12 Mart 2023 13:59
/
Güncelleme: 14:02

487 üniversite bileşeninin çağrısıdır: yüz yüze eğitim koşulları sağlansın!

Yüz yüze eğitimin kazanılabilmesi için yapmamız gereken üniversitelerimizde bir araya gelmek ve üniversite tüm bileşenleriyle eğitim hakkı için mücadelede buluşmak.

487 üniversite bileşeninin çağrısıdır: yüz yüze eğitim koşulları sağlansın!

ODTÜ ve İTÜ’de açıklama yapan öğrenciler yüz yüze eğitim istedi. | Fotoğraflar: Evrensel

Bilgesu KİPER

ODTÜ

ODTÜ öğrencilerinin çağrısıyla başlayan “Yüz Yüze Eğitim Koşulları Sağlansın!” kampanyası, 39 üniversiteden 487 bileşenin katılımıyla sona erdi. Üniversite bileşenleri, uzaktan eğitim kararının iptal edilmesini, bütün olanakların depremin yıkımını en aza indirmek üzere kullanılmasını ve yüz yüze eğitim için tüm koşulların sağlanmasını, kamu ve özel konaklama alanlarının depremzedeler için ücretsiz açılmasını, üniversite yönetimlerinin depremden etkilenen tüm öğrenciler için ulaşılabilir ve ücretsiz psikolojik destek sağlamasını talep etmişti. Bu yazıda, örgütlenme süreçlerinin iç içe geçiyor olması nedeniyle ODTÜ öğrencilerinin hâlâ devam etmekte olan deprem dayanışmasını nasıl büyüttüğünü ve bu kampanya süreciyle birlikte yüz yüze eğitim talebi etrafında bir araya gelme deneyimlerini tartışacağız.

Maraş ve Hatay merkezli depremler, ülke içerisinde yarattığı yıkımla birlikte binlerce üniversite öğrencisini de etkiledi. Üniversite öğrencilerinin bir kısmı deprem bölgelerinde yaşama tutunmaya çalışırken depremden doğrudan etkilenmeyenler deprem bölgelerinin ihtiyaçları için bir araya geldi, yardım kampanyaları örgütledi. ODTÜ’de de bu süreç ODTÜ Mezunları Derneği’nin ve ardından üniversite bileşenlerinin çağrılarıyla yüzlerce Ankaralının bir araya gelmesiyle başlamıştı. Ankara’nın her tarafından üniversite, lise öğrencileri deprem dayanışması için birlikte çalıştı. Bu süreçte ODTÜ öğrencileri, bir taraftan Mezunlar Derneği’ndeki çağrıyı büyütüp erzak taşıma zincirlerinde çalışırken bir diğer taraftan da deprem bölgesine gitme, ihtiyaç sahiplerine ulaşmanın planlarını yapıyordu. Toplulukların, gençlik örgütlerinin ve gönüllü öğrencilerin dahil olduğu bir deprem komitesi kuruldu. Depremden sonraki altıncı günde, Erdoğan iktidarı uzaktan eğitim kararını açıkladı. Bu kararın açıklanmasıyla beraber deprem dayanışmasının örgütlenmesi ve yüz yüze eğitim adına gerçekleştirilen talep mücadelesi de birlikte örgütlenmeye başlandı. Deprem komitesinin yaptığı çağrıyla hem deprem dayanışmasının nasıl büyütülebileceği hem de uzaktan eğitim kararına ilişkin neler yapılabileceğinin tartışıldığı bir forum örgütlendi. Yüz yüze eğitimin koşullarının sağlanması talebinin oturduğu temel nokta, nitelikli eğitim alma hakkı oldu. Bu forumda ortaya çıkan ve etki alanı açısından kritik denilebilecek iki temel karar bölümlerde toplantıların alınması ve tüm üniversitelerin imzasına açılacak bir imza kampanyasının örgütlenmesi oldu.

