Sporda siyaset meselesi ve Amedspor

Burak FURKAN

Nurgül DENİZ

Diyarbakır

Bilindiği üzere son günlerde taraftarların siyasi tezahüratlarda bulunması gündemde. Aynı temel üzerinde diğer bir gündem de Bursaspor-Amedspor maçı.

Büyük İstanbul kulüplerinin taraftarları Gezi Parkı’ndan sonra ilk defa gördüğümüz bir şey yaptı. Derinleşen ekonomik kriz, geleceksizlik, işsizlik, yoğun seçim gündemi üzerine 6 Şubat’ta olan büyük depremin sonuçlarının biriktirdiği büyük öfkeyle deprem bölgelerinde ilk günler sık sık duyduğumuz “Devlet nerede?​” sorusu günler geçtikçe tüm ülkede “Hükümet istifa” çağrılarına dönüşürken bu durum tribünlere de sirayet etti. Tribünlerden yükselen “Hükümet istifa” sesleri de bastırılmaya çalışıldı. Hayatın her alanı egemenlerin kirli siyaseti yüzünden talan olmuşken “spora siyaset bulaşmasın” dendi. Tıpkı “Sanatçı sanatını yapsın, tarafsız olsun” veya “Siz öğrencisiniz okuyun, siyasete bulaşmayın” söylemleri gibi...

HÜKÜMET İSTİFA SLOGANIN CEZALANDIRILMASI ŞAŞIRTICI DEĞİL

Halbuki stadyumlar da kitleselliğin mekanıdır. Özgürce fikirlerini belirtmenin ne mahsuru olabilir? Ancak kitlelerin, egemenlerin siyaseti karşısına kendi siyasetini koyduğu zamanlarda bu alanlardan büyük rahatsızlık duyanlar var. Yıllar boyunca apolitikleştirme, korkutma, en ufak talebi bile şiddetle bastırma yoluna gidenlerin bugün tribünlerden yükselen sesleri böyle cezalandırması elbette şaşırtıcı değil. Bursaspor-Amedspor maçı öncesinde otel önünde olanlara rağmen maça dair önlem almayan, sahaya içerisinde bıçak ve mermi olmak üzere birçok yabancı cisim yağarken maça ara vermeyen TFF, herhalde yaşananların “Hükümet istifa” sloganlarından daha az politik olduğunu düşünüyor değildir.

SAHAYA ÇIKANLAR “AMEDLİ” OLUNCA

Sahaya çıkanlar “Amedli” olunca faili meçhullerle özdeşleşmiş “Yeşil”in ve Beyaz Toros’ların posterleri açılabiliyor, buna birileri tarafından yol verilebiliyor. Bu ırkçılıktan ve linç kültüründen beslenenler de koltuklarına yaslanıp olanları seyrediyor. Ancak maçın sonrasında Amedspor’un sahiplenilmesi, insanların bu önceden örgütlenmiş planlı ırkçılığa ve saldırılara karşı verdiği tepki “Amed” diye bir yeri tanımayan Bahçeli’ye ve bütün maç boyunca nerede olduğunu bilmediğimiz TFF’ye verilebilecek en güzel cevap oldu.

KİMİN POLİTİKASI

Peki burada bize, attığı slogan cezalandırılıp kafasına bir şeyler atılırken yalnız bırakılan bize, düşen ne, biz ne yapacağız? Her alanda olduğu gibi stadyumlarda da uyanıp, farkındalığımızı geliştireceğiz. Spora hak ettiği değeri birlikte vereceğiz. Antoine de Oliviera Salazar, halkın “3F” ile uyutulduğunu bize söylüyor, Fatima (dinsel efsane), futbol ve fado (müzik türü). Ancak bir rant alanına dönüşmüş olan sporu, gerçek anlamıyla spora dönüştüreceğiz ve tüm bu süreç boyunca onların siyasetinin karşısına kendi siyasetimizi koyacağız, o zaman futbol bizi uyandıran bir uğraşa dönüşecektir.