını da biliyoruz.
AİLE EVİNE DÖNMENİN OMZUMUZA YÜKLEDİKLERİ
Bir kadın öğrenci olarak şehir dışında okuma sebeplerimden birisi aile baskısını en aza indirerek kendi hayatımı kurmaya çalışmaktı. Pandemi dönemini sınava yeniden hazırlandığım senede yaşadım. “Kız çocuğu” olduğum için evin işlerine yardım etmek zorundaydım. Aslında yardım da denemez, doğrudan ev işlerinin bir kısmını yapma mecburiyeti. Hem dershane ve dersler hem aile içindeki baskı ve kaos hem de evdeki rutin işler bir insanın psikolojisinin altüst olmasına yetiyor. Tüm bunları yaşamamak için şehir değiştirdim fakat şu an aynı şeylerin yaşanacağını bilmek yeterince kötü hissettiriyor. 21 yaşında dışarıya çıkmak için bin türlü takla atıp izin almak insanın canını çok sıkıyor. Her şeyin hesabını vermenin, karşı çıkmanın hiçbir faydası olmuyor çünkü ben bir “kız çocuğuyum”, onlar da benim üstümde söz sahibi olan anne baba.
Öte yandan ders çalışacak ortamı bile bulunmayan insanlar şu an online eğitimle boğuşmak üzere. Ait, rahat ve insan gibi hissedemediği için aile evinden uzaklaşan onca genç şu an tekrar kötü hissedecekleri yerlere döndüler. Cinsel kimliklerini rahatça yaşayamadıkları çöplüğüne geri döndüler. Adının, sözünün değeri olmayan yere geri döndü kadınlar. Ramazan martın sonunda başlıyor. Ailesi kızmasın diye oruç tutmak zorunda olan veya “Oruç tutuyorum” diye yalan söyleyecek olan onca genç evlerine geri döndü. Ailesi tarafından dışlanmamak için birçok genç olmak istemedikleri kimliklere bürünecek. Bütün bunlar olurken, yeterince psikolojik savaş verdiğimiz sırada derslerimize de çok iyi çalışmalıyız bir de, yoksa ailemiz ne der?