CİTÖB tartışmalarından hijyen kiti kampanyasına: ODTÜ’de 8 Mart
İnsanca bir yaşamı mümkün kılan ne iktidarın bir lütuf gibi kadınlara sunduğunu iddia ettiği haklar ne de bu çürümüş sisteme tabi politikalar. Bizleri yaşatan şey, mücadelemiz!

Kaynak: Evrensel
İrem TAÇYILDIZ
ODTÜ
ODTÜ’de 8 Mart’a giderken Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Topluluğu’nun çağrıcısı olduğu, ODTÜ’de 8 Mart’ı gündem etmenin yollarının tartışıldığı bir topluluklar toplantısı gerçekleştirildi. Bu toplantı öncesinde toplulukların kendi içerisinde tartışmasını da sağlamak amacıyla TCÇT, 33 toplulukla görüştü, 19 topluluk ise toplantıya katıldı. 8 Mart’a giderken neler yapılabileceğinin tartışıldığı toplantıya katılan topluluklar, 8 Mart’ı karşılamaya ilişin kendi alanlarıyla ilintili olarak hazırladıkları planlarını aktardı.
Bu toplantı sonrasında toplulukların çağrıcısı olduğu bir forum düzenlendi. 8 Mart’ın kadınların taleplerini dile getirebildiği bir alan olması bakımından özellikle kadınlara çağrı yapılan bu forum, herkese açık bir şekilde gerçekleştirildi. Foruma hem üye oldukları topluluk ve kadın birliktelikleriyle hem de bağımsız olarak katılan kadınlar, yaşadıkları sorunları ve bu doğrultuda ortaya çıkan taleplerini tartıştı.
DEPREMDE DE KAMPÜSTE DE YURTTA DA GÜVENLİ ALAN SAĞLANMIYOR
Depremzede kadınların hijyenik ve güvenli barınma koşullarından yoksun bırakılması ve psikolojik bir destek sağlanmaması, kadınların yaşadığı sorunlar vurgulandı. Bunun yanı sıra deprem bahane edilerek online eğitime geçilmesiyle üniversitelerde okuyan kadınların kampüslerinden koparıldığı, kimisinin aile evindeki baskı ve şiddete geri dönmeye mecbur bırakıldığı, üniversiteli depremzede kadınların ise eğitim hakkının hiçe sayıldığı tartışıldı. Ancak kampüslerde ve yurtlarda da güvenli bir alanın sağlanmadığı konuşuldu. Güvenli alanı oluşturmakla yükümlü Cinsel Tacizi Önleme Birimi’nin ise geliştirilmesinin gerekliliği vurgulanırken CİTÖB’ün fakültelere yönlendirdiği süreci takip etmediği, kimi zaman vakaların soruşturma açılmadan sonlandığı dile getirildi.
Forumda, yaşanılan deprem sonrası yaşamı mümkün kılanın iktidarın müdahalesinden ziyade halkın dayanışması olduğu, dayanışmanın ne denli değiştirici bir unsur olduğunun kanıtlandığı vurgulandı. 8 Mart gibi kadınlara bir araya gelmek için alan açan bir günde de dayanışmanın ve birlikteliğin güçlenmesinin mücadeleyi büyüttüğü söylendi. TCÇT depremzede kadınların ihtiyaçlarının hâlen daha giderilmediğini, bu ihtiyaçların sürekli ihtiyaçlar olduğunu dile getirerek depremzede kadınlar için topluluklar olarak bir hijyen kiti kampanyası örgütlemeyi önerdi.
DEPREMZEDE KADINLARA HİJYEN KİTİ KAMPANYASI
Forumda ortaklaşmasıyla beraber depremzede kadınların ihtiyaçları için ODTÜ’lü Kadınlar imzasıyla düzenlenen hijyen kiti kampanyası 7 ve 8 Mart’ta iki gün boyunca gerçekleştirildi. Matematik Topluluğu hijyen kiti kampanyası için kermes düzenlerken diğer topluluklar, öğretim üyeleri ve kadın birliktelikleri maddi olarak bağışta bulundu. Ekonomik kriz koşullarında temel ihtiyaçlarını dahi karşılamakta zorluk çeken ODTÜ’lü Kadınlar, depremzede kadınlar için bir öğün yemeğinden vazgeçerek dayanışmanın bir parçası oldu. Bu bağışlarla depremzede kadınların ped, iç çamaşırı, hijyenik malzemeler gibi birçok ihtiyacı karşılandı. Bu ihtiyaçlar yine ODTÜ’lü kadınların bir araya gelmesiyle paketlendi. 22 adet koli depremzede kadınlar için Hatay’a giden ODTÜ öğrencileri ekibiyle yola çıktı. Bu kampanya sürecine katılan ODTÜ’lü depremzede bir kadın “Deprem bölgesini görmüş biri olarak bu kampanya beni çok duydulandırdı, gerçekten dayanışmamız çok güzel” sözlerini dile getirdi.
İKTİDAR SESSİZ AMA MÜCADELENİN SESİ DİNMİYOR
Deprem koşullarında, kampüs koşullarında, aile evi koşullarında… Koşullar her ne olursa olsun kadına yönelik baskı, şiddet ve saldırılar son bulmuyor, son bulması için ilgili kurumlar tarafından hiçbir adım atılmıyor, insanca yaşam koşullarının kadınlar için sağlanması söz konusu olduğunda iktidarın ilgili kurumları sessizliğe bürünüyor. Ancak bu sessizliğin karşısında dayanışmanın, mücadelenin sesi dinmiyor. Koşullar ne olsursa olsun kadınlar mücadele etmenin yollarını aramaktan vazgeçmiyor.
Kadınlar deprem bölgesindeki kız kardeşleri için gözünü kırpmadan deprem bölgesine gidiyor. Var oldukları alanlarda dayanışabilmenin yollarını arıyor, depremzede kadınların ihtiyaçları için bir araya gelip kampanyalar düzenliyor. Çünkü kadınlar biliyor ki, yaşatan, insanca bir yaşamı mümkün kılan ne iktidarın bir lütuf gibi kadınlara sunduğunu iddia ettiği haklar ne de bu çürümüş sistem içerisinde uygulanan politikalar. Bizleri yaşatan, insanca yaşamamızı sağlayan şey mücadelemiz, dayanışmamız, taleplerimiz etrafında bir araya gelmemiz! Koşullar her ne olursa olsun kadınların ezildiği, her gün yaşamdan daha da koparıldığı bugünlerde iktidar olan bu çürümüş sistem karşısında muhalefeti en geniş kitlelerle birlikte inşa ederek bulunduğumuz her alanda bir araya gelip her gün mücadele etmek, yaşamlarımız için en temel ihtiyacımız.
Evrensel'i Takip Et