12 Mart 2023 15:53
/
Güncelleme: 15:55

Çadırlarda kurulan kız kardeşlik köprüsü

Kadınların hijyen ürünlerine ulaşımları her zaman zordu. Deprem bölgesinde çok daha zor hale geldi. Doğal afette bile en çok etkilenen yine biz kadınlar olduk.

Çadırlarda kurulan kız kardeşlik köprüsü

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

Aleyna ŞAHİN

Kayseri

Kayseri’den İskenderun’a gönüllü olarak giden genç bir kadınım. Bir haftadır çadır kentte yaşamımızı sürdürüyoruz. Kayserili kadınlar olarak burada depremden etkilenen kız kardeşlerimiz için “hijyen ve regl kitleri” hazırladık. Çadır kentlerde, mahallelerde ve ilçelerde yaygın bir şekilde dağıtımını yaptık. İhtiyacı olan kadınlara ulaştırmaya çalıştık. Kadınların hijyen ürünlerine ulaşımları her zaman zordu. Deprem bölgesinde çok daha zor hale geldi. Kadınlar için yaşam koşulları yetersiz olan bir ülkeyiz. Doğal afette bile en çok etkilenen yine biz kadınlar olduk. Kadınların omuzlarına atılan o toplumsal baskıları bu zamanlarda daha da derinden hissediyoruz.

ÇADIR KOMŞUSU KADINLAR DAYANIŞMAYI BÜYÜTÜYOR!

AFAD’ın ihtiyaç listesine hijyenik kadın pedini ve iç çamaşırını koymamış olması İskenderunlu kadınların tepkilerini çığ gibi büyütüyor. Depremin üzerinden haftalar geçmesine rağmen duş alamamış birçok kadın bulunuyor. Yeterli hijyen koşulları oluşturulmadığı için kadınlar sağlık problemleri yaşıyor. Çadır bölgesinde sohbet etme fırsatı yakaladığım kadınlardan birçoğunun korkuya bağlı kanamaları olmuş. Günlerce iç çamaşırlarını ve pedlerini değiştiremeyen kadınlar vajinal toksik şok yaşadılar. Buna bağlı enfeksiyon oranlarının arttığını duyduk.Yaşadığımız çadır kent alanına seyyar tuvaletler ve duşlar getirildi ama hiçbir şekilde temizliği sağlanmadı. Çadır kentte kalan kadınlar kendi imkanları ile o alanları temizlediler. Kendilerini “çadır komşusu” olarak adlandıran kadınlar ve çocuklar temizledikleri alanları kullanmak için uzun süre bekliyorlar. Duş alanlarını kadınlara iki saat, erkeklere ise dört saat süre ile kullanıma açtılar. Hiçbir hijyen malzemesi temin edilmeden sadece su ile duş almaları istendi. Depremden evleri yıkılmış, yakınlarını kaybetmiş ve üstündeki kıyafetlerinden başka hiçbir şeyi olmayan kadınlara hijyen malzemeleri temin edilmedi. Bu duruma İskenderunlu kadınlar “En azından sabun verselerdi” diyerek tepki gösterdiler.Bizlerle tanışırken Halepli olduğu söylemekten çekinen bir Suriyeli kadın yıllardır uğradığı ayrımcılığa çadır alanlarında da uğradığını dile getirdi. Gerçek bir dayanışma ile hırkalarını paylaşan, bir kâse çorbasını yanındaki ile bölüşen, çocuklarına mamalarını paylaşan kadınlar var. Çadır kentlerde binlerce kadın ve çocuk var. Çocuklarına bir şey olur korkusuyla “çadır komşuları” nöbetleşe bekliyorlar.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Yoksulluk sınırı kırmızı çizgi

Yoksulluk sınırı kırmızı çizgi

600 bin işçiyi kapsayan kamu toplu sözleşmesi görüşmeleri dün başladı. Ek iş yapmadan geçinemez hale gelen işçilerin temel talebi yoksulluk sınırının üzerinde ücret. Kamuda 4 ayrı kuşaktan savunma sanayi işçilerinin aktardığı deneyimler de taleplerin ancak birlik olup, mücadeleyi göze alınca kazanılabildiğini gösteriyor.

Ücretler yoksulluk sınırının üzerine çıkarılsın

Vergi kesintileri yüzde 15’le sınırlı tutulsun

İkramiye ve ek ödemeler vergi kesintisi dışında bırakılsın

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Mardin’de kayyım 3 ayda 301 işçiyi işten attı.

Evrensel'i Takip Et