BÖLÜM VE FAKÜLTE TOPLANTILARI BİRLİKTE MÜCADELENİN ZEMİNİ OLDU

Foruma katılmasa dahi, forumda alınan kararları takip eden topluluklar ve bölüm öğrencilerinin kendi taleplerini tartıştığı bölüm-fakülte toplantıları talepler etrafında birleşmenin farklı yöntemlerinin de oluşmasını sağladı. Örneğin, pandemide laboratuvar dersleri nedeniyle uygulamalı eğitimlerin yüz yüze olması için düzenli olarak bir araya gelen Biyolojik Bilimler bölümünde birkaç senedir kurulmuş olan fiili öğrenci temsilciliği, Biyoloji ve Genetik Topluluğu ve bölümden akademisyenler, bölümdeki depremzede öğrencilere yardımcı olabilmek için neler yapılabileceğini ve yeni dönemde eğitimin niteliğini birlikte tartıştı. Bu tartışmalar sonucunda deprem dayanışması için bir komite kuruldu. Öğrenciler, yüz yüze eğitim taleplerinin ve uzaktan eğitimin devam ettiği koşullarda eğitime ilişkin taleplerin tartışıldığı sınıf toplantıları gerçekleştirdi. Akademisyenler anketlerle ihtiyaçları tespit etti. Önümüzdeki günlerde bu taleplerin kamuoyuna da duyurulması için öğrenciler tarafından metin planları yapıldı. Benzer toplantılar geçtiğimiz dönem öğrencilerin kurduğu Matematik Temsilciliği üzerinden Matematik bölümünde de alınmıştı. Matematik Topluluğu da bölüm hocalarıyla birlikte yüz yüze eğitim talep ettiklerini hazırladıkları bir video aracılığıyla bu süreçte duyurdu. SBKY öğrencileri, gerçekleştirdikleri forum sonrasında ortaklaştıkları talepler üzerinden bir metin yayınladı. ODTÜ’de bölüm ve fakülte düzeyinde pek çok alanda bu toplantılar gerçekleştirildi. Kimilerinde akademisyenlerin de katılımıyla gerçekleştirilen bu toplantılar sonucunda bölümlerin bir kısmının akademik kurulları yüz yüze eğitime geçilmesi çağrısını kamuoyuna duyurdu. Bu toplantılar başkaca bölümlerde örgütlenmeye; öğrenci toplulukları, gençlik örgütleri, akademisyenler çeşitli toplantılar ve forumlarda bir araya gelip yüz yüze eğitim için nasıl birlikte mücadele edilebileceğini tartışmaya devam ediyor. Önceki yıllarda aldıkları eğitimin niteliğine dair birlikte tartışma deneyimi olmayan bölümlerde dahi gerçekleştirilen bu toplantılar, bu dönem yüz yüze eğitim talebinin ODTÜ öğrencileri açısından yakıcılığını da gösteriyor.

ÜNİVERSİTENİN TÜM OLANAKLARININ KULLANILMALI!

Okulun imkânlarının öğrenciler tarafından kullanıma açılması, örneğin yurtlarda barınma hakkının uzaktan eğitimde de devam etmesi, kütüphanenin öğrencilerin ihtiyaçları doğrultusunda gerekli saatlerde açık olması, yüz yüze eğitime fiili olarak geçişin olanaklarını hazırlıyor. Bölümlerdeki sınıflarda online derslerin işlenmesi, bu noktada akademisyen ve öğrencilerin birlikte planlamalar yapması yüz yüze eğitim hakkının fiilen geri alınması için atılabilecek adımlar olarak tartışılıyor. ODTÜ öğrencilerinin dönem uzaktan olsa bile yurtlarda kalma hakkı için mücadele etmesinin ve ısrarları sonucunda kazanmasının bir ayağını da nitelikli eğitim hakkını fiilen kazanma ihtimali oluşturuyor.

Tüm Türkiye’den yüzlerce bileşenin imzaladığı kampanyanın başkaca üniversitelerde de devamının getirilmesi, üniversite bileşenlerinin birlikte hareket etmesiyle mümkün. Kampanyaya imzacı olan toplulukların yüz yüze eğitimin, nitelikli eğitim haklarının kazanılabilmesi için yapabilecekleri, kendi üniversitelerinde bir araya gelmek ve üniversitenin tüm bileşenleriyle eğitim hakkı için mücadelede buluşmak. Üniversite topluluklarının, akademisyen derneklerinin bölümlerde ders bazında dahi olsa birleşmelerin gerçekleşmesi, uzaktan eğitimin devlet kurumlarınca zorunlu tutulduğu bu süreçte kırılmalar yaratabiliyor. YÖK açıklamasına rağmen BOUN ve İTÜ’de fiili olarak derslerin başlamış olması, ODTÜ’de yurt hakkının öğrenciler tarafından kazanılması bu sürecin gidişatı açısından gösterebileceğimiz örnekler oldu.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Çayırhan’da çakal sofrası

Çayırhan’da çakal sofrası

AKP iktidarının özelleştirmek istediği Çayırhan Termik Santrali ve maden işletmesinin ‘adrese teslim’ ihalesi bugün gerçekleştirilecek. İşçiler ve kamuoyu özelleştirmeye karşı çıkarken, adrese teslim ihaleye sicili kabarık patronların katılması bekleniyor. Çayırhan’ı yutacak sofrada IC İçtaş, Cengiz, Kolin, Limak, Alagöz, Ciner, Yıldızlar SSS var. Ödenmeyen işçi ücretleri madenin satış fiyatından fazla!

317.36 milyon TL: Yunus Emre Termik Enerji Santralinin son 3 ayda ürettiği elektriğin değeri

204.9 milyon TL: Aynı dönemde 1000 işçinin ortalama ücretlerden patrona 'maliyeti'

0 TL: Şirket 2021, 2022 ve 2023 yıllarında hiç vergi ödemedi

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
2 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et