Malatya Çavuşoğlu'da depremzedeler: Artık konteyner verilmeli
Çavuşoğlu’da çadırlarda kalan depremzedeler, koşullarını anlattı. Bir ayı aşkın süre geçmesine rağmen sadece çadır yardımının yapılmasına tepki gösteren depremzedeler, konteyner talebinde bulundu.
Berfin GÜLER
Ekin Temmuz SALTIK
Malatya
Depremin üzerinden 1 ayı aşkın süre geçti. Malatya’da yıkımın fazla olduğu mahallelerden biri olan Çavuşoğlu Mahallesi’nde barınma, hijyen, ısınma ve birçok sorun hâlâ devam etmekte. Evleri ağır hasarlı olan, çadırlarda kalan depremzedeler, “Bir çadır verdiler, hepsi o. Ne yardım geldi ne bir şey. Bize bir konteyner versinler artık” dedi.
YARDIM DA YETKİLİ DE YOK
Mahalleye kurulan 20 çadırdan birinde kalan Gülay, evi hasarlı olduğu için evine giremiyor. Hijyene dair ihtiyaçları hiç karşılanmamış. Günlerdir duş alamadıkları için eşini bulundukları çadır kentin yakınına bir duş yapmak için tahta keserken görüyoruz. Gülay, durumlarını şöyle aktarıyor:” Duş olmadığı için eşim buraya duş yapmaya çalışıyor. Kimsemiz yok burada ne yardım görüyoruz ne bir şey. Ayağımızda ayakkabımız bile yok. Yetkililerden de gelen yok. Muhtara ne olacak halimiz diyoruz” Halinize şükredin” diyor bize. Kıyafetlerimi bile yıkayamadım hiç. Üç tane torunum var, okula gidemiyorlar.”
"NE İLAÇ NE AMBULANS BULAMADIM"
Zehra Daşkın ise çadırların ihtiyaçlarını karşılamadığını belirtiyor. Daşkın, “Bir kere AFAD’dan geldiler, battaniye verdiler, bir de çadır sadece. Bir çadırla, battaniyeyle olmuyor. Dün çocuğumun üzerine çadırda çay döküldü. Ne ambulans bulabildim ne bir ilaç” diyor.
Şöyle devam ediyor Daşkın: “Gece kalkıyoruz, 3 kere soba yakıyoruz çocuklar üşümesin diye. Uyku bile uyuyamıyoruz. Çocuklarımızın psikolojisi bitti resmen. Gerçekten perişan durumdayız. Bize en azından insanca yaşayabileceğimiz bir ev ya da konteyner versinler”
"ISINAMIYORUZ"
Hasan Akbulak ise ısınma problemine dikkat çekerek şunları söylüyor:” Ben ne battaniye alabildim ne de bir şey. Hiçbir yardım gelmedi buraya 1 aydır. 50 sefer ısıtıcı istedim, vermiyorlar. Doğal gaz da yok burada. Mağduruz gerçekten. En azından çadırın içine koyabileceğimiz bir battaniye, ısıtıcı versinler de ısınıp rahat uyuyalım.”