Bu 8 Mart’ta dayanışmamız var, isyanımız var, biz varız!

Yaren ÜRKÜT

ODTÜ

Bu yılki 8 Mart en anlamlı 8 Mart’lardan birisiydi belki de benim için. Öncesinde deprem bölgesindeki kadınların ihtiyaçları için dayanıştık, sonrasında bir erkek tarafından acımasızca katledilen arkadaşımız Pınar Gültekin’in davası için. 8 Mart gecesi de polis baskısına karşı birleştik ve ataerkil düzene karşı haykırdık hep beraber.

KADINLARIN İSYANI SİSTEMİN KENDİSİNE!

Ülkedeki kadınlar üzerinde gitgide artan otoriter baskıyı ve bu baskıya karşı alanda her geçen gün birbirine daha çok tutunan, direnen kadınları gördüm. Gözlerindeki özgürlük ve adalet isteğinin ateşini hissettim. Hiç tanımadıkları kadınların dertlerine olan isyanlarının dillerinden döküldüğünü duydum. Depremde evlerini kaybetmiş kadınlara bir paket pedi, kullanacakları tuvaleti bile haftalarca ulaştıramayan sistemeydi bu isyan. Oradaki kadınların bu ihtiyaçlarını dile getirirken duydukları çekinceyi dayatanlaraydı. “Kız çocuklarım var, çadırımı bırakıp gidemem” diyen anneye pişkin pişkin kafa tutanlaraydı. Politik çıkarları uğruna deprem bölgesindeki kadınların bedeni üzerinden cinsel şiddeti malzeme olarak kullanan faşistlereydi. Hepsine karşı haykırdık. Bu ülkede katledilen, çocuk yaşta evlendirilen, arka sokakta taciz edilen kadınlar yalnız olmadığı gibi deprem bölgesindeki kadınlar da yalnız değil. Dayanışmamız var, isyanımız var, biz varız.